Taken care of traducir turco
3,355 traducción paralela
Listen, I just want to feel taken care of by a movie.
Dinle, ben filmin benimle ilgilendiğini hissetmek istiyorum.
I'm the one who's taken care of him every day of his life.
Tüm hayatı boyunca onunla ilgilenen tek kişi bendim.
I'd just make sure my daughter was taken care of.
Kızımın bakılacağından emin olurdum.
Consider it taken care of.
Onların varlığından haberdar değildim efendim.
Fanny, you shouldn't worry. You're completely taken care of.
- Fanny, endişelenmene gerek yok.
All right, let's get this taken care of.
Pekala, hadi şunun icabına bakalım.
You've taken care of it with the sheriff.
Sen o meseleyi Şerif'le halletmişsin zaten.
My father has taken care of me by himself
Babam beni tek başına özenle büyüttü.
It's all taken care of.
İcabına bakıldı.
He's been caught and taken care of, I'm told.
Yakalanmış ve icabına bakılmış, bana söylendiğine göre.
I've taken care of that. Don't worry.
Onu ben hallettim merak etme.
I kept this house going for 30 years, you're all taken care of...
Bu evi 30 senedir ayakta tutuyorum, hepinizin bakımıyla uğraştım.
Powell and his friend will be taken care of.
Powell ve arkadaşı ile ilgilenilecek.
And look at yöu now... yöu have a great career here in America... taken care of 2 girls all by yöurself.
Şimdi ise kendine bak... Amerika'da büyük bir kariyere sahipsin... 2 kızına da tek başına sahip çıktın
Besides, I got urgent matter needed to be taken care of.
Ayrıca ; ilgilenmem gereken acil bir durum var.
Rumy is all taken care of?
Ru Mi'nin sorunu halledildi mi?
It's all taken care of.
Bununla ilgilenildi. Güven bana.
All taken care of.
Hepsini hallettim.
And we've taken care of every single one of them.
Biz her birine bakmadık mı?
Yes, it is, listen, we've taken care of it.
Evet, öyle, dinle. Onun icabına baktık.
Quarles is taken care of.
Quarles'ın icabına bakıldı.
I thought you said it was taken care of.
İcabına bakıldığını söylediğini sanıyordum.
I've taken care of that.
- İcabına baktık bile.
Well, he'll be pleased we've taken care of the problem at hand.
Problemi derhal hallettiğimize çok memnun olacaktır.
Because if something happens, there's nothing more important to me than knowing that you and you... are taken care of.
Çünkü eğer birşey olursa, benim için sen ve... senle ilgilenmekten daha önemli... birşey yoktur.
She has been taken care of.
Onun icabına baktım.
I'm well taken care of.
Benimle çok güzel ilgileniyorlar.
He's easily taken care of.
Kolayca saf dışı edebiliriz.
You've taken care of Zetrov as if it were your own.
Zetrov ile kendi şirketinmiş gibi ilgilendin.
Who told you I want to be taken care of?
Bana göz kulak olacak birini istediğimi kim söyledi?
Lunch is taken care of.
Hesap ödendi.
Go get that taken care of.
Siz basinizin caresine bakin.
They give us a safe place to live, get taken care of, they look after us.
Bize yaşayacak güvenli bir yer verdiler. Bize baktılar, bizi korudular.
Until then, I've taken care of the current surveillance on Adam.
Şimdilik Adam'ın gözlenmesine dair hususun icabına baktım.
It's been taken care of, okay?
Bir çaresine bakacağım, tamam mı?
I've taken care of them for eight years.
Sekiz yıl onlara ben baktım.
I'll ensure that you're well taken care of.
Kendine iyi bakacağından emin olmak istiyorum.
She's all taken care of. I got her a full-access badge.
Ona her yere girebileceği bir kart verdim.
But by then, I'll have taken care of my business.
Ama o zamana kadar işimi halletmiş olacağım.
Everything taken care of?
Her şeyi hallettin mi?
All taken care of.
Her şeyi hallettim.
It's all taken care of.
Tamamen halledildi.
Bill, you've taken care of things marvelously since I've been gone.
Bill, ben gittiğimden beridir durumu fevkalade idare ediyorsun.
And I want to reassure you that Hannah is gonna be taken care of as well.
Hannah'ya da bakılacağından şüphen olmasın.
D.O.D. wants this taken care of now.
Savunma Bakanlığı bunun hemen halledilmesini istiyor.
I said it's being taken care of.
O işle ilgileniliyor dedim.
It is taken care of.
İcabına bakıldı.
Well, I'm trying to expose the truth about the fact that Brittany might have had a daughter when she was a teenager who's now 10 possibly and being taken care of by her mother.
Şey, ben Britanny'nin şimdi 10 yaşında olan ve büyük ihtimalle annesi tarafından bakılan kızını henüz daha bir ergen kızken doğurmuş olabileceği gerçeğini ifşa etmeye çalışıyorum.
She's taken care of.
Güvence altına alındı.
They're a proud but simple folk and need to be taken care of.
Onlar gururlu ama basit bir halk Ve ilgilenilmesi gerekiyor.
I see James has taken care of you.
James sizi iyi ağırlamış gördüğüm kadarıyla.
of course 48716
off we go 156
office 169
offer 51
of course not 6388
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
often 203
off we go 156
office 169
offer 51
of course not 6388
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
often 203
offspring 19
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
of course you can 486
of course you do 750
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
of course you can 486
of course you do 750
offside 18
of course i do 1281
off the grid 28
officer down 213
off you go 630
of course i can 204
off with his head 28
of course you don't 199
off i go 35
of course i will 266
of course i do 1281
off the grid 28
officer down 213
off you go 630
of course i can 204
off with his head 28
of course you don't 199
off i go 35
of course i will 266