When are we traducir turco
4,580 traducción paralela
When are we moving into something like this, my love?
Böyle bir yere ne zaman taşınıyoruz, tatlım?
Sonny, when are we sendin'in the ticket?
- Sonny, bileti ne zaman yollayacağız?
When are we taking the housing fight to the president?
Ne zamandan beri yurt kavgasını başkana taşıyoruz?
When are we going home?
Eve ne zaman gidiyoruz?
When are we leaving for the desert fort?
- Çöldeki kaleye ne zaman gidiyoruz?
When are we going to meet your Charles?
Eğer Charles'in zamanı olursa.
So, when are we gonna visit Marie?
Marie'yi ne zaman ziyaret edeceğiz?
♫ I've played the semi-final. ♪ ♫ When are we going to play the finals? ♪
Hep yarı finale kalıyoruz son finali ne zaman oynayacağız?
When we get out of here, if we get out of here, me and you are gonna settle up.
Buradan çıktığımızda... Eğer ki buradan çıkarsak sen ve ben hesaplaşacağız.
There's going to be a time, Hank, when we are all together.
Bir gün gelecek Hank, hep beraber olacağız.
We'd want to come up with a few good keywords, so that we can make it a little bit more sticky when people are searching for it.
Birkaç işe yarar anahtar kelime bulalım, böylece arayanlar olursa daha çok göze batsın.
You know, when we had Stella, I was afraid of missing the party, but then I realized that we are the party.
Ama fark ettim ki asıl parti bizmişiz.
How are we gonna sell it when we and it are still here?
- Biz de Orb da buradayken nasıl satacağız?
So what happens whenever he kills us or what happens when we die, are we gonna be stuck here with him forever?
Hepimizi öldürdüğünde ne olacak? Ya da ecelimizle öldüğümüzde. Sonsuza kadar onunla burada mahsur mu kalacağız?
Why are we trying to replace the statue when the program thinks it was never there?
Program heykel olmadığını söylerken neden biz yerine koymak için bir tane arıyoruz ki?
When we see our beloved ones die, unable to stop them from dying or save their life, if we are helpless,
Sevdiğimiz birini ölürken görmediğimiz zaman, onların hayatını kurtarmak ya da onların ölümü durdurmanın önüne geçemek mümkün değilse, Eğer çaresizsek,
No, Dom, we can see when the wheels are turning, man.
Haydi Dom! Topukluları izle
Therefore, we should enjoy this life especially when you are living in Shanghai.
Demek ki, hayatın tadını çıkarmalıyız. Özellikle de, Şangay'da yaşıyorken.
We do not speak when we are working because we do not want to spit in the food.
Yemeğe tükürük sıçramaması için çalışırken konuşmayız.
I showed the data on how our neural circuits and the neural circuits of our kids are getting sensitized to all these food cues to a group of leading diabetologists and their conclusion, when they saw that and they realized that these circuits get laid down for a lifetime, is that we're toast as a country.
Nöral devrelerimizin ve çocuklarımızın nöral devrelerinin tüm bu yiyecek reklamlarına karşı nasıl hassaslaştırıldığını önde gelen bir grup diyabet uzmanına gösterdim ve bunu gördüklerinde çıkardıkları sonuç ve fark ettikleri şey şu, bu devreler ömrümüz boyunca zarar görüyor ve ülkece bir batağa saplanmış durumdayız.
We are having a wonderful time, and right now we're about to take the garden walk, which is a great tradition of all of our vacations when we go on nature walks.
Çok güzel zaman geçirdik ve şimdi de bahçede dolanacağız. Doğa yürüyüşlerine çıktığımız tüm seyahatlerimizde bunu mutlaka yaparız.
It is... you know, the houses are close together, but... It reminds me of that place we used to live in when I was a kid.
Evler birbirlerine çok yakın ama bana çocukken yaşadığımız yeri hatırlatıyor.
Remember when we put mascara on you because we thought you are so... pretty?
Sana rimel sürdüğümüz günü hatırlıyor musun? Çok güzel kirpiklerin olduğunu düşünmüştük de o yüzden.
The Bible constantly tells us... that there will be difficult times in life... when we feel like we are walking... through a dark, dangerous valley.
İncil'in de bize söylediği gibi hayatımızda zor zamanlar olacaktır. Bazen karanlık ve tehlikeli vadilerde yürürüz.
How are we going to know when he shows himself?
Kendini açığa çıkardığını nasıl anlayacağız?
Me and my girl, Lucy, are gonna lock this shed, we gon'get good and high, and when Arsen brings his ass back first thing in the morning,
Lucy ile ben, bu kulübeyi kilitleyeceğiz. İyice kafayı bulacağız.
We'll be sure to return it when you guys are ready to leave.
Geri döndüğünüzde alabilirsiniz.
When we are at the border.. ... our enemy shoots us and we shoot them.
Biz sınırdayken düşman bize, biz de düşmana ateş ederdik.
When those terrorists who intend to kill thousands are ready.. ... to sacrifice their lives then why can't we, the protectors do that?
Bu teröristler, binlerce insanı öldürmek için canlarını vermeye hazırken biz niye kendimiz için canımızı vermeye hazır değiliz?
When we come across people who are different from us, we join forces and bully them.
Kendimizden farklı insanlarla karşılaşırsak hemen güçlerimizi birleştirip onlara zorbalık yapmaya başlıyoruz.
Basic parts for coordination. When we are young, music Records itself in our motions
Biz gençken, müzik hareket ve duygularımıza kendisini kaydeder.
When he gets agitated, We really need things in place That are going to work and
tedirgin olduğunda, hızlı bir şekilde çabucak işimizi halletmemiz gerekiyor.
We are things that labor under the illusion of having a self, this accretion of sensory experience and feeling, programmed with total assurance that we are each somebody when, in fact, everybody's nobody.
Hepimiz bir yanılsama içindeyken duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat aslında bir hiç olan bireyleriz.
Just to remind everyone, what we're saying is, when we get to Scotland, nobody is to tell anyone that Mum and me are living in different houses, OK?
Hepinize hatırlatmak için söylüyorum, İskoçya'ya vardığımızda kimse annenizle benim farklı evde yaşadığımı söylemeyecek, tamam mı?
What are you going to do when we get back to Paris?
Paris'e döndüğümüzde ne yapacaksın?
What? I mean, without being emotional, when the inevitable happens, you and your wife are going to be sitting on three fifths between the two of you and Simon and I don't think that's particularly fair, do we?
Yani duygusal yaklaşmazsak, malum şekilde olduğunda sen ve eşin aranızda üç tane beşte bir paya konacaksınız.
Dave and the show itself are very dependent on me when it comes to how we actually shoot the show.
Dave ve show da, programın nasıl çekileceği konusunda bana oldukça bağlıdır.
And you're going to give up when we are this close.
Ve bu kadar yaklaşmışken vazgeçeceksin.
It allowed us to look out across space and time to discover where and when we are in the cosmos.
Uzay ve zamana bakarak kozmosta nerede ve hangi zamanda durdugumuzu kesfetmemizi saglamistir.
Souxie, what are the dangers that we're facing when we go down there?
Souxie, aşağıda ne gibi tehlikelerle karşılaşacağız?
Certainly, it makes no sense when we are living in the midst of it.
Tam göbeğinde yaşarken tabii ki bir anlamı olmuyor.
So when you look them in the eye, you have to believe that we are better,
Gözlerine baktığınızda, bizim daha iyi olduğumuza inanmanız gerek, ki biz daha iyiyiz.
Understand we are here for you when nobody else is.
Umarım anlıyorsunuz başka kimse yokken biz sizin için buradayız.
And when people are assholes, we talk about wanting them dead, but we don't actually want them fucking dead. - Yeah. Yeah.
- Evet.
When it comes to the genetic instructions for life's most basic functions- - say, digesting sugars- - we and other species are almost identical.
Yaşamın en temel işlevleri için gereken genetik talimatlara gelirsek mesela şeker sindirmek gibi bizler diğer türlerle neredeyse tıpatıp benzeriz.
We employ them when the usual solvents are deemed too abrasive.
Her zaman kullandığımız çözücüler çok aşındırıcı olursa bunları kullanırız.
There are times when we are compelled.
Mecbur edildiğimiz zamanlar oluyor.
When we come close, they are gone.
Biz yaklaşınca onlar yok olur.
We all do stupid things when we are young, I mean... I know that's not an excuse, ofcourse, but...
Hepimiz gençken aptalca şeyler yaparız..... tabii bu bir bahane değil ama...... bana güvenin.
But how can we trust our own belief systems when our brains are giving them emotional kickbacks?
Ama, beynimiz tamamen duygusal tepkiler verirken,... kendi inanç sistemlerimize nasıl güvenebiliriz?
Will you look and tell us if we are being crazy? - What, when?
- Bir bakıp bizim deli olup olmadığımızı söyler misin?
when are we leaving 20
when are you leaving 116
when are you due 36
when are you getting married 27
when are you coming 32
when are you going 29
when are you coming home 83
when are you coming back 89
when are you back 17
are we cool 65
when are you leaving 116
when are you due 36
when are you getting married 27
when are you coming 32
when are you going 29
when are you coming home 83
when are you coming back 89
when are you back 17
are we cool 65
are we there yet 168
are we 1416
are we good 155
are we done yet 18
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22
are we talking 20
are we 1416
are we good 155
are we done yet 18
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22
are we talking 20