We need him alive traducir turco
152 traducción paralela
Hold your fire, we need him alive.
Ateş etmeyin, o bize canlı lâzım.
We need him alive.
Ona canlı ihtiyacımız var.
We need him alive.
Onu canlı istiyoruz.
But we need him alive.
Ama sağ olarak.
- One warning : we need him alive.
- Uyarı : onu canlı istiyoruz.
We need him alive for now.
Şimdilik canlı kalması daha iyi.
Shoot low. We need him alive.
Öldürmeyin.Canlı lazım.
Remember, we need him alive, so no mistakes.
Unutma, ona canlı ihtiyacımız var hata yok.
Sir, he's headed for the roof. - We need him alive. - Yes, sir.
Efendim, çatıya yöneldi.
We need him alive.
Bize canlı lazım.
We need him alive!
Onu canlı tutmamız gerek!
We need him alive.
Ona canlı olarak ihtiyacımız var.
Neither did we need him alive!
Canlı bırakmamız da gerekmezdi.
Neither did we need him alive.
- Canlı bırakmamıza da gerek yoktu.
We need him alive.
Audrey, bize canlı lazım.
Nah. We need him alive.
Ona canlı ihtiyacımız var.
Remember, we need him alive.
Unutmayın, bize canlı lazım!
Remember, we need him alive!
Unutmayın, bize canlı lazım!
Owen, we need him alive!
Owen, ona canlı olarak ihtiyacımız var!
we need him alive!
Ona canlı ihtiyacımız var.
We need him alive!
Ona canlı ihtiyacımız var.
He'll talk. We need him alive.
Ona canlı ihtiyacımız var konuşacaktır.
Peter, we need him alive.
Peter, ona canlı ihtiyacımız var.
We need him alive!
Ona canlı ihtiyacımız var!
We need him alive, Jim.
Bize canlı lazım, Jim.
We need him alive.
Bize canlı lazım!
We need him alive.
Biz FBI'danız. Ona canlı ihtiyacımız var.
We're F.B.I. We need him alive.
FBI'danız. Ona canlı ihtiyacımız var.
We need him alive... to crack the case.
Davayı çözmek için ona canlı olarak ihtiyacımız var.
Don'T.We need him alive, remember?
Yapma. Ona canlı ihtiyacımız var, hatırladın mı?
We need him alive, Slorach.
O bize canlı lazım Slorach.
We need him alive.
Onun hayatta kalması gerek.
We need him alive.
O, bize canlı lazım.
Keep him alive. We need more information about this enemy.
Bu düşman hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
We need to keep him alive a few more days.
Onu bir kaç gün daha canlı göstermemiz gerekiyor.
We are gonna need him if we're gonna come out of this thing alive.
Eğer bu şeyden sağ çıkmak istiyorsak ona ihtiyacımız var.
Well, we'll need him alive.
- Pekala.
We need to take him down now, dead or alive.
Onu hemen indirmemiz gerek,... ölü ya da diri.
We need to take him down now, dead or alive.
Onu hemen aşağı indirmeliyiz, ölü ya da diri.
We're gonna need him alive.
Onu canlı istiyoruz.
You're the father, so it's crucial he comes back alive, but we're cops. We need to catch him.
Baba olan sensin yani geriye sağ dönmesi çok kritik ama bizler polisiz.
Well, since we need him to say the spell, in order to save the worlds, I suspect alive might be better.
Büyüyü bize söylemesi gerektiğine göre, dünyaları kurtarabilmemiz için, sanırım dirisi daha iyi olabilir.
- We need him alive to sell this thing.
Dediğini duydun.
We need him alive.
Canlı yakalamalıyız.
We're keeping him alive because he's been on this island longer than us, because he has information we need. Apart from his mouth, he's completely harmless.
Çünkü hepimizden çok daha uzun süredir bu adada bulunuyor çünkü ihtiyacımız olan bilgiye sahip, çünkü çenesi hariç tamamen zararsız.
I believe that Tony's alive... and I believe he's doing something dangerous and that we need to find him.
Tony'nin kirli olduğuna. Tony'nin hayatta olduğuna inanıyorum. Tehlikeli bir şey yaptığına ve onu bulmamız gerektiğine inanıyorum.
Well, if we're gonna keep The Ambassador alive, we need him out In less than 15 minutes.
Elçiyi hayatta tutmak istiyorsak..... ona ihtiyacımız var 15 dakikadan az bir sürede.
Pain means he's still alive. We need him now, lisbon, now.
Ona şimdi ihtiyacımız var Lisbon, şimdi.
If any of your men happen to come in contact with the suspect, it is imperative that they know we need to take him alive.
Adamlarından herhangi biri şüpheli ile sıcak temas sağlarsa onun canlı ele geçirilmesinin bir emir olduğunu bilmesini istiyorum.
He's only alive because we need him to be.
Öyle olmasını istediğim için hayatta.
If he's still alive, we're gonna need him.
İhtiyacımız olacak.
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need 272
we need to talk about something 20
we need help 267
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need 272
we need to talk about something 20
we need help 267
we need to talk to you 84
we need more time 63
we need backup 60
we need it 91
we need to go 287
we need to talk about this 63
we need to talk now 16
we need to ask you some questions 29
we need you here 46
we need to leave 76
we need more time 63
we need backup 60
we need it 91
we need to go 287
we need to talk about this 63
we need to talk now 16
we need to ask you some questions 29
we need you here 46
we need to leave 76