We are not friends traducir turco
216 traducción paralela
We are not friends.
Dost değiliz.
We are not friends.
Biz arkadaş değiliz ki.
We are not friends.
Dinle beni. Arkadaş değiliz.
You know we are not friends, Mr. Laudano.
Biliyorsunuz ki arkadaş değiliz Bay Laudano.
- We are not friends.
- Biz arkadaş değiliz.
We are not friends.
Biz arkadaş değiliz.
We are shipmates we are not friends.
Gemi arkadaşlarıyız ama arkadaş değiliz.
I only look at vomit for my friends and we are not friends
Ben sadece arkadaşlarım için kusmuk bakarım ve biz arkadaş değiliz.
We are not friends with Phoebe anymore.
Artık Phoebe'yle dost değiliz.
- Friends of my brother, are you not? - We...
- Ağabeyimin dostlarısınız, değil mi?
We are great friends, are we not?
İyi dostuz, değil mi?
- I am not certain we are friends.
- Dost olduğumuza emin değilim.
Friends, do not be afraid, we are just going to set a wonderful trap for him.
Korkmayınız, beyler. Onun için çok güzel bir tuzak kurduk.
Are we going to be friends or not? I've got to know.
Arkadaş olduğumuzu sanıyordum.
But that's not enough to say we are friends or allies.
Ama dost ve müttefik olduğumuzu söylemek için bu yetmez.
We are not, shall never be friends
Asla da olmayacağız ve bir daha karşılaşmayacağız
Not really, as long as we are still friends
Dost olduğumuz sürece ne önemi var!
Are we not friends?
Arkadaş değil miyiz?
"Look mr. Vicky, we have hardly met. We are not even friends."
Bakın Bay Vicky, daha yeni tanıştık, arkadaş bile değiliz.
They think we are friends for me that's not enough, just let me be in love tonight
Bizi arkadaş sanıyorlar ama bu yeterli değil Bırak da bu gece aşık olayım
They think we are friends for me that's not enough, just let me be in love tonight Good?
Bizi arkadaş sanıyorlar ama bu yeterli değil Bırak da bu gece aşık olayım İyi mi?
Are we friends or not?
Arkadaş mıyız, değil miyiz?
So we, her friends, are not only allowed, we feel forced to take part in her destiny.
Biz, onun dostları olarak, kaderinin bir parçası olmaya zorlandık.
From Job's friends insisting... that the good are rewarded and the wicked punished... to the scientists of the 1930s... proving to their horror a theorem... that not everything can be proved, we've sought to impose order on the universe.
Job'un arkadaşları, iyilerin ödüllendirilmesi... kötülerin ise cezalandırılması hakkında ısrarcıydı. 1930'ların bilim adamları, ortaya dehşet bir teorem attılar Her şeyin ispatlanamayacağı ispatlanabilir. Kainata düzenimizi kabul ettirmeye çabaladık.
And we are your friends, Angela, whether you like it or not.
Beğensen de beğenmesen de bizler senin arkadaşınız Angela.
The enemy's out there, not in here, and we are best friends!
Sarışın, güzel ve kabiliyetli olduğum için beni her zaman kıskandın.
We're friends, are we not?
Adamın tepesini attırdım. - Hayır.
" We are not enemies, but friends.
Biz dusman degiliz dostuz.
- Are we friends or not?
- Arkadaş mıyız?
We're not happy to see old friends, are we?
Eski dostlarımızı gördüğümüze sevinmedik galiba.
Governor Devlin, Warden Glynn, graduates, families, friends. It is with great pride that I stand before you now to mark not only the academic achievement of the individuals we are here to honour, but also the communal victory to which every person in this room has contributed.
Vali Devlin, Müdür Glynn, mezunlar, aileleri ve dostlar, şu anda önünüzde büyük bir övünç ile duruyorum, sadece bir eğitim başarısına dikkat çekmek için değil aynı zamanda bu kişileri onurlandırmak için de, ve yine bu odada bulunan
Are we not friends?
Artık dost değil miyiz?
The rumors are false, I am not marrying Cameron Diaz, we just happen to be very good friends.
Söylentiler asılsız, Cameron Diaz ile evlenmiyorum sadece çok iyi arkadaşız.
You are very different from other girls and it would make me proud if we... could be friends, you promised me that you will not get angry.
Başka kızlardan çok farklısınız, Gurur duyarım... Arkadaşım olursan, kızmayacağına bana söz verdin.
Um, not exactly. Are we friends?
Anlaşmazlıklarınızda, herhangi bir taraf olmadığımız için, taraf tutma konusunda suçlanmazsınız.
When we are with our friends they cheer is up, we laugh more, and that is not just nice at the time it's good for us in all sorts of unexpected ways
Sevdiğimiz dostlarımızla birlikteyken bizi neşelendirirler. Daha çok güleriz. Ve bu sadece iyi zaman geçirmek değildir.
Well, we're friends... and friends listen when friends are not feeling so good... so please to tell me.
Yani biz arkadaşız ve arkadaşlar iyi hissetmediklerinde birbirlerini dinlerler. Lütfen, anlat bana.
I mean, not only are we great friends and not only are we in constant contact....
Sadece çok iyi dost olmamız değil, sadece sürekli görüşüyor olmamız değil- -
We are not your friends.
Biz senin arkadaşın değiliz.
Let us not forsake our friends until we are... undeniably clear that...
Kesinlikle emin olana dek dostlarımızdan vazgeçmeyelim...
- Are we really not friends anymore?
- Artık arkadaş değil miyiz? - Hayır.
So, are we really not gonna be friends anymore?
Sahiden arkadaş olmayacak mıyız artık?
Because even if we're not going to be friends we are going to be family.
Çünkü arkadaş olamasak bile ilerde bir aile olacağız.
We are not so lucky in our friends as you.
Bizim dosttan yana senin kadar şansımız yok.
I'm not sure if there's an exact definition for what we are... but I do think it falls somewhere in the bizarro friends-ish realm.
Ne olduğumuzun tam bir tanımı var mıdır bilmiyorum, ama garip bir arkadaşlığımız olduğunu düşünüyorum. Hadi kal.
" We are not enemies, but friends.
" Düşman değil dostuz.
You may not remember, but we are friends of your father Lord De Vere.
Hatırlamıyor olabilirsiniz ama bizler babanızın dostlarıyız.
We are not able to, still we have friends there in the party, not we will abandon them.
Gidemeyiz, partide hala arkadaşlarımız var. Onlar olmadan gidemeyiz.
Friends and neighbors, our honored guest, Master Van Ruijven... not only are we gathered tonight to celebrate the safe delivery into this world, praise be to God, of little Franciscus,
Dostlar ve komşular... Onur konuğumuz, Efendi Van Ruijven. Bu gece sadece bir doğumu kutlamak için toplanmadık.
These are my friends by default and not by choice, and we're leaving right now.
Bunların arkadaşIığını ben seçmedim ve şimdi gidiyorlar.
We are not only allies against the Goa'uld, we are true friends.
Biz sadece Goa'uld'a karşı ittifak oluşturmadık, aynı zamanda gerçek dostlarız.
we are going 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are fucked 33
we are coming 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are fucked 33
we are coming 52