Speed chase traducir turco
100 traducción paralela
It's a high-speed chase!
Aşırı hızlı araba takibi!
Everything before the high-speed chase was just lovely.
Otoyol kovalamacasından önceki herşey çok hoştu.
It does appear as though we're watching a high-speed chase unfold live.
Sanırım canlı yayında hızlı bir kovalamacaya şahit olacağız gibi.
We're going to try to get some more information... from the Newport Beach Police Department... on this fast-breaking, exclusive Channel 8 high-speed chase in progress.
Kanal 8'den özel olarak canlı yayınlanan bu takip hakkında Newport Sahili Polis Karakolundan daha fazla bilgi almaya çalışacağız.
She's being held hostage in the middle of a goddamn high-speed chase!
Lanet otoban kovalamacasının ortasında rehine olarak tutuluyor!
As we follow live with exclusive coverage from Skycopter 8... a high-speed chase is now in progress.
Kanal 8 helikopterinden özel ve canlı olarak takip ettiğimiz kadarıyla hızlı takip devam ediyor.
This is Frank Smuntz, Channel 12 San Diego Evening News... riding in the thick of the police high-speed chase.
Ben Kanal 12den San Diego akşam haberlerinden Frank Smuntz... Şu an hızlı bir kovalamacanın ortasındayız.
A high-speed chase in an eight-ton motor home!
8 tonluk karavanla kovalamaca, ha?
Are you aware that a car registered to you was involved in a high-speed chase in Ardis yesterday?
Size kayıtlı bir arabanın Ardis'te yüksek hızda bir kovalamacaya karıştığını biliyor muydunuz? Affedersiniz?
This high-speed chase, ending nearRiverand 34th Streets was captured 2 nights ago by ournews team.
34. sokakta biten bu kovalamaca iki gece önce haber ekibimiz tarafından görüntülendi.
- An apparent suicide, after engaging in a high-speed chase.
- Yüksek hız takibinin ardından intihar etti.
Aah! Hey, have you ever been in a high-speed chase before?
Daha önce hızlı bir kovalama sahnesi yaşamış mıydın?
Another high-speed chase on a Los Angeles freeway... this time involving a mother of eight in a stolen minivan. The chase started about 8 : 30 this evening when police first no...
Los Angeles otobanın da ki kovalamaca ile ilgili bu sefer çalıntı bir minibüs'ün içinde ki bir anne saat 8 : 30 sularında polisle ilk karşılaştığında...
You wanna gawk, go watch a high-speed chase on Fox.
Ahmakça bakmak istiyorsan, git Fox'da hızlı kovalamaca sahnesi izle.
Why not lead the police on a high-speed chase?
Neden sürat yapıp polislerin peşine takılmasına sebep olmuyorsun?
At this very moment, a man identified as Anthony Fait is leading police on a wild high-speed chase through downtown Los Angeles.
Şu anda, Anthony Fait olarak tanımlanan adam polis tarafından kovalanıyor, Los Angles sokaklarında hızlı bir kovalamaca yaşanıyor.
- I love a good high speed chase.
- Hızlı takibi severim.
Further complicating the commute, a high-speed chase is underway snarling a two-mile stretch of the I-40.
Eve dönüş yolculuğunu daha da zorlaştıran bir olay da, yüksek hızda süren ve I-40 yolunda iki millik kuyruğa neden olan kovalamaca.
You know, the police report says that you and Vince stole a car and led the cops on a high-speed chase.
Polis raporunda Vince ile bir araba çaldığınız ve polisten kaçtığınız yazıyor.
I mean, big time : blows to the head, then a high-speed chase.
Ardından yüksek hızda bir kovalamaca.
in the back of a town car, but with the prince, i get a security detail and a high-speed chase to the pierre after it's over.
Ama Prens sayesinde detaylı bir güvenlik ve ardından limana kadar hızlı bir kovalamaca.
See what happens when you get in a high-speed chase with a garbage truck and end up with two dead bodies.
Bir çöp kamyonunu takip edip de, sonunda iki cesetle karşılaştığında... neler olacağını düşünmek bile istemezsin.
Police sources say they suspect both men last night were victims of a mob-like hit, and there were bullet holes in their car indicating there may have been a high-speed chase before the murders.
Polisler bu iki kişinin gangster kavgası kurbanları olabileceğinden şüpheleniyorlar, ve cinayetten önce hızlı bir kovalamaca olduğunu gösteren arabada mermi deliklerinin olduğunu söylüyorlar.
I can't even ask anyone out on a date...'cause if it doesn't end up in a high-speed chase, I get bored.
Kimseye çıkma teklif edemiyorum çünkü süratli bir kovalamaca içinde olmazsa, sıkılıyorum.
Salamanders however have not yet developed the athleticism needed for a high-speed chase and a lightning pounce.
Fakat semenderler henüz hızlı bir kovalamaca ve ışık hızında saldırı için gereken çevikliğe ulaşamadılar.
Salamanders however have not yet developed the athleticism needed for a high-speed chase and a lightning pounce.
Yine de semenderler, hızlı bir kovalamaca... ve yıldırım hızıyla saldırı için yeterince çevik değiller.
Morgan, we have a high-speed chase, 117 and pacific.
Morgan, 117 ve Pacific'te takip var.
Some high speed chase on the American side has the whole border shut down.
Amerika tarafındaki bir kovalamaca yüzünden tüm sınır kapatıldı.
It's almost 30 minutes now since the start of this high-speed chase.
Bu süratli kovalamaca neredeyse 30 dakikadır sürüyor.
Traffic's so smooth, I found myself hoping for a high-speed chase.
Trafik öyle sakin ki kendimi süratli bir kovalamaca umarken buldum.
I always wanted to elude the cops in a high-speed chase.
Her zaman hızlı bir kovalamacada polisten paçayı sıyırmayı istemişimdir.
We all watch the show together at the Crab Shack just like when there's a plane crash or chemical spill or when someone we know is involved in a slow-speed chase.
Tıpkı bir uçak kazası, kimyasal yayılma ya da tanıdığımız birisi bir kovalamacaya karıştığında olduğu gibi, Yengeç Kulübesi'nde programı birlikte seyrediyorduk.
Go on a high-speed chase? Yeah, I figured Jo could help us out with that one.
Son süratte araç takibi.
Forget not, in your speed, Antonius, to touch Calpurnia, for our elders say, the barren touched in this holy chase shake off their sterile curse.
Koşarken Calpurnia'ya çarpmayı unutma. Atalarımızın dediğine göre kutsal yarışta kısır bir kadına sürtünmek verimsizlik büyüsünü bozar.
"Unless the enemy's speed has been reduced by midnight, King George V will have to abandon the chase and turn back for refueling."
"Düşmanın hızı bu gece yarısına kadar azaltılamazsa... " "King George V" takibi kesecek ve yeniden... yakıt almak için geri dönecek. "
We've just received word of a high-speed desert chase.
Hızlı bir kovalamacanın haberini aldık.
A high-speed police chase last night ended in suburban Pleasant Valley.
Geçen geceki yüksek hızlı polis takibi şehrin kenar mahallerinden Mutlu Vadi'de sonlandı.
... where a 60-mile high-speed car chase ended early this evening- - the suspect alluding capture by leaping into the harbor, but not before reportedly injuring several Ardis police officers.
Şüpheli, iskeleden atlayarak tutuklanmaktan yakasını sıyırdı,... ama söylentilere bakılırsa, birçok Ardis polisini yaralamayı da başarmış.
Thieves dumped their car a few miles from the mansion then stole another car, leading police on a high-speed car chase.
Arabayı birkaç kilometre ötede bırakıp başka araba çaldılar. Polisle hızlı bir kovalamaca oldu.
High-speed car chase? !
Hızlı bir kovalamaca mı?
It's a high-speed car chase on!
Araba kovalamacası var.
A high-speed car chase is happening right now on Interstate three. We go now to our live sky five helicopter.
Burada hızlı bir araba takibi söz konusu simdi Sky5 helikopterimize bağlanıyoruz.
I was involved in a high-speed car chase.
Yüksek hızlı bir araba takibine karıştım.
How long shall we keep up this low-Speed cosmic chase?
Düşük hızdaki bu kozmik kovalamacayı daha ne kadar sürdüreceğiz?
"A low-speed chase involving a teenager, a driver's ed car and what appears to be a hostage."
Bu neredeyse, kesinlikle olmayacak, bayan.
A high-speed motorcycle chase. "
Yüksek hızla motosiklet kovalaması.
We met at speed dating, and we considered having dinner first, but we both knew where it was going to end up, so we figured we'd just cut to the chase and save the calories.
Hızlı randevuda tanıştık. Önce yemeğe gitmeyi düşündük. Ama ikimiz de sonunun ne olacağını biliyorduk.
With a big lead and two rounds to go, young Robert Brown is putting his foot speed on full display, content to make his older opponent chase him around the ring.
Bitişe iki raunt kalmakla beraber önde olan genç Robert Brown yaşlı rakibinin onu takip etmesini sağlamak için hızını ön plana çıkartıyor.
The body of movie star Brody Lassiter was discovered while filming a dangerous high-speed car chase this morning... No information has been released yet on how Lassiter died or even if he was part of the stunt.
Film yıldızı Brody Lassiter'ın cesedi, tehlikeli bir kovalama sahnesinde ve sahnede olup olmadığına dair henüz bir bilgi verilmedi.
REPORTER : Involved in a high-speed car chase...
... yüksek hızda kovalamaya karışan...
There's a high-speed motorcycle chase out near the bypass.
Bir motor anayolda yüksek hız yapıyormuş.