There's another way traducir turco
1,002 traducción paralela
Then there's another way.
Bunun başka bir yolu da var.
- Is there another way out of here?
- Başka bir çıkış var mı?
There's another way out.
Başka bir çıkış daha var.
There isn't any way you can tear open the secret heart of another human being, Ma.
Yazsam hiç hoş olmaz. Başka bir insanın yüreğindeki sırrı zorla açmanın hiç bir yolu yok, anne.
There's only one answer. You see this picture one way and I another.
- Tek bir cevabı var.Sen bu filme bir yönden bakıyorsun bense başka
Unless there's another way up there.
Tabi başka bir yol bulamassak.
There's gotta be another way.
Başka bir yol olmalı.
I wonder if there's another way out.
Acaba bir başka çıkış yolu var mı.
There's another way to handle this.
Bunu halletmenin başka bir yolu var.
There's gotta be another way.
Ama başka bir yolu olmalı.
There's another way through the mountains.
Dağlardan geçen başka bir yol daha var.
- is there another way to go out?
Başka kaçış yolu var mı?
There's been a lot of killing one way or another.
Öyle ya da böyle bir sürü insan ölüyor.
Is there another way's Silver Lake?
Gümüş Göle giden başka yol var mı?
But there's another, much simpler way.
Ama çok basit, bir yol.. daha var.
There's another way to the road.
Buradan çıkmak için başka bir yol daha var.
They want to gag you and you run. But there's another way!
Seni susturmak istiyorlar, sen de kaçıyorsun.
There's another way.
Başka bir yolu olmalı.
But if there's another accidental death, and you're in any way connected with it, Staff...
Ama başka bir kazara ölüm daha tekrarlanırsa ve senin de şöyle ya da böyle bununla ilgin olursa, Çavuş...
Is there another way out of here?
Buranın başka bir çıkışı var mı?
Is there another way out of this joint?
Bu batakhanenin başka çıkış yolu var mı?
All right, we can't break out. There must be another way.
Başka bir çıkış olmalı.
There's another way to survive.
Ayakta kalmanın başka yolları var.
No, I think there's another way to look at Christianity.
Bence Hıristiyanlığa başka bir açıdan da bakılabilir.
There's another script on the way down, minister.
Yeni metin yolda bakanım.
Can't you see that there's another way to love her?
onu sevmenin başka yolunu göremezsin.. ... oh!
Can't you see that there's another way to love her? Soldier Blue...
seni başka bir şekilde göremez mavi askerler...
But now there's another way.
Ama başka bir yolu daha var.
- Is there another way out of the house?
- Evin başka çıkışı var mı?
There seems to be another way out.
Başka bir çıkış daha var gibi görünüyor.
There's gotta be another way out of here.
Buradan bir çıkış daha olmalı.
There is another way, if I may have a few moments of the Council's time.
Başka bir yol daha var. Meclis'in birkaç dakikasını alabilir miyim?
There is another way, if I may have a few moments of the Council's time.
Başka bir yol daha var, eğer Meclis zamanıyla birkaç dakikam olursa.
- Is there another way out?
- Başka çıkış var mı? - Hayır.
But as Darwin and Wallace showed there's another way equally human and far more compelling.
Fakat Darwin ve Wallace gösterdi ki, bunun başka bir yolu daha var, daha insancıl ve daha zorlayıcı.
And there's another way.
Ve başka bir yol daha var.
There's a good way for us to get to know one another.
Birbirimizi daha iyi tanımamızın iyi bir yolu var.
No, no, no. There's got to be another way.
Başka bir yolu daha olmalı.
There's another one back up yonder, tore up the same way.
Şurada geride bir tane daha var, aynı şekilde parçalanmış.
I mean there's gotta be another way besides the bridge.
Yani köprüden başka bir yol olmalı.
Regardless that Yujuan be dead or alive... I'll find her Is there another way out?
Yujuan için üzgünüm... ona sonra yardım edeceğim şimdilik başka çıkış yolu var mı?
Hey, Quinn, is there another way out of here?
Hey, Quinn, buranın başka bir çıkış yolu var mı?
There isn't another way out of that cave.
Kaçamaz.. Bu mağaranın çıkışı yoktur.
There's another way :
Ama başka bir yol daha var :
Maybe there's another way out of here.
Belki buradan çıkmanın başka bir yolu daha vardır.
There's got to be another way.
Başka bir yolu olmalı.
There's another way out.
Başka bir çıkış yolu var.
- Is there another way out of here?
- Buranın başka çıkısı var mı?
- Is there another way out of here?
- Buranın başka çıkışı var mı?
Well, there's always another way back.
Her zaman başka bir dönüş yolu vardır.
There has to be another way out!
- Başka bir çıkış yolu olmalı!
there's another one 165
there's another 63
there's another thing 32
another way 17
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
there's another 63
there's another thing 32
another way 17
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912