We bought it traducir turco
476 traducción paralela
- So we bought it with our pocket money.
- O yüzden harçIığımızla aldık.
We bought it- -
Daha ye...
- We bought it.
- Biz onu satın aldık.
We bought it from the innkeeper.
Hancıdan satın aldık.
We bought it for the children.
Çocuklar için aldık.
Since we bought it.
Aldığımızdan beri.
I mean, we bought it.
Yani biz aldık.
They bought it. I mean, we bought it.
Yani biz aldık.
We bought it in the market.
Pazardan aldık.
- Biff was nine when we bought it.
25 yıl sonra! O zaman Biff, dokuz yaşındaydı.
This is our lamp. We bought it.
- Bu bizim, satın aldık.
Because we bought it last year.
Çünkü, onu geçen sene aldım.
We bought it.
Onu satın aldık.
Actually, we considered adding on to our house when we bought it,
Aslında bu evi aldığımız zaman bizde ekleme..
We bought it in 1953 the year after Harold became a judge.
Harold'ın hakim olmasından bir yıl sonra.
We bought it, cheap.
Ucuza kapattık.
The government sold us a bill of goods and we bought it.
Hükümet eşeği boyayıp at diye sattı bize.
Wanted to sell his story but we bought it and hushed him up.
Hikâyesini satmak istedi ama biz alıp onu susturduk.
Annie was just in grammar school when we bought it.
Burayı aldığımızda Annie ilkokuldaydı.
The guy we bought it from said it was at least 100 years old.
Satan adam, en az 100 yıllık olduğunu söyledi.
We bought it in that antique shop in Oxford.
Onu Oxford'da bir antika dükkanından satın almıştık.
Well, as we're speaking out, ma'am, it's your behavior to my daughter-in-law, who's as good as you and better to my way of thinking, that's more than half the reason why i bought this property.
Hazır konuşuyorken bayan en az sizin kadar iyi olan gelinime karşı olan davranışınız benim düşünme sistemime göre bu mülkü almamda en büyük nedenlerden birini oluşturdu.
We've bought a surprise and it isn't wrapped.
Size bir hediye aldık ve pakette değil.
Yeah, we almost bought 6 feet of it apiece.
Evet, neredeyse 6 fiti bizim oluyordu.
If we bought all the insurance they can think up... we'd stay broke paying for it, wouldn't we, honey?
Düşünebilecekleri tüm sigortaları yaptırırsak, ödemekten meteliksiz kalırız değil mi tatlım?
It's a good thing we bought so many biscuits!
İyi ki fazla bisküvi almışız eve!
The kids knew we bought a house in Jersey, but this was the first time they'd seen it.
Bu, çocukların Jersey'deki evi ilk görüşleriydi.
We know how you bought it, with money from a jailbird.
Onu nasıl aldığını biliyoruz, hapishane kuşundan aldığın parayla.
Look, I don't mean to offend you but we're both alone, would it be all right if I bought you a drink?
Amacım sizi rahatsız etmek değil, ama her ikimiz de yalnızız, sana bir içki ikram etsem olur mu?
It was during the cocktail hour, and he mistook a small herd of them for the striped awning that we just bought from Abercrombie's.
Oh? Kokteyl sırasındaydı, küçük bir zebra sürüsünü Abercrambie's'den aldığımız şeritli güneşliğe benzetti.
I think I got all the venom out. Taken orally, it can't hurt you, Mr Eckland, but if she were bitten and its entered her bloodstream, there's nothing we can do. I'm afraid she's bought it.
Ağız yoluyla alındığında size bir zararı dokunmaz Bay Eckland ama ısırık yoluyla damarlarına girmişse, kızı kurtarmanın yolu yoktur.
We bought a little house out of town and furnished it by degrees.
Merkeze uzak küçük bir ev aldık ve zamanla dayayıp döşedik.
That bought us the time we needed to destroy it.
Onu yok etmemiz için bize zaman kazandırdı.
- I, uh, bought it in New York just before we left.
- Ayrılmadan az önce New York'tan almıştım.
They bought it away from us, we're gonna buy it back.
Affımızı bizden aldılar. Biz de onlardan geri alacağız.
They bought it. If we get the money to the station by 3.13 we'll be OK.
Kabul ettiler. 3.13'te metro girişine ulaşabilirsek tamamdır.
We bought everything on sale so you'd better like it'cause we can't exchange it.
İndirimdeki her şeyi aldık. İnşallah beğenirsin çünkü geri veremeyiz.
Does it matter! Give first we bought.
Kimin umurunda, önce alışveriş yapalım!
We bought a barn and converted it.
- Bir ambar satın alıp onu eve dönüştürdük.
We bought paint and painted the donkey like a "dalahäst" and put it into the package.
Bir eşek aldık ve aynı "Dala Atı" gibi boyayıp, paketin içerisine koyduk.
We set him up with false information about the code and he bought it.
Onu yanlış bilgilendirerek, yakalanmasını sağladık.
Four days ago, we got a line on that Corky Fowler kid that bought it back there.
Orada ölen Corky Fowler'ın dört gün önce izini bulduk.
Your father bought the drawing room furniture, and we must put up with it.
Çalışma odasının mobilyalarını baban aldı ve biz de buna katlanmalıyız.
AII right, it's 4 : 15. If they keep moving, we may have bought ourselves enough time to get back to the clearing.
Pekala saat 16.15 eğer ilerlemeyi sürdürürlerse ormana gitmeye yetecek kadar zaman kazanırız.
- We had a fight over who bought it.
- Kimin aldığı konusunda tartıştık.
- Well, it's the Roy Rogers restaurants... we bought into, and I sold off the Tucson property.
Nedir o? Hisselerini satın aldığımız Roy Rogers Restoranları. Tucson'daki taşınmazı da sattım.
We've bought it.
Satın aldık.
Uh-huh. Honey, you know that big car I bought yesterday? Well, the reason I bought it is because we're gonna go and live in the country.
Dün aldığım büyük arabayı almamın sebebi gidip sayfiyede yaşayacak olmamız tatlım.
After we have bought the house Victor found it in the attic and hung here.
Biz evi satın aldıktan sonra Victor tavan arasında buldu ve buraya astı.
We bought a picture of a two-headed lizard and had to use it somewhere.
Hayır, yapamam!
It is the very first thing that we bought in this country. And we wanted to pass it down to generation and generation in our family as a symbol of hope and freedom.
Bu ülkede satın aldığımız ilk şey ve bunu nesilden nesle umudun ve özgürlüğün simgesi olarak aktarmak istiyoruz.
bought it 18
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72