Torture me traducir turco
704 traducción paralela
Punish me, torture me, but let me live!
Cezalandırın, işkence yapın ama öldürmeyin.
Please dont torture me.
Bana böyle eziyet etmeyin.
Why do you torture me?
Neden bana işkence ediyorsunuz?
What are you doing, trying to torture me?
Ne yapıyorsun, bana işkence etmeye mi çalışıyorsun?
Paul, how can you torture me like this?
Paul, neden eziyet ediyorsun bana böyle?
Go on, torture me.
Hadi bakalım, üstüme gelin!
Must you torture me with your lies?
Bana yalanlarınla mı eziyet etmelisin?
They can torture me and I won't tell them anything!
Üstüme geldiler ama hiçbir şey söylemedim.
- Why do you torture me?
- Niye bana işkence ediyorsun?
- Why do you torture me?
- Neden bana işkence ediyorsun?
- Emma, don't torture me.
- Emma, bana işkence etme.
Torture me no more.
Bitsin artık bu işkence.
Don't torture me.
Bana eziyet etmeyin lütfen.
Don't torture me, I can't live without him!
Bana işkence etme, onsuz yaşayamam!
Don't torture me.
Bana eziyet etme.
Torture me!
Bana işkence edin!
He's gotta torture me.
Bana eziyet ediyor.
They said they would put me into their brothels. They said they would torture me.
Beni fahişeleri yapacaklarını, işkence edeceklerini söylediler.
Are you going to torture me?
Bana işkence mi edeceksiniz?
Why do you torture me like this?
Neden bana böyle işkence yapıyorsun?
Why do you torture me?
Bana neden işkence ediyorsun?
They'll torture me to death!
Bana öldüresiye işkence edecekler!
- You mean you're going to torture me?
- Yani bana işkence mi edeceksiniz?
It's a way to torture me.
Onu bir toprak parçasından öte görüyor.
They don't have any reason to torture me.
Bana işkence etmeleri için bir nedenleri yok.
You can't let them torture me.
Bana işkence etmelerine izin verme.
Why do you torture me?
- Neden bana işkence ediyorsun?
I will not let you torture me!
Benimle alay etmeyin! Bana işkence etmenize izin vermeyeceğim!
Torture me with logic, keep me honest.
Mantığınla beni yargıla, dürüstlük aşıla.
- You can torture me, but I won't say it.
- Bana işkence yapabilirsin ama söylemeyeceğim.
Don't torture me!
İşkence etmeyin bana!
Don't torture me, Mother!
Bana işkence yapma, anne!
Will you torture me by Pen Diao or Tu Bu Dai?
Bana "Pen Diao" mi yoksa "Tu Bu Dai" mi yapacaksınız?
So please torture me now
Yani lütfen artık bana
You're going to torture me to death, aren'tyou?
Bana ölene kadar işkence edeceksin, değil mi?
Don't torture me to the point of making me crazy like you!
"Bana işkence yapma ben deliler gibi senle olmak istiyorum"
Why are you teasing me like this? You expect me to keep enduring this torture?
Beni kışkırtıp sabrımı mı sınıyorsun?
Why did you let me go through all this torture?
Niye bu cendereye soktun beni?
In reality, you delight in torturing me as one day, heaven willing, I will torture you.
Aslında bana işkence etmek hoşuna gidiyor bir gün ben sana işgence edeceğim.
I can release you from this torture if you will be honest with me.
Eğer bana karşı dürüst olursan seni bu işkenceden kurtarırım.
They won't torture any information out of me.
Benden hiç bir bilgi alamayacaklar.
Yes, you could, but consider this, if I stood the torture well, people would say I was strong and that Yang couldn't break me.
Evet, bu yapabileceğin bir şey, ama bunun iyi hesap edilmesi gerek. Eğer işkenceye dayanırsam, insanlar güçlü olduğumu ve Yang'ın beni alt edemediğini... söyleyecektir.
Why torture me like this?
Bana eziyet etme.
No alcoholic beverage, no drug, no torture could induce me to stay married to you!
Bunlar bana vız gelir. Seninle evli kalmam ben.
His family was torture for me.
Ailesi gerçekten bana cehennem azabı yaşattı.
And if you don't write favourably about me this time terrible torture will await you.
Bu kez de benim hakkımda gerçekleri yazmazsan en ağır işkenceyle öleceksin.
I will never forgive the council for putting me through this torture.
Bana bu eziyeti çektirdikleri için heyeti asla affetmeyeceğim.
Believe me, you don't necessarily have to torture and kill to satisfy your sadistic drives.
İnan bana, mutlaka işkence ve sadist dürtülerle.. .. öldürmek zorunda değilsin.
All day driving in the car, it's torture for me
Bütün gün araba yolculuğu tam bir eziyet oluyor.
But in this case, and I think the Supreme Court will back me up I am seriously considering setting up a torture chamber!
Ama bu durumda, ki sanırım Temyiz Mahkemesi beni destekleyecektir... ciddi olarak bir işkence odası kurdurmayı düşünüyorum!
My love to know you're close and not dare to touch you, to hold you against me to barely speak to you is a dreadful torture
Aşkım yakınımda olduğunu bilip de seni kucaklayıp bağrıma basamamak... Sana sokulup bir çift laf edememek müthiş bir işkence.