English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The good thing is

The good thing is traducir turco

1,174 traducción paralela
Yes, the good thing is that I had my First Communion.
Evet, benim İlk Ortaklığımda sahip olduğum şey..
Yeah, the first of many. And the good thing is, it's gonna have a ride-through.
Evet, bir cogundan biri.ve iyi olan, Devam edicek olmasi.
The important thing is that you're having a good time, right?
Önemli olan senin iyi zaman geçirmen, öyle değil mi?
Yeah. It totally fell apart... which is actually, you know, a good thing... because the guy was talking to me about signing over all the rights and I never would have done that.
Her şey çöktü ama aslında iyi oldu çünkü adam bütün haklarımı devretmekten bahsediyordu ve asla böyle bir şey yapmazdım.
IF THE WORST THING IN YOUR LIFE IS SOMEBODY MAKES YOU GO TO A DANCE, THEN I'D SAY YOU HAVE A PRETTY GOOD LIFE.
Hayatındaki en kötü şey birinin seni baloya gitmeye zorlamasıysa oldukça güzel bir hayatının olduğunu söylemem gerek.
The fact that my life basically sucks is a good thing.
Gerçekte hayatımın temelde berbat olması iyi bir şey.
Bad, bad, blood, blood is taking you for a ride the only good thing about bad blood is letting it slide Mom, how do you do this every day?
Anne, hergün bunu nasıl yapıyorsun?
The only thing I'm gonna regret about this is not killing Xena directly but any kill is a good one.
Bu konuda pişman olacağım tek şey, Xena'yı yüz yüze öldüremeyek olmam.
The pain you're feeling is a good thing.
Hissettiğiniz acı iyi birşey.
Let us hope the will of good men is enough to counter the terrible strength of this thing that was put in motion
Umalım ki, iyi adamların dirayeti bu şeyin harekete geçmiş olan korkunç gücüne karşı galip gelsin.
The power of good is a strong thing, Mira.
İyiliğin gücü çok daha güçlü, Mira.
The only thing I'm good at is talking.
Tek yapabildiğim şey, güzel konuşabilmek.
The important thing for the stability of our rule... is to maintain the balance between good and evil... and I don't think any of you are ready for that responsibility.
Kurallarımıızın en önemli noktası... İyi ve kötü arasındaki dengesi sağlamaktır.. ve bu sorumluluğa hiçbiriniz hazır olduğunu sanmıyorum.
The important thing is I got a good job.
İyi bir işim var önemli bir şeydir.
The only good thing I can say about our one offensive weapon is it's "wiry." What the shit is that?
Hücum silahımız hakkında söyleyebileceğim tek iyi şey sırım gibi olduğu. Bu da ne demek?
The good news is, you guys got into a rhythm apart from that vomiting thing, which was on Sports Center.
İyi haber şu, futbol oynamaya başladınız. O kusma işi hariç. Bu arada o olay Spor Dünyası'nda yayımlandı.
I mean, the only thing I lack is a good friend.
Yani, sahip olmadığım tek şey iyi bir arkadaş.
And the only thing worth livin'for is the good.
Bu dünyada yaşamaya değer şeyin güzellik olduğunu söyle.
The only thing forbidden here is beauty, and thus, good.
Buradaki tek yasak şey güzellik
I mean for one, that thing on the road, my van did a pretty good job on it, without the benefit of silver bullets.
Yani o yoldaki şey üzerinde minibüsüm iyi bir iş çıkardı. Gümüş kurşuna gerek kalmadı. Hollywood kurallarını unutalım.
The way you intervened in that store last night, you did a good thing there, Jack.
Dün gece dükkanda araya girerek iyi bir iş başardın Jack.
This is the best thing you can use to make good spirits or good fruit jelly.
İçki ya da iyi bir meyve jölesi yapmak için kullanabileceğiniz en iyi şey bunlar.
The good thing about life is you remember all the good things that happened to you.
Hayatın en güzel tarafı yaşadığınız tüm güzel şeyleri hatırlamanızdır.
"The" "Cri du Peuple" "is available?" A good thing too. We need a newspaper to cover Commune events.
Her ne için geldilerse,... yaptıkları işte pek başarılı olmadıkları aşikâr.
( Herrero ) The only thing necessary for the triumph of evil... ( Logan )... is for good men to do nothing.
Şeytanın zaferi için gerekli olan tek şey..... iyi adamların hiçbir şey yapmamasıdır.
I would like to propose a toast... to the one thing in my life that is always good... always sweet... and without whom I would have no reason to get up in the morning.
Şerefe kaldırmak istiyorum hayatımda daima iyi olan tek şeye... daima tatlı ve o olmasaydı sabah yataktan kalkmak için bir sebebim olmazdı.
The thing is they use very good fabric.
Konu şu ki çok iyi kumaş kullanıyorlar.
The good thing about being smart... is I never have to look up any phone numbers.
Zeki olmanın iyi tarafı... hiç telefon numarası aramam gerekmemesi.
The first thing you'll need is a good bikini wax.
İhtiyaç duyacağın ilk şey bir bikini ağdası. Evet!
You are the most important thing that has ever happened to my planet,..... although I have not yet decided if it is a good thing or bad.
Siz bu gezegende olmuş en önemli olaysınız, her ne kadar iyi mi kötü mü olduğuna karar verememiş olsam da.
The thing is, Donna's really good at it.
Donna, gerçekten bu işte iyi.
IT'S A GOOD THING WE'RE LEAVING FIRST THING IN THE MORNING.
Sabah ilk iş gitmemiz iyi olacak.
The last thing he wants is good crisis management.
İstemediği bir şey varsa, o da iyi bir kriz idaresi.
The good thing about going into the madhouse now is that my stay would run right over the Christmas season.
Tımarhaneye tam şu anda gidiyor olmamın iyi tarafı... orada Noel'i de geçirecek olmamdı.
Then I think : The only thing I'm really good at is fucking.
Sonradan düşünüyorum ; gerçekten iyi olduğum tek şey sikişmek.
About the only good thing I can think of is if he's in jail, he ain't going nowhere.
Şu anda düşünebileceğim en iyi şey hapiste olması. Hiçbir yere gidemez.
So it is a good thing that we always keep a healthy supply of Head Shoulders around the house.
Yani, her zaman evde yeterli miktarda... kepek şampuanı stoğumuz olsun.
Good. First thing in the morning.
Sabah ilk iş bunu yaparız.
Very good. You see, the thing about critical theory that is important... ( Mimics her ) Holly...
Kritik teori hakkında hatırlanması gereken önemli şey...
Nobody is gonna understand it, everybody is gonna misrepresent it, and the whole thing is gonna be last, like everything else that is any good.
Bunu kimse anlamayacak, herkes gerçekleri saptıracak ve - her şey aynı şekilde devam edecek, aynı berbat şekilde...
The important thing is for Sam to be a very good father... is to be there for her... because the smarter Lucy is, the smarter she will get.
Sam'in iyi bir baba olduğunun en önemli ispatı bugün buraya onun için gelmesidir. Çünkü akıllı Lucy, onunla birlikte daha da zekileşecektir.
This is the good thing about having two directors- -
İşte iki yönetmen oImasının avantajı bu.
" To me the most critical thing in the hobby market right now is the lack of good software courses, books and software itself.
" Piyasa düzenlemesinde, bana göre en kritik şey iyi yazılım kurslarının, kitapların ve yazılımın kendisinin olmayışıdır.
The other thing I got here... This is good.
Elimdeki diğer şey ise bunu seveceksiniz.
The Slayer is the only thing standing between Dawn and this god from the bitch dimension that wants to shove her in a lock and give her a good twirl!
Dawn'la, başka bir boyuttan gelen ve onu bir tür kilide sokup çevirmek isteyen tanrıçanın arasındaki tek şey avcı.
I don't know what Buffy told you, but the thing is, the Slayer and I worked together to get rid of Dru, who was up to no good, and I don't...
İftiralardan ve suçlamalardan. Buffy size ne söyledi bilmiyorum ama işin aslı şu : Kötü niyetle buraya dönen Dru'yu def etmek için avcıyla birlikte çalıştık. Söylemekten çekinmiyorum...
Good thing is, the jailhouse is a union gig, and all the union guys are already in the database.
Cezaevinin sendikayla beraber yapılması ve sendika elemanlarının bilgilerinin olması güzel bir şey.
The thing I don't get is, why would the sector police deploy sophisticated hardware to hunt ex-cons, when a good old-fashioned death squad would do the job?
Anlamadığım şey, sektör polisleri neden eski mahkumları karmaşık silahlarla avlıyor, hemde eski moda ölüm mangaları bu işi yapabilecekken?
The very least I wanna do is give her one thing she can point to and say I did good.
Onları durdurmak için istiyorsun, bu sana pahalıya mal olur. Sana arkadaşların burada diyorum.
This is the only thing that I've ever been any good at.
Bu, hayatta başarılı olduğum tek şey.
The actual uniform will be flame retardant, which is a good thing, don't you think?
Gerçek üniforma ateşe dayanıklı olacak. Bu iyi değil mi sizce?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]