The little girl traducir turco
3,604 traducción paralela
I think that she did it to send me a message that the little girl she was raising with Conrad is mine.
Sanırım bana, Conrad ile büyüttükleri kızın benim kızım olduğu söylemeye çalışıyordu.
But I guess it was more important to hide that from the world than to help the little girl that he left behind.
Ama sanırım geride bıraktığı küçük kıza yardım etmektense bunu saklamak daha önemli geldi.
Oh, let the little girl pet the doggie.
Ahh, bırak da kız köpekciği sevsin.
But the little girl didn't work there.
Fakat küçük kız orada çalışmadı.
Michael, I heard the little girl's dad fainted.
Michael, küçük kızın babası bayılmış.
But the little girl was feeling better.
Ama küçük kız daha iyi hissediyordu.
It's the Empire Hotel, where we found the little girl.
Empire Otel, küçük kızı bulduğumuz yer.
I didn't draw that much from my parents'divorce, other than the little girl seeing her mother having sex with the man on the beach.
Küçük bir kızın annesini kumsalda başka bir adamla seks yaparken görmesi dışında annemle babamın boşanmasından pek bir şey çıkaramadım.
Pawel, will you play something for the little girl?
Pawel, Küçük kız için birşeyler çalar mısın?
- And the little girl?
- Ve küçük kız?
You just kind of skipped the little girl stage.
Küçük bir kız olma dönemini yaşamamayı tercih ettin.
But he's right. The little girl is a witness.
O küçük kız bir tanık.
Mike tested the little girl's cocoa and found Ambien in it.
Mike kızın kakaolu sütünü inceledi ve içinde Ambien * buldu.
Evie Pixley, the little girl, survived and called 999.
Evie Pixley, küçük kız, hayatta kalmış ve 999'u aramış.
Riley is still trying to coax the little girl out from under the bed.
Riley hala küçük kızı yatağın altından çıkması için ikna etmeye çalışıyor.
Dawson, what was the name of that little girl from the bridge?
Dawson köprüdeki küçük kızın adı neydi?
A little girl named Madeline, pin-In from the Columbus drive bridge.
Colombus köprüsündeki kazadan getirilen küçük kız Madeline.
Running over that little girl and killing her just so you can get shit-faced and drive on the road?
O küçük kızın üstünden geçip, öldürmek ; sırf sen kafayı bulup yollarda eğlenesin diye mi?
Go into a house, little girl answers the door, turns out her mother hanged herself in the basement.
Evin birine gittim ufak kız kapıyı cevapladı ve annesi bodrumda kendini asmış halde bulundu.
It might have pictures of a man and a little girl on the inside.
İçinde bir adamın ve küçük bir kızın resimleri olabilir.
Said the poor little rich girl.
"dedi zavallı küçük zengin kız."
Do you really buy this, that killing a little girl could lead to the collapse of the United States?
Buna gerçekten inanıyor musunuz? Ufak bir kızı öldürmenin ABD'nin çöküşüne neden olacağına?
It might have pictures of a man... And a little girl on the inside.
İçinde bir adamın ve küçük bir kızın resimleri olabilir.
Well, this little girl, this beautiful, beautiful little girl, um, somebody cleaned her up, combed some oil in her hair, and then killed the poor child.
Ufak bir kızı... Çok güzel... Ufak ve çok güzel bir kızı birileri yıkamış, saçına yağlar falan sürmüş.
You're the kind who'd rape a little girl after you beat her to death.
Ölesiye dövdükten sonra küçük bir kızın ırzına geçecek tipte birisisin.
Dr. Torres only sided with you because you're the chief's little girl.
Doktor Torres, şefin kızı olduğun için senin tarafını tuttu.
So, what's this mishegas about you moving out to go live with the little Polish girl? !
O ufak Polonyalı kızla yaşamak için evden çıkacakmışsın diye duydum.
I went to the zoo with Zoey and her little girl.
Zoey ve kızıyla hayvanat bahçesine gittik.
You know when I was a little girl, it was the pink donuts, deffo, but you know when you get a bit older, it's the blue ones you like...
Biliyor musun ben küçük bir kızken, pembe çörekleri severdim açık ara, ama biraz büyüyünce, mavileri sevmeye başladım...
And I don't understand why you flap your arms and scream like a little girl when you see a spider the size of a pinto bean.
Ben de neden minnacık örümcekleri görünce ellerini deli gibi çarpıp küçük bir kız gibi bağırdığını anlayamıyorum.
Take this little girl to the seaside? To give her a moment of joy.
O küçük kızı deniz kenarına götürüp iyi vakit geçirmesini istemek mi hatam?
You know, I always felt a little funny about that Marta Del Sol girl, ever since I saw her at the Cattle Baron's ball.
Biliyorsun, sığır baronunun balosunda onu gördüğümden beri Marta Del Sol'un kızı hakkında biraz tuhaf hissediyordum.
I always look at her and I say, "how did I get lucky enough to have the best little girl in the whole wide world?"
Her zaman ona bakar ve şöyle derim "nasıl tüm dünyadaki en iyi ufak kıza sahip olmuşum?"
Well, I don't want to break the covenant of what it is to be a little girl, the kind of things you want to keep from your parents- -
Küçük bir kız olma sözleşmesini çiğnemek istemiyorum... Ebeveynlerden ve dünyadaki herkesten saklamak istediğin türde şeyleri söyle...
- Well, you have to understand, all the contestants are cast on this show to tell their unique yet familiar stories. Odette was the poor little rich girl, and Eddie was the kid from the wrong side of the tracks.
Odette, zavallı ufak zengin kızdı Eddie ise şehrin fakir tarafındandı.
That's what happened to that boy out there that I had to kill, and he's the one that killed your little girl. Man, this is ridiculous.
Bu, öldürmek zorunda kaldığım çocuğu ve sizin küçük kızın öldürülmesini açıklar.
I think you got your ass handed to you by the little American girl, and the reason you're not serving her up to us on a platter is because she has your diamonds, and you want them back.
Bence küçük bir Amerikan kızı seni faka bastı, sen de onu bize altın tabakta sunuyorsun çünkü geri almak istediğin elmasların onun elinde.
I mean, yeah, Marvin's keeping us up all night... but he's still the prettiest little girl in the city.
Tamam, Marvin bize uyku uyutmuyor ama bu oğlan şehrin en güzel kızı yine de.
You said, "Prettiest little girl in the city."
"Şehrin en güzel kızı" dedin.
The shopkeeper had held it for a brave little girl. I want you to be the happiest person.
Dükkan sahibi bunu cesur küçük bir kız için saklamış.
So you killed them, and Wilson took the rap for his little girl.
Böylece onları öldürdün ve Wilson küçük kızının suçunu üstlendi.
Th-The youngest one is like this 7 ½ - year-old little girl, same age as Katie.
En küçüğü 7,5 yaşında bir kız, Katie ile aynı yaşta.
This little girl is the opportunity for you to start a family of your own.
Bu küçük kız sana kendi aileni kurma fırsatını veriyor.
I've loved the name ever since I was a little girl.
Küçüklüğümden beri bu ismi çok severim.
Who do you think planned the murder of my family when I was a little girl?
Ben küçük bir kızken ailemin ölümünü kim planladı sanıyorsunuz?
She needed the money to feed her little girl.
Küçük kızını doyurmak için parası yokmuş.
The Madame said she took pity on the woman's little girl, who was crying and crying in front of my shop, aye!
Çaça da dükkanının önünde ağlayıp sızlayan bu küçük kıza acımış.
I know that I'm the new girl around here, but don't you think that our uniforms need a little updating'?
Aranıza en son katılan benim, biliyorum ama.. .. sizce de üniformalarımız biraz değişse çok güzel olmaz mıydı?
♪ I might've saved a little trouble for the next girl ♪ ♪ for the next girl ♪ ♪'cause the next time that he cheats ♪
# I might've saved a little trouble for the next girl # # for the next girl # #'cause the next time that he cheats # # next time that he cheats # # oh, you know it won't be on me #
When she was 8, a little girl scout friend of hers bragged she could sell the most cookies.
8 yaşındayken, izci kız arkadaşlarından biri en fazla kurabiyeyi o satabildiği için hava atmış.
She was that little girl at the bar today.
Bugün bardaki küçük kızdı.
the little mermaid 17
the little one 59
the little guy 21
the little boy 19
the little 30
little girl 597
little girls 44
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
the little one 59
the little guy 21
the little boy 19
the little 30
little girl 597
little girls 44
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girl stuff 27
girls laugh 17
girls laughing 18
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girl stuff 27
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
the lord is my shepherd 76
the lights are on 28
the lord be with you 29
the leg 22
the line 46
the liar 16
the last one 115
the lights went out 23
girl this time you're all alone 21
the lord is my shepherd 76
the lights are on 28
the lord be with you 29
the leg 22
the line 46
the liar 16
the last one 115
the lights went out 23
the last few days 25
the lord works in mysterious ways 23
the legend 36
the last 153
the last time you were here 18
the longer we wait 44
the letter 112
the love of my life 42
the last i heard 37
the last time i saw you 99
the lord works in mysterious ways 23
the legend 36
the last 153
the last time you were here 18
the longer we wait 44
the letter 112
the love of my life 42
the last i heard 37
the last time i saw you 99
the lord is with thee 72
the lights 112
the last time 101
the light 187
the left 71
the leader 45
the law 124
the lawyer 96
the last time i checked 40
the ladder 16
the lights 112
the last time 101
the light 187
the left 71
the leader 45
the law 124
the lawyer 96
the last time i checked 40
the ladder 16