We did everything together traducir turco
66 traducción paralela
We did everything together : took exams, picked up girls, got pissed... He was good at everything.
Her şeyi birlikte yaptık sınavlar, kız tavlamalar sarhoşluklar, kavgalar.
We did everything together.
Her şeyi birlikte yaptık.
For three years we did everything together.
- Üç yıl boyunca her şeyi beraber yaptık.
So we did everything together when you were growing up.
Bu yüzden sen büyürken bir sürü şeyler yaptık.
That I had you first, I loved you and we did everything together in bed.
Neyi biliyor mu, Marco? Sana ondan önce sahip olduğumu. Yatakta yapabildiğin her şeyi yaptığımızı.
I mean, he was more than a brother. I mean, we did everything together, just kickin'it every day.
Yani, her şeyi beraber yapardık her gün coşkuluyduk.
We did everything together.
Her şeyi birlikte yapardık.
We did everything together.
Her şeyi beraber yapardık.
We did everything together until Chris came along.
Her şeyi birlikte yapardık. Ta ki Chris ortaya çıkana kadar.
We did everything together.
Her seyi birlikte yapardik.
We did everything together.
Çok yakındık birbirimize.
I mean, we did everything together.
Yani her şeyi birlikte yapardık.
We did everything together.
Her şeyi beraber yaptık.
When we were little, our moms were such good friends that we did everything together.
Biz küçükken annelerimiz çok iyi arkadaştı. Her şeyi birlikte yapardık.
Until now we did everything together.
Şimdiye kadar her şeyi beraber aştık.
After her father split, we did everything together.
Babasından ayrıldıktan sonra, her şeyi birlikte yaptık.
" We did everything together.
Her şeyi beraber yaptık.
When I was a kid, we had this Jack Russell, Billy. We did everything together.
Ben çocukken Jack Russell türü köpeğimiz vardı, Billy.
We did everything together. I mean...
Herşeyi birlikte yapardık...
We did everything together,
Her şeyi birlikte yaptık.
We did everything together, fixed everything together, made all the decisions together.
Her şeyi beraber yapardık, binayı beraber onarırdık, kararları birlikte alırdık.
Like two peas in a pod, we did everything together.
Elmanın iki yarısı gibiydik, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi.
We did everything together.
- Her şeyi birlikte yapardık.
We did everything together, you picked the wrong man.
Onunla çok yakınımdır, yanlış adama çattınız!
We did everything together... shared all secrets... checked out pretty girls together
Biz her şeyi birlikte yapardık tüm sırlarımızı paylaşırdık birlikte güzel kızlara bakardık.
We did everything together, even though I was in Salford and he was in Beijing.
Onun Pekin'de, benim Salford'da olmamıza rağmen her şeyi beraber yaptık.
- We did everything together.
- Her şeyi birlikte yapardık.
We did everything together.
Birlikte herşeyi yaptık.
We did everything together.
Her işte birlikteydik.
'We did everything together.
Her şeyi beraber yaptık.
No. We did everything together.
Hayır, her şeyi birlikte yaptık.
- I mean, we did everything together.
- Yani, her şeyi birlikte yaptık.
'We did everything together.
Her şeyi birlikte yaptık.
We grew up together, lived in the same kind of homes, did everything together.
Yahudi olsaydım onun gibi biri olurdum. Birlikte büyüdük, aynı çeşit evlerde yaşadık, herşeyi birlikte yaptık.
We always did everything together, and we always were in the same crowd.
Her şeyi beraber yapardık ve hep aynı kalabalığın içinde olurduk.
But then it was even worse because then for, like, the next three days, anytime we went and, like, ate somewhere together or, like, did anything that cost money, he was like, "Oh, I don't have my card," and then, like, I was the only one who, like, had cash on me so I'd end up paying for everything, you know.
Fakat daha da kötüsü bu olayın akabindeki 3 gün de ne zaman bir yere gitsek bana gelip "kredi kartımı evde unuttum" diyor ve üzerinde para olan tek kişi ben olduğum için tüm hesabı ben ödüyorum.
I can not allow everything we did together come to an end.
Beraber yaptığımız her şeyin bitmesine izin veremem.
With everything you had, with everything you could do did you ever think about what we could have accomplished together?
Sahip olduğun her şeyler, yapabildiğin her şeyler birlikte neler başarırdık hiç düşündün mü?
Our whole life gets lost, everything we did together. All the places we travelled, the fights.
Tüm hayatımız sona erecek, beraber tüm yaptıklarımız,... gezdiğimiz bütün yerler, o uçuşlar,
Everything he had and everything that we did together would be taken from him one memory at a time.
Sahip olduğu her şey, beraber yaptığımız her şey ondan alınıyordu, her seferinde bir hatıra.
I did everything you told me to, so we could be together as a family.
Bana söylediğin her şeyi yaptım, sırf aile olabilelim diye.
We did everything together.
Kardeş gibiydik.
I just hope that whenever you look at our child, you remember me. Everything I did. All the nights that we spent together.
Çocuğumuza her bakışında, beni yaptıklarımı ve beraber geçirdiğimiz onca geceyi hatırlamanı umuyorum.
She said that if I did everything she told me, that we were going to disappear together.
Bana, dediği her şeyi yaparsam birlikte ortadan kaybolacağımızı söylemişti!
We played and did everything together.
Beraber oyunlar oynayıp her şeyi beraber yapardık.
Everything I did, I did so we could be together.
Yaptığım herşeyi, bizi birarada tutmak için yaptım.
Everything we did together? I wrote 180 pages of my book because you inspire me.
Senden ilham alarak romanıma 180 sayfa ekledim ben.
And, we really did everything together.
Ve her şeyi beraber yapardık.
You spend the next two years cutting down trees and fighting zoning laws that I helped pass, basically spitting on everything we did together at Parks.
Sonraki 2 seneyi ağaç katliamıyla ve ellerimle yazdığım çevre yönetmeliklerine kafa tutmakla geçirdin. Uzun lafın kısası Parklar Bahçeler'de yaptığımız her şeye ihanet ettin.
After everything I did for you, after everything we accomplished together, you threw me away like I never existed.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra birlikte başardıklarımızdan sonra beni hiç var olmamışım gibi bir kenara attın.
we did it 1467
we did our best 26
we didn't have sex 26
we did 1664
we did that 55
we didn't 551
we didn't talk 19
we didn't see anything 18
we didn't get it 23
we did good 47
we did our best 26
we didn't have sex 26
we did 1664
we did that 55
we didn't 551
we didn't talk 19
we didn't see anything 18
we didn't get it 23
we did good 47