Six traducir turco
55,995 traducción paralela
Apparently he has been missing for six months in some affluent suburb.
Anlasilan alti ay once zengin banliyolerinden birinde kaybolmus.
This dude been missing for six months, right?
Herif alti aydir kayip, tamam mi?
A roast, six potatoes, a rye loaf with seeds.
Bir rosto, altı patates, çekirdekli bir çavdar somunu.
- Six months ago...
- 6 ay önce...
Six months ago, no one thought... ( camera shutters clicking ) the wrong side of the bridge would last.
6 ay önce hiç kimse birlikteliklerine inanmamıştı.
( voice breaking ) I mean, six months ago, I was, you know, stealing candy from babies, and now everybody wants me to be this Lady of the Court.
Demek istediğim, 6 ay önce bebeklerden şeker çalıyordum, şimdiyse herkes Sarayın Leydisi olmamı istiyor.
That's six hours away.
Orası 6 saat uzaklıkta.
Only six?
Sadece 6 mı?
But, Dr. Harber, why did it take you six months to address us?
Ama Dr. Harber, bizimle konuşmanız neden altı ay sürdü?
Now that Lindemulder has finished a six-month prison term for tax evasion, she wants her child back, setting the power couple up for a big fight.
Lindemulder'ın altı aylık cezası artık sona erdi. Şimdi çocuğunu geri istiyor ve büyük bir savaşa hazırlanıyor.
Yeah, we're both on at six.
Evet, ikimiz de altıda başlıyoruz.
If one thing is unique, the other six things should probably be, um... -... something else.
Bir şey eşsizse muhtemelen diğer altısı başka bir şeydir.
Hot sauce, horseradish, kale, a raw egg, and, uh, about six other things designed to cure a hangover.
Acı sos, yaban turpu, karalahana, çiğ yumurta ve akşamdan kalmalığı geçirmek için tasarlanmış altı şey daha.
'Cause a first-time offense is only six months in jail, but for repeat offenders, that's a year.
Çünkü bir kez suç işleyenler sadece altı ay yer ama devamlı işleyenler bir yıl.
I've actually taken ballet since I was six.
Aslında altı yaşına kadar baleye gittim.
You got, like, six compliments today.
Bugün altı iltifat falan aldın.
What are you, six?
Çocuk musun sen?
Coming up on six months.
Hazırlanıyor altı ayda.
The younger brother, who, like jordan, was taken into care before he turned six.
Kardeşi de Jordan gibi altı yaşından itibaren gözetim altında.
Party starts at six.
Parti altıda başlıyor.
Six folds, huh?
6 defa, öyle mi?
He's pulling down - a six-chewable figure income.
6 çignenebilir haneli gelir elde ediyor.
Oh, there's not enough room for all my genius, so I'm leaving you with my fear of wicker furniture, my desire to play the trumpet, my tentative plans to purchase a hat, and six years of improv workshops.
Deham için yeterince yer yok o yüzden hasir mobilya korkumu trompet çalma arzumu, sapka alma konusunda belirsiz planlarimi alti yillik dogaçlama egitimimi sana birakiyorum.
Sure, but were we married when you two were "stranded" on Delphi Six for three days?
Tabii, ama ikiniz Delphi 6'da üç günlüğüne "sahile vurduğunuz" sırada evli miydik?
Did you like his six million wriggling legs more than my tragedy-stricken, half-ghost, half-tumescent penis?
Onun 6 milyon titreşen bacağını benim trajediden müzdarip yarı-hayalet yarı-kabarık penisimden daha çok mu sevdin?
We get ourselves on the map, bridge wise locally in the next few months and I'm talking sponsorship opportunities bordering on six figures.
Adımızı haritaya yazdırır, yerelde bir iki ay zekice briçimizi oynarsak altı hanelere kadar sponsorluk fırsatlarından bahsediyorum.
Your last stretch was six and a half for breaking into rich folks'digs and stealing their flat screens.
Altı buçuk yıllık son mahkumiyetin zengin insanların evine girip televizyonlarını çaldığın içindi.
I've been trying to get the landlord to take that unit out for like six weeks, it's on record.
Altı haftadır o üniteyi çıkarttırmaya çalışıyorum ev sahibine, tutanağı var.
I lost six men tonight.
Bu gece altı adam kaybettim.
He's six!
Altı yaşında bir çocuk.
I like it, but, you know, it usually times out between four and six minutes, and neither of us are in any remote danger of physical injury.
Hoşuma gitmiyor değil ama dört, altı dakika içinde sona eriyor ve bu sırada ikimiz de bedensel yaralanma konusunda risk altında olmuyoruz.
Good behavior, she's out in six, maybe three.
İyi hâlden altı ayda biter. Hatta belki de üç.
Six men with you.
6 adamla beraberdin.
I would hope that your spy also informed you that four of my six men attempted to arrest him and died in the effort.
Casusunuz adamlarımdan dördünün onu tutuklamaya çalışırken canlarından olduğunu da anlatmıştır.
I had six men.
6 adamım vardı.
And tell him to gather six men he trusts to escort it and us up there.
Ayrıca en çok güvendiği 6 adamını bizi oraya kadar korusunlar diye göndersin.
I was six.
Ben 6 yaşımdaydım.
Six flights before Tuesday?
- Salıdan önce altı uçuş.
In the favelas of Brazil, there are six-year-olds with Glocks.
Brezilya'nın gecekondu mahallelerinde 6 yaşındakilerin Glock'ları var.
In the Congo, a family of six live on 10 cents a day.
Kongo'da altı kişilik bir aile günde 10 sent ile yaşıyor.
You're talking about doubling the size of the company in six months?
Altı ay içinde şirketi iki katına çıkarmaktan mı bahsediyorsun?
Whoo! I tell ya, they got me running six different directions today.
Bugün beni 6 farklı yöne koşturttular.
For six months, I wore black and tore my sleeves.
Altı ay boyunca, siyah giydim ve elbise kollarımı yırttım
Framed picture-puzzle in the wall, like some six-year-old, so proud, he had to hang it up.
Yapbozu çerçeveleyip duvara asmış, 6 yaşında gibi. O kadar gurur duymuş ki asması gerekmiş.
No, account numbers mean nothing without their passwords, without the answer to six security questions.
Hayır, şifreleri ve 6 güvenlik sorusunun cevabı olmadan hesap numaralarının hiçbir anlamı yok. 6 mıydı?
Was it six? Thanks. Thought it was five.
Teşekkürler, 5 sanıyordum.
Been out six months, living under the highway.
6 aydır dışarıda, otobanın altında yaşıyor. Bunu dinle.
About six foot?
1.80 boylarında olan?
Six people dead, including a state trooper.
Eyalet polisi de dahil olmak üzere altı kişi öldü.
And then we're gonna charge you with felony money laundering and six counts of conspiracy to commit murder.
Ve sonra biz de sizi kara para aklama ve işbirlikçi altı kişinin ölümüyle suçlayacağız.
I am five days out of prison, you're fixing to put me back in by six.
Hapisten çıkalı beş gün oldu altıncı gün beni geri tıkmaya uğraşıyorsun.
sixth 46
sixteen 218
sixty 268
sixth floor 21
six months later 87
six feet tall 16
six years ago 167
six o'clock 70
six days ago 17
six years old 51
sixteen 218
sixty 268
sixth floor 21
six months later 87
six feet tall 16
six years ago 167
six o'clock 70
six days ago 17
six years old 51
six foot 20
six hundred 20
six hours 115
six feet 33
six weeks later 16
six days 58
six minutes 83
sixth grade 30
six years 194
six weeks 135
six hundred 20
six hours 115
six feet 33
six weeks later 16
six days 58
six minutes 83
sixth grade 30
six years 194
six weeks 135