English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / They're not mine

They're not mine traducir turco

226 traducción paralela
They're not mine.
Bunlar benim değil.
And even though they're not mine, I sometimes imagine they are.
Benim olmasalar bile bazen öyle olduğunu hayal ediyorum.
They're not going to strap one on mine.
Beni kendilerinden yapamayacaklar.
Yes, I like weddings provided they're not mine.
Evet. Düğünleri severim benim olmadığı sürece.
- They're not mine.
- Benim değiller ki.
- But they're not mine.
- Ama onlar benim degil.
They're not mine, Your Majesty.
Fikirler bana ait değil, Majeste.
But they're not mine.
Onlar benim değil ama.
They're not mine.
Benim değiller.
I'm not quite sure, but I think they're mine.
Emin değilim ama, onlar benim sanırım.
They're not mine.
Onlar benim değil ki.
They're just notes... and they look just like mine.
Bunlar sadece not... Aynen benimkilere benziyorlar.
- They're not mine.
- Benim arkadaşım değiller.
- They're not mine!
- Onlar benim değil!
Might be the shoes, they're not mine,
Ayakkabıdan olabilir.
- They're not mine.
- Benim değil.
They're not for me. They're for a friend of mine.
Benim için değil, bir arkadaş için.
But they're not mine.
- Ama bunlar benim değil.
Take them, they're not mine.
Alabilirsin, benim değiller.
Well, they're not mine.
Benim değil.
Of course they're not mine.
Elbette bana ait değiller!
I mean that they belong to me, but they're not mine.
Yani bana aitler, ancak benim değiller.
They're... They're not mine.
Onlar benim değil.
They're not mine, I have to return them.
Benim değiller, onları geri ulaştırmam şart.
They're not mine.
Onlar benim değil.
They're not mine.
Benimki değil.
- They're not really mine- -
- Aslında değişiklikleri ben yapmadım- -
They're not that woman's kids, they're mine!
Onlar o kadının çocukları değil, onlar benim!
Well, they're not exactly a, a personal favorite of mine, no.
Pek sevdiğim bir şey değil.
No, they're not really mine.
- Hiç de değil.
I told you they're not mine!
Sana onlar benim değil dedim!
They're not mine!
Onlar benim değil!
They might be your allies, but they're not mine.
Sizin müttefikiniz olabilirler ama benim değiller.
- Well, they're not mine.
- Benim de değil.
- No, they're not mine...
- Hayır, onlar benim değil...
They're not mine, they're Paul's.
Bunlar benim değil. Paul'un.
They're your friends, not mine.
Onlar senin arkadaşların, benim değil.
Mom, they're not mine.
Anne!
They're not mine.
Benim değil.
And they're not going to with mine, either.
Benimkine de etmeyecekler.
Too bad they're not as big as mine.
Benimki kadar büyük değil.
And these guys you're bringin'in? They're your friends, not mine.
Ve getirdiğin bu adamlar senin dostların, benim değil.
- They're not mine and he gave them to me.
- Benim değildi ve bana verdi.
They're not mine, Captain.
Bunlar benim değil, Başkomiserim.
They're not mine.
Benim değil bunlar.
His grades, his MCAT scores, they're better than mine were.
Notları, tıbba girişi sınavında aldığı not benimkilerden iyi.
Oh, they're not mine ; they're Tom's.
Oh, bunlar benim değil, Tom'un.
- They're not mine.
Ama bana ait değil.
They're not mine
Onlar, benim değil.
- They're not mine.
- Benim değiller.
But they're mine, not yours.
Ama bunlar benim, senin değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]