English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Stop messing about

Stop messing about traducir turco

50 traducción paralela
- Stop messing about.
- Uğraşma!
- Now, stop messing about.
- Kes artık zırvalamayı.
And stop messing about.
Rahat durun.
Come on, Paul, stop messing about.
Hadi ama şakayı bırak.
Stop messing about
Oyalanmayı bırak.
Stop messing about.
Oyalanmayı bırak.
Buster, stop messing about!
Buster, oyunu bırak!
Carol, stop messing about.
Oynayıp durma, Carol.
Stop messing about.
Dertlenmeyi bırak.
Come on out, stop messing about.
Ortaya çık, dalganın sırası değil.
Stop messing about and feed the little Master
Oyun oynamayı bırak, sen de Genç Efendi'yi doyur.
Stop messing about and get it in the car.
Oyun oynamayi birakda arabaya bin.
Pushpop : stop messing about!
- Saçmalamayı bırak.
Come on, Shirley. Stop messing about. Let's go.
Onunla konuşur musun Sherly.
Stop messing about.
Kes şunu.
Stop messing about.
Karıştırmayı bırak.
Stop messing about.
Dalga geçmeyin.
So, if you love Penny, stop messing about and marry her.
Eğer Penny'yi seviyorsan zaman kaybetmeden onunla evlen.
Look, stop messing about, just give me the bottle.
Bırak oyalanmayı şişeyle ver.
Ken, stop messing about, please.
Ken, şu saçmalığı kes lütfen.
Lindsay, stop messing about there.
Lindsay, orada sorun yaratma.
Oh, Georgia, I wish you'd stop messing about with yourself for one minute.
Georgia, kendinle uğraşmaya keşke biraz ara versen.
Stop messing about.
Ortalığı karıştırmayı bırak.
Stop messing about!
Boş şeyler konuşmayı kesin!
Stop messing about. Stop it.
Uzatma artık.
Get in there, stop messing about!
Git hadi, sızlanmayı bırak.
And get your ass to my rehearsals on time, and stop messing about with your understudy.
Provaya zamanında gel ve dublörünü de oyalamaktan vazgeç.
In fact, stop messing about with me.
Hatta beni de oyalamaktan vazgeç.
Stop messing up with you're understood, in fact stop messing about with me.
Dublörünle uğraşmayı kes, benimle uğraşmayı da kes.
Stop messing about!
Kes şu saçmalığı!
Stop messing about.
Zorluk çıkarmayın.
Well, then you should bloody well stop messing about with it.
O zaman bundan tamamen uzaklaşmaya bakman lazım.
You need to stop messing about.
Bunu yapmaya bir son vermelisin.
Now go back there, sit down, and stop messing about.
Geçip oturun şuraya. Haylazlık yapmayı da bırakın.
Stop messing about.
Olay çıkarma.
Stop messing about!
Maskaralık yapma.
Stop messing about!
Oyalanmayı bırakın.
Stop messing about!
Saçmalamayı kes!
Stop messing about.
Oyalanmayı kesin.
- Now listen here. - Stop messing about.
Oyalanmayı bırak da beni dinle!
Giovanni failed to spot any poachers, so we told him to stop messing about and get back to camp to pour some drinks, whilst we had a rethink.
Giovanni herhangi bir kaçak avcısı bulamadı, Bu yüzden onunla uğraşmayı bırakmasını söyledik. Ve biraz içki dökmek için kampa geri dönün,
"Frying tonight." "Stop messing about."
"Bu gece kızaracak." "Saçmalama."
This'll stop them messing us about.
Bu onların icabına bakar.
Stop messing about!
- Oynayıp durmayı kes artık!
Stop worrying about messing up your fingernails.
- Tırnaklarını kafaya takma.
Steve sent me a text sort of saying, "Right, you know, stop all your messing about," which has been out of order.
Steve mesaj atmış. "Plan dışı yaptığın duraklamaları kes artık."
1. I, Sung MinWoo, will stop messing around and be diligent about rehearsing for the musical.
Ben Sung Min Woo, bundan sonra bıkmadan, usanmadan provalara katılacağım.
- Stop messing about.
- Uzatma artık.
Right when I stop thinking about Riley, there she is, messing with my head.
Tam ben Riley'i düşünmeyi bırakırken o aklımı karıştırarak ortaya çıkıyor.
And second, you're about to see the next level of edgy if you don't stop messing around.
İkinci olarak, dalga geçmeyi bırakmazsan "sinirli" ne demekmiş göreceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]