English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / So funny

So funny traducir turco

4,924 traducción paralela
You are so funny.
Çok komiksin.
That's so funny.
Çok hoş.
So funny.
Çok ilginç.
That's so funny,'cause this entire outfit... also made by birds.
Bu çok ilginç. Çünkü bütün bu elbise... kuşlardan yapılmış.
What's so funny?
Komik olan ne?
What's so funny?
Bu kadar komik olan nedir?
Ah! It's not so funny now, is it?
Artık o kadar komik değil, değil mi?
Hon, what's so funny?
- Tatlım, bu kadar komik olan ne?
That is so funny.
Bu çok komik.
That's so funny.
Çok tuhaf.
That's so funny. I did the same thing for Luke.
Ne komik, ben de aynı şeyi Luke için yaptım.
- What's so funny?
- Komik olan ne?
She's so funny.
Çok komiktir kendisi.
What's so funny?
Komik olan nedir?
What's so funny?
- Komik olan ne?
So funny that didn't come up in the car.
Arabada bahsi geçmemesi ne tuhaf.
- What's so funny?
- Neresi komik?
It's so funny.
Çok komik.
- It's so funny.
- Çok komik.
- That's so funny!
- Feci komik!
That is so funny.
Çok garip.
- Aren't these so funny and vintage?
Eğlenceli ve nostaljik değil mi sence de?
IT'S SO FUNNY. OKAY--LIKE, OKAY.
Çokta eğlenceli.
Oh, this is so funny.
Çok komikmiş ya.
What's so funny?
Bu kadar komik olan ne?
You're so funny sometimes, dad.
Bazen çok komik oluyorsun, baba.
It won't be so funny then.
Ve bu hiç eğlenceli olmaz.
Joyce, you are so funny.
Joyce, çok komiksin.
You're so funny.
Çok komik birisin.
What's so funny?
O kadar komik olan da ne?
the baby looks so funny
Bu bebek çok komik.
Yo, what's so funny?
- Komik olan ne?
( LAUGHS ) She's so funny.
- Kızımız çok komik.
They're so funny.
Çok eğlenceliler.
Still don't understand what's so funny.
Neyi komik bulduğunuzu hala anlamıyorum.
That's so funny,'cause I always thought that ticking was a bomb, but it turns out it's you wanting to make a baby.
Tek kelime daha etme. Hayret, çünkü senden gelen o tik tak sesini hep saatli bomba sanırdım.
So what's funny?
Komik olan ne?
That is funny. Well, you don't look so hot.
- Pek iyi görünmüyorsun.
So no funny business, all right?
Bu yüzden düzenbazlık yok, anlaştık mı?
Oh, I thought you might want to stay and talk to your new friend. Oh, so now you're funny.
- Kalıp, yeni arkadaşınla konuşmak istersin sanmıştım.
He's so nice and funny.
Hem kibar, hem komik.
So, Martha, tell me some more funny Colleen stories.
Martha, bana biraz daha Colleen ´ in eğlenceli hikayelerinden anlatabilirmisin.
It's funny how something so simple as you walking in the door at the exact right moment can suddenly change everything.
Tam zamanında o kapıdan girmiş olman gibi basit bir şeyin, her şeyi anında değiştirebilmesi ne tuhaf.
He's got such funny eyes and he's so serious.
Çok değişik gözleri var ve çok ciddi.
I need you to wait an hour so that I can... It's funny. When a man is unable to tell us anything about a crime, especially one he never committed, releasing him is in fact the polite thing to do!
İşlemediği bir suç hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmayan bir adamı serbest bırakmak kibarlık gereği.
So it was funny then, and the funniest one of all was against what he called aliens, extraterrestrials.
Bu nedenle, çok komikti ve hepsi içinde en komik olanı da uzaylılar tabir edilen dünya dışı varlıklara karşı olanıydı.
Looks so nice. Funny thing happened :
Hey, Lemon, saçına bayıldım.
Oh, so just not funny then.
- Komik değildi o zaman.
It's funny it was someone like you, someone so opposite to me.
Senin gibi birinin bana bu kadar zıt olması tuhaf bir şey.
So you think this is funny?
Komik olduğunu mu düşünüyorsun?
Just so we're clear, you're pretty, funny,
İyi anlaşıyoruz, güzelsin, eğlencelisin,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]