English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ V ] / Very nice of you

Very nice of you traducir turco

721 traducción paralela
I think that's very nice of you.
Çok naziksiniz.
Well, that's very nice of you.
Çok naziksin. Ama...
That'd be very nice of you.
Çok iyi olur.
That's very nice of you.
Çok naziksin.
Well, that is very nice of you.
Çok iyisiniz.
- It's very nice of you to do that, sir.
- Bunu yapmanız büyük incelik efendim.
That's very nice of you to say so, Miss Doolittle.
Bu söyledikleriniz çok hoş, Bayan Doolittle.
That was very nice of you.
- Ablan olan.
That was very nice of you.
Bir gangster. Ona ne yaptı?
That's very nice of you, sir.
Çok naziksiniz, efendim.
Very been very nice of you to give Lennie that pup.
Lennie'e o yavruyu vermeyle çok iyi ettin.
It was very nice of you to call me, Mr. Sousè.
Beni aramanız büyük incelikti, Bay Sousè.
It's very nice of you to pay me this extra visit.
Bana ekstra bir ziyaret yapman çok hoş.
Very nice of you, Blake, but I want you to go ahead with the wagons.
Çok kibarsın, Blake, ama senin arabalarla yola koyulmanı istiyorum.
That's very nice of you, sir.
Çok naziksiniz efendim.
It's very nice of you.
Yorulacaksınız.
That's very nice of you.
Çok iyisiniz.
It's certainly very nice of you to show her leniency.
Müsamaha göstermeniz gerçekten çok güzel.
That's very nice of you old man.
Çok iyisin, dostum.
That's very nice of you, boss.
Çok kibarsın patron.
That's very nice of you, Mr Milton, but I noticed Steese sitting at my old desk.
Çok kibarsınız, Bay Milton, ama Steese'nin eski masamda oturduğunu gördüm.
It's very nice of you.
Çok naziksin.
- It's very nice of you.
- Bu gerçekten çok hoş, Brandon.
That was very nice of you.
Çok naziksiniz.
It was very nice of you to take me home.
Beni eve getirmen büyük incelik.
Its very nice of you to come and see me.
Beni ziyarete geldiğiniz için çok memnun oldum.
That's very nice of you, Mr. Dowd.
Çok naziksiniz Bay Dowd.
That's not very nice of you.
- Öyle mi? Bu hiç hoş değil.
Well, now, Miss Morton, it's very nice of you to call and if you'll excuse me, I must get back to my painting.
Bayan Morton, ziyaretiniz çok hoştu ama artık resmime geri dönmeliyim.
That's very nice of you, Aunt Theresa.
Çok anlayışlısın, Theresa Teyze.
That's very nice of you, Aunt Theresa.
Çok iyisin, Theresa Teyze.
- Thats certainly very nice of you, Mr...
- Gerçeken çok iyisiniz, Bay...
It was very nice of you to come and tell me.
Buraya gelip bana söylemen çok hoş.
Well, after all you've been through, you and the others... it's very nice of you to help us, and Isabelle, a girl you've never seen.
Sizin ve ötekilerin başına bunca şey geldikten sonra... bize yardım etmeniz çok hoş. Üstelik Isabelle'i tanımıyordunuz.
That's very nice of you, thanks.
Çok kibarsınız, teşekkürler.
That'd be very nice of you.
Çok naziksiniz.
Very nice of you ladies to feed me.
Çok iyisiniz bayanlar beni beslediniz.
Was very nice of you.
Çok iyisin.
That's very nice of you, but all the same, I think if you don't mind I'll just keep it Mr. Piper.
Çok naziksiniz, fakat yine de, sakıncası yoksa, onu muhafaza edeceğim, Bay Piper.
You seem to be living a very nice life as the President of Kingdom Enterprises.
Krallık'ın başkanı olduğun için harika bir hayat sürüyorsun.
Very well, my dear, it was nice of you to come.
Pekala, hayatım, gelmen çok nazikçeydi
This is very nice of you, I'm sure.
Çok naziksiniz.
That's very nice of you.
Çok incesin.
You're a very nice girl, as a matter of fact, and I'm glad to have met you.
Çok hoş bir kızsın ve aslında tanıştığımıza memnunum.
- Very well. - It's awfully nice of you.
- Demek istediğim, çok iyi olurdu.
They become stories, like some of the very nice compositions you've written, Frances.
Hikayelere dönüşürler. Tıpkı yazdığın bazı çok hoş kompozisyonlar gibi, Frances.
Very nice of you.
Çok naziksiniz.
You have a very nice sense of humor, Mr. Dowd.
Çok hoş bir espri anlayışınız var Bay Dowd.
That's very nice of you.
Senin açından öylesi iyi.
- Wim, I have a very nice picture of you.
- Wim, Harika bir resmine sahipim.
Art, audiences, applause - that's all very nice, but you're always at the mercy of the man with the money.
Sanat, seyirciler, alkışlar - bunlar çok güzel, ama her zaman paralı bir adamın insafına kalırsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]