English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Test me

Test me traducir turco

2,108 traducción paralela
Test me right now.
Bana hemen sınav yapabilirsiniz.
- You wanna test me?
- Beni sınamak mı istiyorsun?
you don't want to test me.
beni sınamak istemezsin.
I'm just saying you can test me...
Beni test edebilirsiniz diyorum.
You can test me if you want to, Nantz.
İstersen test yapabilirsin Jim Nantz.
All right, do you wanna test me?
Beni sınamak ister misin?
Don't test me.
Sakın beni deneyeyim deme.
Don't test me, son.
Sakın beni sınamaya kalkma evlat.
Don't test me, son.
Sakın beni sınama, evlat.
Don't test me, neal.
- Beni sınama Neal.
I can't get anyone to quote me less than $ 6000 for a DNA test.
DNA testi için 6.000 dolardan daha düşük fiyat alamadım.
Let me just test these.
Göreceğiz.
- Just give me the test, Morty.
- Bir an evvel yap şu tahlilleri, Morty.
So will you take a look at the clinical test results and get back to me?
İlaçları deneyip sonuç aldıktan sonra bana döner misin?
Until then, I suggest that you give me.. .. your urine sample for testing.
O zamana kadar, senden test için idrar örneği alalım.
You called me as sexy as a smear test!
Simir testi kadar seksi olduğumu söylemişsin!
You hooked me up to this thing you stuck needles in me, and you called it a test.
Beni bu şeye bağladınız iğneler sapladınız ve buna test dediniz.
Put me to the test.
Bana bir test yap.
Want me to call down to the lab, see if they dropped a test?
Laboratuarı arayıp, sonuçlardan birini düşürmüşler mi öğrenmemi ister misin?
Let me run a few more tests on this.
Bununla bir kaç test daha yapayım.
- Huh? Oh. - Hey, do you have time to quiz me?
Beni test etmeyecek misin?
- This feels like a test to me.
Bu sanki test ediliyormuşum gibi geliyor.
Maybe I was being tested, you know, after my brain surgery. - Or me.
Belki de gerçekten test ediliyordum bilirsin, beyin ameliyatımdan sonra.
If they were testing anybody, it's me.
Eğer biri test ediliyorsa, o da benim.
Or maybe they were testing me to see if I could run a lab in a professional manner.
Yada belki beni test ediyorlardı bir laboratuarı profesyonel biçimde yönetebiliyor muyum diye.
Don't test me.
Beni sınama.
They told me it was some sort of test, which they said I passed.
Bana bir tür test olduğunu söylediler. Testi geçtiğimi söylediler.
They gave me a test to see if my cancer came back.
Kanserimin nüksedip etmediğine bakmak için tahliller yaptılar.
Look, if you are who you say you are you won't mind me doing a DNA test, right?
Bak, eğer söylediğin kişiysen DNA testi yaptırmamda bir sakınca yok, değil mi?
Me, too. Hey, did you talk to Jasmine About the paternity test?
Jasmine'e babalık testinden bahsettin mi?
My mother had me tested.
Annem beni test etti.
If someone doesn't tell me who did it, I'm gonna make you all retake the test.
Eğer biriniz bana, bunu kimin yaptığını söylemezse hepinizi yeniden sınava girmek zorunda bırakırım.
Like I said, you're going to tell me. We have to test it again.
* * Scuba-199 * * * * 24-Mayıs-2010 * *
What, me, tested?
- Ben mi? Test mi?
No, the only thing about me that gets tested is my patience.
Beni ilgilendiren tek test sabır testi.
Tell me, who were you helping and I'll let you finish your test.
Bana kime yardım ettiğinizi söyleyin bende testinizi bitirmenize yardım edeyim.
All I have to do to get my citizenship is pass a little test, and then you can divorce me.
Vatandaşlığa geçebilmem için küçük bir testten geçmem ve senden boşanmam gerekiyor.
I want this pulled and sent to me asap.
Olabildiğince çabuk şekilde test edilip geri gönderilmesini istiyorum.
They ran some tests and cleared me for duty.
Bir kaç test yaptılar ve işime dönebileceğimi söylediler.
If this was a trial, my father would never skip out on a chance to give me a lecture.
Chloe, eğer bu bir test olsaydı babam bana ders verme şansını asla tepmezdi.
I should test-drive it first. Give me the keys.
Abby, şimdi araba almanın zamanı mı sence?
No. I just asked him to have lunch with me, and he claimed he had to make up a history test.
Ona benimle öğle yemeği yemesini sormuştum, ve o da tarih testine gireceğini geveledi.
Testing me.
Beni test ediyor.
He knew I would test it, and he will expect me to turn around, so...
Kontrol edeceğimi de biliyordu ve geri dönmemi bekleyecektir, yani...
Let me go grab the keys for you. I'd be happy to take you ladies for a spin.
Hemen anahtarları alayım ve siz hanımları ufak bir test sürüşüne çıkarayım.
From the moment you told me what Andrew had done and what Sam was threatening to do, I saw this as a test.
Andrew'in yaptığını bana anlatıp, Sam'in seni bunun için tehdit ettiğini söylediğinde bunun bir test olduğunu düşündüm.
But me, I'd say this was a test... for Sam and Dean.
Bence bu Sam ve Dean için bir sınavdı.
My mom made me take like six this morning just in case I got hungry during the test, you know?
Annem saat altıdan beri bunlardan yediriyor. Test sırasında acıkmamam için.
I've run from bullies, dogs, angry chickens... and one particularly persistent P.E. teacher determined to bend me over and give me a scoliosis test.
Kabadayılardan, köpeklerden, kızgın tavuklardan kaçtım. Bunun dışında çok inatçı bir beden eğitimi öğretmeninden kaçtım. Kendisi beni öne doğru eğip, skolyoz testi yapmaya çalışmıştı.
He asked me to tell you that the Eye of Mussolini interests him In exchange for Achilles heel and Adam's apple of... 1, 2, 3... test.
Fakat achilles'in topuğu veya Adem'in elmasını bulabilirseniz o zaman başka.
I can take a drug test if you don't believe me.
Bana inanmıyorsanız uyuşturucu testine girebilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]