Wanted to traducir turco
122,980 traducción paralela
I-I just wanted to say that I really wish I could be at your opening tonight, but no one would cover
Bu geceki oyununa gerçekten gelmeyi çok istediğimi, ancak gece nöbetimi değişecek birini bulamadığımdan dolayı,
Uh, I know things have been weird between us, but I just wanted to say break a leg.
Biliyorum aramızdaki durum biraz garip bir hal aldı, ama yine de bol şans dilemeye geldim.
I remember when we were together, she said she never wanted to get married.
Birlikte olduğumuz zamanları hatırlıyorum da, bana hiç bir zaman evlenmeyeceğini söylemişti.
Although when we were together she said she never wanted to get married.
Aslında, biz birlikteyken evlenmekten bahsetmezdi hiç.
Well, he always wanted to get back there.
Her zaman oraya dönmek istediğini söylerdi.
I wanted to tell you something.
Sana bir şey söylemek istiyorum.
I wanted to come back.
Geri gelmeyi istedim.
When we were together she never wanted to get married.
Biz birlikteyken evlenmekten bahsetmezdi hiç.
Do you remember when you said you had a nice guy you wanted to set me up with?
Hatırlıyor musun hoş bir çocuk vardı, benimle tanıştırmak istediğin?
Sorry to interrupt, folks. I wanted to let you know that spectacular pork dish I mentioned, we're down to our last one if you'd like to order it.
Bölüyorum ama az önce bahsettiğim lezzetli domuz eti yemeğinden sipariş edecekseniz son bir porsiyon kaldı.
He said I was pretty and he wanted to kiss me, wanted me to come back to his house.
Güzel olduğumu ve beni öpmek istediğini, evine gitmemi istediğini söyledi.
I suppose I just wanted to put it all behind me.
Sanırım hepsini geride bırakmak istedim.
That's why I wanted to include you, sir, before someone makes a rash move.
Bu yüzden, birileri haberi sızdırmadan... önce sizi bilgilendirmek istedim efendim.
He wanted to know your whereabouts on the night that you said that you were working.
Senin iş için dışarıya çıktığını söylediğin gece... neler olduğunu sordu.
And every minute I wanted to bang on that door and catch the pair of you at it.
Ve o dakika o kapıyı patlatmak... ve sizi yakalamak istedim.
So, that would mean the FI told AC-12 what you wanted to hear?
Bu, Adli Araştırmacı, AC-12'ye duymak istediğini söylediği anlamına gelir mi?
And in order to make the case against me, you wanted to hear that he didn't overwrite the label.
Davayı bana karşı geliştirmek için etiketin... üzerini düzeltmediğini duymak istemiştiniz.
You, DC Desford, volunteered that you believe Kevin Gill made the statement AC-12 wanted to hear, but you've accused me of fabricating that same observation, when we all recognise the DIR will support my version of the conversation.
DC Desford, siz Kevin Gill'in AC-12'nin duymak istediği ifadeyi yaptığına inandığınızı belirttiniz, Ama beni aynı gözlemi yapmakla suçladınız, Hepimiz zabıtların konuşmamın... versiyonunu destekleyeceğini kabul edeceksiniz.
- He wanted to introduce himself, sir.
- Kendini tanıtmak istiyor, efendim.
No, this is why I wanted to meet you outside the office.
Hayır, işte bu yüzden ofisinin dışında buluşmak istedim.
She wanted to... especially after you were born.
O istemişti ama. Özellikle de sen doğduktan sonra.
Wanted to make sure my kid wasn't locked in a closet... beaten... hair pulled out by the root.
Çocuğumun bir dolaba kilitlenmediğinden dövülmediğinden saçlarının kökünden koparılmadığından emin olmak istedim.
I wanted to see you.
Seni görmek istemiştim.
I wanted to come and get you.
Gelip seni almak istedim.
I wanted to, but I didn't think you were ready to let them help us.
Söylemek istedim ama onların bize yardım etmesine izin vermeye hazır olmadığını düşündüm.
I texted it to you, but it they wanted to keep low, it could be a fake.
Sana yolladım, ama dikkat çekmemek için sahtesini yapmış olabilirler.
If I'd wanted to know, I would have read it myself.
Bilmek istesem kendim okurdum.
What if he just wanted to be normal for once?
Sadece biraz normal olmak istemiş olabilir mi?
I made the choice to stop working. I wanted to actually be there for my kid.
İşten ayrılmaya kendim karar verdim, çocuğumun yanında olmak istedim.
- I wanted to see if you'd split a pizza.
- Pizza yer misin diye soracaktım. - Yine mi?
Sure. We just wanted to come back and tell you how amazing that was.
Muhteşem bir gösteri olduğunu söylemek istedik.
Just the man I wanted to see.
Görmek istediğim adam.
Because I wanted to surprise you.
Çünkü sana sürpriz yapmak istedim.
I just wanted to assure you that what happened the other night was a fluke.
Geçen gece olanın tek seferlik olduğunu bilmeni istedim.
I'm sure this is not how you wanted to spend your morning.
Eminim sabahını böyle geçirmek istememişsindir.
- I wanted to support women's sports.
- Kadın sporunu desteklemek istedim.
Long ago... I desperately wanted to become a real boy.
Çok zaman önce... çaresizce gerçek bir çocuğa dönüşmek istedim.
That you were on your way to becoming the person that you wanted to be.
Olmak istediğin kişiye dönüşme... yoluna girmiş olduğunu.
'Cause, I mean, clearly you wanted to keep him tied to this horrible fate, and you succeeded.
Çünkü sen onu açıkça bu korkunç kadere... hapsetmek istedin ve başarılı oldun.
I protected him, even knowing what he wanted to do.
Onu korudum... ne yapmak istediğini bile bile.
She wanted to, and...
Şey istedi...
I... She wanted to, and...
Yıldırım gibi!
She wanted to, and then... something happened, and...
Şey yapmak istedi sonra da... Bir şey oldu ve...
He was a young athlete who was addicted to Vicodin when he first came to our meetings and, uh, wanted nothing to do with us.
O genç bir atlet, Vicodin'e bağımlı olan bir gençti, ilk toplantıya geldiği zamanlarda. Bizimle birlikte olmak istemiyordu.
I-I wanted... I wanted you to know that you were right.
Sana haklı olduğunu söylemek istiyorum.
Grandma wouldn't have wanted you to come so far.
Büyükannen de buraya kadar gelmeni istemezdi.
Remember when Q and I got married? My parents wanted us to have some four-hour Hindu ceremony with some rando priest from Queens.
Hatırlasana, Q ile evlendiğimizde ailem Queens'ten bir rahiple dört saatlik bir Hindu töreni yapmamızı istedi, kabul ettik.
I could fight this, but I don't want to be somewhere I'm not wanted.
Buna karşı koyabilirim, ancak istenmediğim bir yerde olmak istemiyorum.
She wanted you to have it.
Soyadımı almanı istedi.
I wanted his life to take its natural course.
Hayatının doğal akışında ilerlemesini istemiştim.
When I got here, all I wanted was to get you.
Buraya geldiğimde tek yapmak istediğim seni kurtarmaktı.
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533
tone 191
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
today 4533
tone 191