Wee man traducir turco
165 traducción paralela
Believe it or not, it's all the same to me, my wee man.
İnan ya da inanma beni ilgilendirmez küçük dostum.
That wee man's near daft enough to have you shot.
Bu adamın yanına bile yaklaşman vurulman için yeterli bir sebep.
I've had 25 years of the likes of you without making a penny from it, so don't you Sgt. Harley me, you silly wee man!
25 yılım bir penny bile kazanmadan geçti, Beni çavuş yapmazsın ha öyle mi, Seni aptal adam!
And the poor wee man looks up at him, completely terrified and says,
Zavallı herif korkudan tir tir titreyerek başını kaldırıp şöyle dedi :
Hiya, wee man. All right?
İyi misin?
You're lucky, wee man!
Şanslısın, çiş adam!
I've had an ample sufficiency, thank you, my wee man.
Bir hayli yedim. Teşekkürler küçük dostum.
- Jim, keep going, wee man.
- Jim. Aynen devam et.
Oh, my wee man, how are you doing?
- Gel buraya! Nasılsın bakalım?
It's only his wee man, Gerty.
O küçücük bir çocuk, Gerty.
In the name ofthe wee man, I asked you to pop this guy over a week ago.
Onu bir hafta önce mıhlamanı istedim.
Hello, wee man. Hello.
Merhaba sidikli, merhaba.
Ah, the wee man's asleep, is he?
Sidikli uyuyor demek, uyuyor mu?
Wee man, you all right?
Sidikli, iyi misin sen?
- The bird can speak for herself, wee man.
- O kuş kendi adına konuşabilir.
Sorry. "Wee man"?
Affedersin.
- Are you all right, wee man?
- İyi misin dostum?
- We've got a wee man in the back!
- Arkada dostumuz var!
The wee man's doing brilliant.
The Wee zekice bir iş yapıyor.
Fucking dancer, wee man!
Şuna bak.
Just put the wee man in his cot there.
Sadece bunu yap yeter.
I'll see you soon. Maybe with the wee man.
Yakında görüşürüz.
Just fucking stand in peace, wee man.
Sadece sakin ol.
You took some chance, wee man.
Riske girmişsin.
You're doing him, wee man.
Senin işin bu.
- It's all right, wee man.
- Sakin ol.
Douglas's car, wee man.
Douglas'ın arabası.
I'm Wee Man, and this is a big cone.
Ben Wee Man, ve bu da büyük bir koni.
- You got beat up by Wee Man.
- Wee Man'den dayak yedin.
kick yourself in the head, Wee Man.
Kendi kafana tekme at, Wee Man.
Oh fuck's sake, wee man.
Kahretsin ufaklık. - Tamam.
Fucking hell, wee man. You useless fucking bastard, Rod.
Seni işe yaramaz lanet piç.
- You okay, wee man?
- İyi misin?
Wee man's just had his meat and two veg mangled. Fuck the piano.
Ufaklığın üç çıkıntısı piyanonun kurbanı oldu.
I thought I heard a perfect high C when that hit you, wee man.
Hadım olduğun çıkan notadan belli.
No, not even a wee drop to steady a man's nerves.
Hayır, insanın rahatlamak için bir damla alması bile yasak.
One more week and no more, or it's back to Angus MacNamara, that wee, small, gnat of a man from Pittsburgh.
Bir hafta daha ve bu iş biter yoksa Pittsburgh'daki o çilli adam Angus MacNamara'ya dönerim.
Shit. I'm not saying, man, this isn't entertaining, pee wee.
Lanet olsun, bunun eğlenceli olduğunu söyleyemem, Pee Wee.
Ah, kind sir, would you share... a wee drop of that liquid magic for a poor, old man not long for this earth?
Nazik beyefendi, o sihirli içkiden bir kaç damla da bu dünyadan göçmüş zavallı, yaşlı bir adamla paylaşır mısınız?
Could you share a wee drop of that liquid magic... for a poor, old man not long for this Earth?
Nazik beyefendi, o sihirli içkiden bir kaç damla da bu dünyadan göçmüş zavallı, yaşlı bir adamla paylaşır mısınız?
Squadron Commander Flashheart and the man who cleans out the public toilets in Aberdeen, and they'd go for Wee Jock "Poo-Pong" Mcplop every time.
Filo Komutanı Flashheart'la mı, yoksa, Aberdeen'deki umumi helaları temizleyen adamla mı, veyahut, hep hayran oldukları Wee Jock Poo-Pong Mcplop'la mı?
I am very willing to shelter your wee girlhood under my roof, eh, but I fear you could find it dull... with no company save my poor chairbound self, my man.. Hoots.. and my housekeeper, now totally deaf.
Senin gibi küçük bir kızı çatımın altına almak bana mutluluk verir, ama şey, sandalyeye bağımlı benden başka biri... bulunmadığından korkarım ki burayı sıkıcı bulabilirsin, adamın.. bağırıp durur, kahyam da artık tamamen sağır.
Still no Wee-Bey, no Little Man?
Ama ne Wee-Bey ne de Little Man?
- Wee-Bey, man.
- Wee-Bey, dostum.
And we have Wee-Bey and Little Man at the pay phone at Park Heights... 20 minutes after the ambush... throwing a page to Stringer.
Wee-Bey ve Little Man olaydan 20 dakika sonra Park Heights'teki telefon kulübesinden Stringer'ı aradılar.
No Little Man, no Wee-Bey, either.
Little Man yok, Wee-Bey'de yok.
Wee-Bey, Savino, Little Man.
Wee-Bey, Savino, Little Man.
Oh, you are a wee little man. A what?
Tamam.
All right, wee man. What the...
Pekala.
- Okay, wee man.
- Pekala.
Are you a man or a frigging wee girl?
Bir erkek misin, yoksa sidikli bir kız mı?