The word is traducir turco
4,460 traducción paralela
The word is "infamous."
'Kötü bir şöhreti'demen lazım.
The word is guardian, Allison.
Kelime "koruyucu" Allison.
The word is, you haven't been washing your boobs very well.
Olay şu ki, memelerinizi güzel yıkayamıyorsunuz.
The word is that Doris is active again.
Mesle şu ki Doris tekrar aktif.
The word is neutered.
- Bahsettiğim kelime kısırlaştırma.
- The key word is "this apartment."
Anahtar kelime "bu ev".
And the other key word is "key" as in this one to Apartment 4C!
Diğer anahtar kelime de "anahtar" 4C'nin anahtarı gibi!
Word is there's a lot of gold inside to... to care for the people of this village and the next for years to come.
Konu şu ki, içi tıka basa altın dolu. Bu köydeki insanların ihtiyaçlarını, yıllarca karşılayabilir.
The word "win" is not in my vocabulary.
Benim lügatimde kazanmak diye...
"Can't." The word "can't" is not in my vocabulary.
"Yapamamak." Benim lügatimde yapamamak diye bir şey yok.
Word is that you and the teacher have became friends.
Baran ve öğretmen Arkadaş olmuşlar.
- And word on the street is...
- Ve şöyle bir söylenti de mevcut...
What is the meaning of this Earth word?
Dünyada bu ne anlama geliyor?
All right, uh, the next word is pariah. Pariah... an outcast.
Sıradaki kelime "parya".
I'm not sure "safe" is the word that I would use.
Güvenli kelimesinin bu tanıma uyduğundan emin değilim.
Word is is that it's a CIA front company and the feds are using it to transfer ghost detainees to black sites for interrogations.
Rivayete göre federallerin hayalet tutukluları sorgulamak için gizli mevkilere götürmek için kullandıkları CIA'ye ait paravan bir şirket.
Why do you think... the English word for table is "table"?
¿ Por qué piensas tu İngilizcede masa demek icin "table" denir
The key word here is "watch."
Tek yapacağınız şey izlemek.
Well, word is that he took his drill and set up shop in the basement.
Matkabını alıp, ortamını bodruma kurdu diyorlar.
The one thing you can't do is take people's word for it.
Bu konuda asla insanların sözüne güvenemezsiniz.
Did you know that there is a light on the top of that building that blinks out the word "Hollywood" in morse code?
Biliyor musun, o binanın tepesinde "Hollywood" kelimesinin Mors koduyla yanıp söndüğü bir ışık var.
Like the "cat's pajamas" or "grease is the word"?
Kedili pijamalar ya da Grease filmi gibi mi?
Your brother's word is the law, don't you know?
Ağabeyin adaletli adamdır, bilmiyor musun?
There she found the peace to truly understand herself, to find the right word, to create a work that has an audience at last.
Orada huzuru buldu ve gerçek benliğini anladı. Doğru kelimeyi buldu. Sonunda takipçisi olan bir iş ortaya çıkardı.
Impressed is the wrong word.
Etkilendim kelimesi doğru olmadı.
The story is about the word and we decided not to play a game of Hangman with the audience.
Haber o kelime hakkındaydı ve biz de izleyiciyle adam asmaca oynamamaya karar verdik.
"Shark" is from the German word "schurke,"
Shark, Almanca schurke'den geliyor...
Take the helmet of salvation and the sword of the spirit, which is the word of God.
Kurtuluş miğferini ve kutsal ruhun kılıncını al. Bu tanrının dünyasıdır.
Any surgery that doesn't have the word "plastic" before it is pointless.
İçinde "estetik" kelimesi geçmeyen her türlü ameliyat çok saçmadır.
This case is based on the word of the one man
Bu dava, tek bir adamın sözüne bağlı.
Word is Siegel himself personally pulled the trigger.
Denilene göre Siegel bizzat tetiği çeken kişiydi.
Word has it that Bugsy is considering a lawsuit against the city for harassment and naked abuse of power.
İddiaya göre Bugsy, karşı tarafı emniyet gücünün suistimali... ve itibarı zedelemekten ötürü dava etmeye hazırlanıyor...
Is "weird" the right word?
- "Tuhaf" doğru kelime mi acaba?
I will seek counsel. But the bishop's word is final.
Fikir alacağım ama son kararı piskopos verecek.
Word in the clubs is that you are the man that we're looking for.
Kulüplerde konuşulanlar aradığımız adamın sen olduğunu söylüyor.
his word is the law. but did I really have a despairing look on my face?
Burada bütün kuralları o belirler. Evet. Benim için sakıncası ama gerçekten hüsrana uğramış gibi mi görünüyordum?
I mean, I don't know who the thief is, but word is it's gonna happen soon.
Hırsızın kim olduğunu bilmiyorum ama yakında olacak diyorlar.
Well, I don't know what the right word for it is these days, but the wheelchair ones.
- Kimin için koştun? - Bu günlerde doğru kelime nedir bilmiyorum ama tekerlekli sandayelliler için.
Is it okay if I cup your actual butt when I hear the word "but"?
"Ama" kelimesi bana her zaman Güzel bir kalçam olduğunu hissettirir.
My online feed says the sun is shining all over the word!
Bağlantıda olan destekçilerim güneşin tüm Dünya'da parladığını söylüyor.
Word on the street is that you sold out many vampires, including your best friend Pearl and her daughter Annabelle.
Söylenene göre pek çok vampiri satmışsın, buna en iyi arkadaşın Pearl ve kızı Annabelle de dâhilmiş.
Is the word "he" ever used to describe a woman?
Erkek kelimesi bir kadını tanımlamak için kullanılmış mıdır hiç?
Maybe jealous is the wrong word.
Belki kıskançlık yanlış bir kelime.
- That's what the word on the street is.
- Sokakta dönen muhabbetler bunlar.
Word on the street is that you guys put on one crazy good show!
Sokaklarda böyle çılgın gösteriler düzenlemeniz çok iyi oldu.
CNN has just received word a verdict in the George Zimmerman trial is expected to come at any moment.
CNN'in verdiği bilgiye göre, George Zimmerman davasında kararın her an çıkması bekleniyor.
Word is two deputies are dead on the Pike.
Söylenenlere göre otoyolda iki şerif yardımcısı öldürülmüş.
I think the word you're looking for is derivative.
Aradığın kelime egzotik sanırım.
Word on the street is you're the odds-on favorite to win Elite Chef. Not bad for an ex-con who honed his culinary skills making vats of mystery meat stew in the federal pen.
Elite Chef kazanmak için. Eski-con için Fena değil honlanmış onun mutfak becerilerini sokakta Word, oran-on favori olduğu gizem et güveç federal kalem fıçı yapım.
"Shot" is the operative word here.
"Çekmek" işte asıl kelime bu.
I mean, the word on the street is it's his signature.
Demek istediğim sokaktaki kelime onun imzasıydı.
the words 90
the word 252
word is 107
is it 9219
israel 117
is something wrong 1059
islam 16
is here 159
isis 48
island 46
the word 252
word is 107
is it 9219
israel 117
is something wrong 1059
islam 16
is here 159
isis 48
island 46
isabel 421
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isles 199
isn't it 16586
isabelle 287
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isles 199
isn't it 16586
isabelle 287
isaiah 54
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
is it really you 103
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
is it really you 103