English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ U ] / Until yesterday

Until yesterday traducir turco

352 traducción paralela
Bernstein, these men who are now with the Inquirer who were with the Chronicle until yesterday
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
Until yesterday, we've had no less than 50 of your friends at any one time.
Daha düne kadar 50'den az arkadaşın olmazdı burada.
Until yesterday.
Düne kadar...
EVER SINCE I FIRST KNEW YOU, FRANK, AND UP UNTIL YESTERDAY... I THOUGHT YOU WERE THE FINEST, MOST WONDERFUL MAN IN THE WHOLE WORLD.
Frank, seni ilk tanıdığımdan, düne kadar senin bütün dünyadaki en iyi ve en harika adam olduğunu düşünürdüm.
You mean to stand there that and tell me that you'd not been thinking of that girl until yesterday evening?
Yani orda durup bana, dün akşama dek bu kızın aklından geçmediğini mi söylüyorsun?
I had one until yesterday.
Düne kadar bir birliğim vardı.
Neither did I, until yesterday.
Düne kadar ben de inanmazdım.
No, I hadn't met him until yesterday.
Düne kadar hiç görmemiştim.
They both say they never remember her mentioning having a sister until yesterday.
İkisi de düne kadar bir kardeşi olduğundan bahsettiğini anımsamadıklarını söylüyorlar.
I run away from the place, where I found out true face of my wife, wife I loved until yesterday.
Karımın gerçek yüzünü gördüğüm o yerden hızla uzaklaştım. Daha düne kadar aşkından ölüyordum oysa.
There were no telephones where you were, Mrs. Kinnian... no post offices until yesterday?
Bulunduğunuz yerde hiç telefon yok muydu, Bayan Kinnian? Ya da düne kadar hiç postane yok muydu?
If, until yesterday, the trade unions were the axis of resistance today they've lost their political effectiveness.
Eğer, düne kadar, sendikalar, direnişin ekseni idiylerse de bugün politik etkinliklerini yitirmiş durumdalar.
I thought so, too, until yesterday.
Ben de düne kadar öyle sanıyordum.
I was in Toulouse until yesterday.
Düne kadar Toulouse'daydım.
Until yesterday I was busy with murders, with success.
Düne kadar, başarılı bir şekilde cinayetlerle uğraşıyordum.
Until yesterday I've been driving a wrecker for a cloth storehouse But I've also been doing other things
Düne kadar bir kumaş mağazası için kurtarma aracı şoförüydüm.
Until yesterday, Paolo Zani was hiding out at your house at the seaside.
Düne kadar, Paolo Zani senin sahildeki evinde saklanıyordu.
We, the undersigned, have until yesterday the seventh day of 1561... regarded ourselves as your servants and subjects.
Biz, aşağıda imzası bulunanlar, düne... 1561 yılının yedinci gününe kadar kendimizi sizin kulunuz ve hizmetçiniz olarak gördük.
Until yesterday, the situation was more or less in balance.
Düne kadar durum Iyi dengelenmişti
I'd never seen this man until yesterday.
O adamla ancak dün tanıştım.
Everything was working for us until yesterday.
Düne kadar her şey yolunda gidiyordu.
I didn't know myself until yesterday.
Düne kadar ne olduğunu ben de bilmiyorum.
She was in a coma until yesterday.
Daha düne kadar komadaydı.
I kept my head down without discussing why until yesterday.
Düne kadar nedenini sorgulamadan buna boyun eğiyordum.
This is East Houston, Idaho until yesterday, another middle American town that middle America had forgotten.
Burası Doğu Houston, ldaho. Düne kadar, diğerleri gibi unutulmuş... önemsiz bir Amerikan kasabasıydı burası.
Until yesterday morning...
Yalnız, Dün sabaha kadar...
And you can't even prove he existed... from the time he left the army until yesterday.
Ama sen onun, ordudan ayrılışından düne kadar geçen süre içinde var olduğunu bile kanıtlayamıyorsun.
Until yesterday, we had a safe house in Nouvion. Unfortunately, it has been blown. It was terrible.
Ben de niye hiçbir yere çağrılmıyorum diyordum.
Until yesterday became now. [ Strange...
Dün, bugün olana kadar. [ Garip...
Until yesterday my world was clouded with tears.
Düne kadar dünyam göz yaşlarıyla doluydu.
That was... my name... until yesterday!
Bu düne kadar benim ismimdi!
The home for those who no longer feel fine and dandy, the home for those who felt all right about a year ago and the home for those who gave a shit up until yesterday morning.
Kendilerini artık iyi, hoş hissetmeyenlerin bir sene öncesine kadar iyi hissedenlerin ve dün sabaha kadar hayatı sikleyenlerin evinden bahsediyorum.
Until yesterday you loved me and you loved us.
Daha düne kadar beni seviyordun ve bizi seviyordun.
He was talking about going fishing until yesterday.
Düne kadar hep balığa çıkmaktan söz ediyordu.
Salazar was a guest in our jail... until yesterday morning.
Salazar gözaltında idi... dün sabaha kadar.
A virtual phantom until yesterday... he was described for this police drawing through a most unusual means.
Polisin elinde şu robot resim var, -
At least he did until yesterday.
En azından düne kadar öyleydi.
- But you couldn't until yesterday at 4 : 30.
- Ama dün 4 : 30'a kadar yapamadın.
I had no idea what it meant until yesterday.
Düne kadar ne anlama geldiğini bilmiyordum.
Until yesterday I was Thapar's son, so you approved of me.
Şimdi ise, sıradan biri olduğum için benden tiskiniyorsun.
Until yesterday I was walking the wrong path.
Beni Kunta'nın ellerinde öldürdün!
So until further information is uncovered scientists will continue to sift through the giant hole that was, until yesterday, the Republic of France...
Daha fazla bilgi edinilene dek bilim adamları düne kadar Fransa cumhuriyeti olan dev çukuru incelemeye devam edecek...
Until, in the office yesterday, you realized that I was wise to you.
Ta ki dün ofiste sana karsı akıllı davrandığımı görene dek.
-... until yesterday morning.
Buzdolabında mı?
I've told you a dozen times, I never saw Ockham... until I saw him at the morgue yesterday.
Size onlarca kez söyledim, Ockham'ı dün morg dışında hiç görmedim.
Didn't you tell the major that there was no real trouble yesterday until you reached for that rifle?
Dün sen tüfeğe uzanana kadar gerçekte hiçbir sorun olmadığını Başkan'a söylemedin mi?
Until I see him yesterday.
Ta ki dün seni görene dek.
You can stay yesterday until tomorrow.
Dünden yarına kadar kalabilirsin.
Yesterday until tomorrow, all right?
Dünden yarına kadar, tamam mı?
Wait until the others to give up When to forget Yesterday.
"Diğerleri beklemekten vazgeçene, dünlerini unutana dek bekle."
I asked you yesterday to fill in for me until 2 : 00.
Senden dün öğlen 2'ye kadar yerime bakmanı istemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]