Watched traducir turco
8,926 traducción paralela
Okay, I haven't watched it yet.
Tamam be, daha izlemedim.
I don't know. Maybe I'm being followed or watched.
Bilmiyorum, belki takip ediliyor ya da izleniyorumdur.
I watched her... as she was dying.
Susan ölüyorken onu izledim.
I watched her struggle.
Onu mücadele ederken izledim.
I watched her die.
Ölüşünü izledim.
Like when we watched Battlestar Galactica together.
Birlikte Battlestar Galactica'yı izlediğimiz zamandaki gibi.
You watched my show?
Programımı izledin mi?
I watched him.
Onu izledim.
Have you ever watched Music Bank with your mother at home?
Hiç oturup da Music Bank'i annenizle birlikte izlediniz mi?
I watched people arriving.
İnsanların teşrif edişini izledim.
He went down on the beach and he watched all the fishermen.
Sahile doğru indi. Tüm balıkçıları gözden geçirdi.
How dare you? You... You can't date women who- - who've watched "Friends" for the first time on Netflix, come on.
Nasıl cüret edersin? "Friends" dizisini... ilk defa Netflix'den seyreden... kadınlarla çıkamazsın gerçekçi ol.
We cooked dinner, watched some television, then I got a headache around 8 : 00.
Yemek yaptık, biraz televizyon izledik. Akşam 8 civarı başım ağrımaya başladı.
I watched him walk to a taxi. I kept asking him through the window to turn around.
Dönmesini istemiştim pencereden sürekli.
Er, we watched TV and then he went to bed.
- TV izledi sonra yattı.
The cop watched the cop show.
Polis, polis dizisi izler tabii.
I hear that she bled to death over hours, suffering in agony, while you watched, helpless to do anything.
Can çekişerek saatlerce kan kaybetmiş hem de sen onu çaresizce izlerken.
I watched you rise to greatness.
Azametinin yükselişini izledim.
I watched you live an entire life with him.
Onunla tüm bir hayatı yaşayışını izledim.
He must be watched at all times.
O her zaman izlenmesi gerekir.
I consecrate this land on behalf of the millions I watched suffer!
Ben bu bölgeyi acı çektiğini izlediğim milyonlarca insanın adına kutsuyorum!
Ever since, day after day, he's watched each of the 12 populations multiply and compete amongst themselves for a limited amount of food.
O günden sonra 12 farklı polülasyonun çoğalmasını ve sınırlı miktarda gıda için mücadelelerini izledi.
Legend has it that he played it merrily as he watched...
Efsaneye göre onu neşeyle çaldığı esnada...
As he watched?
Çaldığı esnada...
As he watched Rome burn.
Çaldığı esnada Roma'nın yanmasını izliyormuş.
Watched her..... give in to temptation.
Baştan çıkarılmaya karşı koymadığını gördüm. Baştan çıkarılmaya karşı koymadığını gördüm.
" Dear Diary, today I watched a neighbor's house burn down.
" Sevgili günlük, bugün komşuların evini ateşe verdim.
So, this is the second vacation that I've watched every Jurassic Park.
Bu Jurassic Park serisini izlediğim ikinci tatil oldu.
Problem is, I'm a watched man in these parts.
Sorun şu ki, bu aralar bir adam beni gözlüyor.
I took my slingshot, watched them... until I learned... * and I never did it.
Sapanımı alıp, onları izlerdim sonra öğrendim ve bir daha onlara hiç taş atmadım.
You watched her die.
Onun ölümünü izledin.
If he watched her die...
Eğer onun ölümünü izlediyse...
And watched TV with Francis and your mother...
ve TV seyrettin, Francis'le ve annenle...
We went home and we watched TV.
Biz eve gittik ve TV seyrettik.
I watched you push people around for years.
Yıllarca insanları itip kakmanı izledim.
Well, not personally, but I've watched him in the ring.
Şahsen tanımıyorum ama ringde izlemişliğim var.
Your client cyber stalked the victim, watched her doing God knows what, figured out all her routines, went to her house,
Müvekkiliniz kurbanı sanal ortamda gözetledi, artık neler gördü kim bilir. Tüm alışkanlıklarını öğrendi ve evine gidip onu döverek öldürdü.
I watched it happen.
Olayı baştan sonra izledim.
If he watched the murder, obviously he didn't commit it.
- Cinayeti izlemişse, o işlemiş olamaz.
I just watched Grant and Lila for a couple hours.
- Birkaç saatliğine Grant ve Lila'ya baktım.
They can't even be on the same flight together because there was all this drama because the Blue Billy fucked the Red Billy's wife while the Green Billy watched.
Hatta aynı uçağa bile binmiyorlarmış çünkü aralarında bir dava varmış. Blue Billy Red Billy'nin karısını götürürken Green Billy izliyormuş falan.
You watched her fight.
Onu dövüşürken izledin.
I... I watched you on TV.
Sizi televizyonda gördüm.
I feel like I'm being watched.
- Sanki izleniyor gibiyim.
I watched you as you left the restaurant.
Restoranttan çıkarken izledim sizi.
I just watched my best friend die in agony.
En iyi arkadaşımın acı çekerek ölmesini izledim.
- Listen, you are being watched by four billion people.
- Beni dinle, şu anda dört milyar kişi tarafından izleniyorsun.
My brother, I just watched you struggle with a flight of stairs.
Kardeşim, senin iki kat arası merdivenle mücadeleni izledim.
Oh, she watched my son while I was preparing so I thought I'd help her.
Hazırlanırken oğluma baktı bu yüzden yardımcı olacağını düşündüm.
Then we just watched it go up.
Sonra da alevlerin yükselmesini izledik.
On her webcam. I watched it.
- Web kamerasından izledim.
watch 1138
watching 230
watches 61
watch out 2503
watch your mouth 281
watch tv 56
watching tv 59
watch your tone 44
watch it 1500
watch your step 464
watching 230
watches 61
watch out 2503
watch your mouth 281
watch tv 56
watching tv 59
watch your tone 44
watch it 1500
watch your step 464
watch your back 240
watch your eyes 17
watch your language 95
watch your six 28
watch me 376
watch yourself 314
watch this 999
watch and learn 230
watching you 46
watch your head 255
watch your eyes 17
watch your language 95
watch your six 28
watch me 376
watch yourself 314
watch this 999
watch and learn 230
watching you 46
watch your head 255