English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Tomorrow's another day

Tomorrow's another day traducir turco

56 traducción paralela
Well, tomorrow's another working day.
- Yarın yeni bir iş günü.
Tomorrow's another day.
Yarın devam edeceğim.
Tomorrow's another day.
- Sakin ol Jim. Yarın yeni bir gün.
Tomorrow's another day.
Yarın başka bir gündür.
Tomorrow's another day.
Haydi bakalım. Yarın yeni bir gün.
It's another day, tomorrow...
Bir gün daha dayandık... .... peki ya yarın?
That's why they say : In all regards, tomorrow will be another day.
Bu nedendendir ki "Ne olursa olsun, yarın yeni bir gün olacak." derler.
Tomorrow's another day.
Yarın yeni bir gün.
Tomorrow's another day.
Yarın yeni bir gündür.
That deal, that tomorrow's another day raindrops wet the flowers and clouds grows.
Yarının yeni bir gün olduğu yağmur damlalarının çiçekleri ıslattığı ve bulutların büyüdüğü hikayesi.
Tomorrow's another day.
Haydi.
- Tell her to come home. - Tomorrow's another day.
- Sadece ona benimle eve gelmesini söyle.
Tomorrow's another day.
Bırak gitsin, unut. Yarın yeni bir gün.
Temperatures are expected to drop tomorrow after another scorching day in the city.
Yarın şehirde bir kavurucu günün daha ardından sıcaklıkların düşmesi bekleniyor.
Tomorrow's gonna be another rough day, that's why.
Çünkü yarın yine zor bir gün olacak.
Tomorrow's another day.
Bugünün yarını da var.
Yeah, well, tomorrow's another day.
- Yarın yeni bir gün.
You know, even though you had a discouraging day, remember there's another one coming tomorrow.
Tamam, umut kırıcı bir gün geçirdin. Ama yarın bir yenisi başlayacak.
Tomorrow's another day.
Yarın ararsınız.
Tomorrow's another day.
Yarın başka bir gün.
And while tomorrow's another day, I'm pretty sure something even more heinous is gonna happen to me.
Ve yarın yeni bir gün olsa da, eminim çok daha kötü şeyler gelecek başıma.
Tomorrow let's just go tell Mr. Matthews what he wants to know because I'd rather be a narc than spend another day in detention.
Yarın ilk iş Bay Matthews'a bilmek istediklerini anlatalım çünkü bir günü daha gözetimde geçirmektense ispiyoncu olmayı tercih ederim.
- It's another beautiful day tomorrow and Dave just walked into the studio in his Bermuda shorts.
Gülümse. Hayır, yarın başka güzel bir gün olacak ve Dave'in, Bermuda şortlar stüdyosuna gideceğiz.
Tomorrow's another day.
Yarın bambaşka bir gün olacak.
And for those of you in the Southland, tomorrow's gonna be another beautiful day with bright, sunny skies and temperatures into the mid-80s.
Ve güneyde olanlar için... Yarın yine çok güzel bir gün olacak. Hava güneşli ve açık.
It was a solid effort. tomorrow's another day.
Sağlam bir çabaydı. - Yarın yeni bir gün.
Oh, you had to be there. Well, tomorrow's another day. And I'm sure those girls are gonna want to do a million things they shouldn't do.
Yarın yeni bir gün ve eminim bu kızlar, daha yapmamaları gereken... milyonlarca şeyi yapmak isteyecekler.
Tomorrow's another day after all.
Yarın yeni bir gün sonuçta.
Oh, well, tomorrow's another day
# Yarın başka bir gün
Then there was another one the day before the murder, and then one scheduled for tomorrow.
Cinayetten bir gün önce de varmış bir tane. Bir tane de yarın için...
Tomorrow's another day in the dream factory.
Yarın, rüyalar fabrikasında yeni bir gün olacak.
Whatever. Tomorrow's another day.
Yarın yeni bir gün olacak.
- Maybe. - Tomorrow's another day.
Yarın yeni bir gün.
Take your medicine, Hanna, tomorrow's another day.
İlacını iç, Hanna.
It's the end of another hard day's work, but everyone will be back tomorrow.
Zorlu bir iş günü daha sona erdi. Ancak yarın herkes yine işinin başına dönecek.
Well, tomorrow's another day, so go home, have a glass of wine, and watch a show about wedding cake disasters.
Yarın güneş yine doğacak. Evine git bir kadeh şarap iç ve düğün pastası felaketleriyle ilgili bir program izle.
But tomorrow's another day.
Ama yarın yepyeni bir gün.
Tomorrow's another day.
Yarın yepyeni bir gün.
Tomorrow's another day.
Gün doğmadan neler doğar.
Tomorrow's another day.
Yarın güneş yeniden doğacak.
- Tomorrow's another day.
- Yarın yeni bir gün olacak. - Peki.
Tomorrow's another day. Okay?
Yarın başka bir gün olacak.
Tomorrow's another day.
Gün ola, hayrola ya.
Yeah, tomorrow's another day.
Evet, yarın yeni bir gün.
He might've been thinking about it, but said something like, "Tomorrow's another day."
Onu da düşünmüş olabilir ama şöyle bir şeyler söyledi : Yarın ola hayrola mı ne.
Eh, well, tomorrow's another day, right?
Eh, iyi, yarın yeni bir gündür, değil mi?
Tomorrow's another day.
Yeni bir gün geliyor.
Tomorrow's another work day.
Yarın iş sizi bekler.
But... tomorrow's another day. Before you go...
Ama...
Well, listen, man, tomorrow's another day, a better day,'cause you're gonna be too hung over to get in any fights.
Yarın yeni bir gün... daha iyi bir gün çünkü kavga edemeyecek kadar... geceden kalma olacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]