We are fine traducir turco
468 traducción paralela
We are fine.
Gayet iyiyiz.
It took a little while for me and grandpa to get acquainted. But we are fine friends now.
Dedemle kaynaşmamız uzun sürdü ama artık iyi arkadaşız
Anyway, he's fine, and we are fine and...
Herneyse, o iyi, biz iyiyiz ve...
- We are fine!
- İyiyiz!
We are fine.
Evet, iyisindir "
Thanks a lot ma'am, we are fine.
Sağolun efendim iyiyiz.
- We are fine.
- Gayet iyiyiz.
We are fine.
İyi durumdayız.
We are fine.
İyiyiz.
Dear friends, we are gathered here to pay solemn and loving tribute to the memory of 3 fine and beautiful young boys cut off in the fullness of life's morn'.
Sevgili dostlar, burada, yaşamlarının baharında hayatları sönen 3 genç ve güzel çocuğun anısına sevgi ve övgülerimizi sunmak için toplandık.
Our friends are here, and we've had some fine times.
Dostlarımız burada, ve çok hoş zamanlar geçirdik.
We're going to have fine times together, we are.
Beraber çok iyi vakit geçireceğiz.
As I was saying, my dear friend, I think we are doing so much for the theater, but too little for the fine arts.
Demin de söylediğim gibi sevgili dostum bana kalırsa tiyatro için çok fazla şey yaparken güzel sanatları ihmal ediyoruz.
We are not dressed in gold and fine linen.
Altın ve ince kumaşlar kuşanmayız.
We're fine as we are.
Emin ol, böyle çok iyiyiz.
Michael, what fine adventure are we out upon today?
Michael bugün nasıl bir macera yaşayacağız?
Yes, wh... wh... wherever we are, I think its nice and fine.
Her neredeysek, her şey iyi.
We are in a fine mess.
İyice tadımız kaçtı.
We are now going through Boston University... which includes a School of Law, a School of Political Science... a School of Philosophy, a School of Accounting... a School of Nursing, a School of Business Administration... a School of Fine Arts, and many others.
Şu anda Boston Üniversitesinden geçiyoruz. Burada bir Hukuk Fakültesi, bir Siyasal Bilgiler Fakültesi, bir Felsefe Fakültesi, bir İktisat Fakültesi, bir Hemşirelik Yüksekokulu, bir İşletme Fakültesi, bir Güzel Sanatlar Akademisi ve diğerleri bulunmaktadır.
We have to postpone the trip if they are late It's fine if you need a couple of days
Geç kalırlarsa, Seyahati erteleriz 2 gün gecikme sorun olmaz
These fine young competitors that we are training are roving ambassadors for the American way of life.
Eğittiğimiz bu genç yarışmacılar Amerikan yaşam tarzı için gezici birer elçiler.
- Fine pair of gunrunners we are. - Come on.
- Güya silah temin ediyoruz!
That's what we are not. Well, listen to me, my fine fellow
Bana bak havalı dostum.
Up until the point that we had a riot... everybody said, "Those niggers are all right, they're doing fine."
Βiz bir ayaklanma çιkarana dek... herkes "Ο zencilerin bir şeyi yοk, iyi durumdalar" diyοrdu.
Just because we are neighbours, we do not need to have the same fine meat?
Şunun şurasında komşuyuz, iila ki aynı eti almak zorunda değiliz.
... I'm from the hotel and we think you two are deserving of some fine Las Vegas hospitality. Right?
Otelden geliyorum ve bize göre siz ikiniz güzel bir Las Vegas ağırlamasını hak ediyorsunuz?
We appreciate his concern, but you can tell Mr. Gaines that these "handicapped"... are getting along just fine.
İlgisine teşekkür ederiz ama Bay Gaines'e bu harabenin gayet iyiye gittiğini söyleyebilirsiniz.
Here you are, headman. We have fine apparel fabrics.
Buyur muhtar, güzel kumaşlarımız var.
There we are, Mr. Baker, a very fine bird, as promised.
İşte Bay Baker, söz verdiğim gibi çok iyi bir kuş.
We are doing fine, but I'd feel safer giving him one of my kidneys than what's scrambled in my brain.
İyiyiz ama beynimin içinde dolanacağına böbreklerimden birini verseydim kendimi daha iyi hissederdim.
How are we today? - Fine, Walt.
Bugün nasılız bakalım?
We must match fine words with finer deeds if we are not to fail our children and our children's children.
Güzel sözleri, güzel hareketlerle eşlemeliyiz, eğer çocuklarımızı ve torunlarımızı iyi yetiştirmek istiyorsak.
There we are! There, that should be fine.
Evet güzel.
- We're fine, sir. But Capt Picard, Cmdr La Forge and one of my men are still there.
- İyiyiz efendim ama Kaptan Picard, Kumandan La Forge ve bir adamım hala istasyondalar.
We are fine
- İyiyiz.
All we have are cop uniforms. Anything's fine.
- Hepimiz polis üniformalıyız.
That's what I've been saying. We're all fine the way we are.
Ben de bunu diyorum işte, olduğumuz gibi iyiyiz biz.
- Are we quibbling over fine points?
- Ayrıntılara takılma.
We're fine the way we are.
Bu şekilde iyiydik.
- Well, I... The fact is, we feel things are fine the way they are.
- Gerçek şu ki ; biz herşeyin şuan ki halinden memnunuz.
We're fine. We are gonna need somebody to come out and fetch us, though.
Bizi almaya birinin gelmesi lazım.
You and your son, we, are just fine.
Sen ve oğlun, biz, gayet iyiyiz.
A fine nation we are.
Ne güzel bir milletiz.
She's a fine officer and a good friend and- - And why are we talking about her?
İyi bir subay ve iyi bir arkadaştır ve- - Ve nereden çıktı bu şimdi?
My people are going over Kosh's place with a fine - toothed comb but we've got nothing.
Adamlarım, Kosh'un dairesinin altını üstüne getirdiler ama sıfıra sıfır elde var sıfır.
- We are in a hurry and the boy is fine, anyway.
- Acelemiz var ve çocuğun ciddi bir şeyi yok.
Fine couple of doctors we are.
Amma da iyi doktorlarmışız biz.
Mark, we are both fine.
Mark, ikimiz de iyiyiz.
Well, that's very kind of you, but really we're fine where we are.
Bu çok nazikçeydi, ama biz yerimizden memnunuz.
We are here today... to honour two fine people :
Bugün iki iyi insanı anacağız...
We don't have delicacies from the cities like you are used to. It's fine.
Şehirlerde alışık olduğunuz lezzetleri burada bulamazsınız.
we are going 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33