Which part traducir turco
1,561 traducción paralela
Which part of "keep them away from each other" confused you?
"Onları birbirlerinden uzak tut" un neresi kafanı karıştırdı?
You're gonna have to help me with the staff meal... because I think they found out which part of the cow we're serving.
Zannedersem onlara ineğin hangi parçasını servis ettiğimizi farkettiler.
- About which part?
- Hangi bölümüne?
Which part of the offender's body did you catch?
Tacizcinin neresinden yakaladınız?
Which part?
Hangi kısmı?
Which part, darling?
Hangisini hayatım?
I know which part of hell the Al-Shuj'aan come from... in here.
Al-Shuj'aan'ların cehennemin hangi tarafından geldiklerini biliyorum. Buradan.
Which part was an accident- - the rape or the murder?
Hangisi kazaydı- - tecavüz mü yoksa cinayet mi?
Which part?
- Hangi bölüm?
Which part?
Hangi kısmını?
I'm not sure which part to start with.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Which part?
Neresi?
- Which part?
- Hangi yarısı?
Which part didn't you understand?
Neyi anlamadınız?
Which part of "Handle Lon Kirk with caution" wasn't clear, Agents Walker and Casey?
Lon Kirk'ü tedbirli bir şekilde idare edeceksiniz demedik mi? Ajan Walker ve Casey?
I did things I wish I could erase from my memory, things which I never thought myself to be capable of... but I did come to learn this- - there is a part of me which was always capable.
Yapabilecegimi asla dusunmedigim seyler. Ama sonucta sunu ogrendim : Icimde bir parcamin bunlari her zaman yapma kapasitesi vardi.
I picked one in the worst part of town so I won't run into anybody I know, which, of course, means I will.
Tanıdığım biriyle karşılaşmamak için şehrin en kötü bölgesinden bir grup seçtim. Ama bu da birileriyle karşılaşacağım anlamına geliyor tabii.
When I wasn't cooking or shopping for ingredients, which took up the greater part of my time, I would observe women.
Yemek yapmadığım ya da malzemeler için alışveriş yapmadığımda ki vaktimin büyük kısmını bunlar alıyordu gizlice kadınları seyrediyordum.
Guarding of tomb of Jesus. This is left from big part of the stone which closed the tomb, What we call the rolling of angels.
Bu mezarı kapatan büyük taştan geriye kalandır, bu taşı şöyle adlandırırz "Meleklerin Gezinmesi".
You see, the plasma, the clear liquid part of her blood, contains most of the antibodies, which are overreacting and attacking her nervous system.
Kanın berrak sıvı kısmı olan plazma sinir sistemine saldıran antikorların birçoğunu barındırır.
Which painter did not take part in the first exhibition of Impressionists in 1874?
187 4 lmpressionists fuarında hangi ressamın resmi yoktu?
Which one of these two painters did not take part in the Impressionist exhibition of 1874?
Bu iki ressamdan hangisi 187 4 lmpressionist sergisinde yer almamıştır?
If you ever donated a body part to me, you know which one I'd want?
Turk, bana bir organını bağışlayacak olsan neyi isterdim biliyor musun?
The droppings also support other types of cockroaches which spend part of their day resting on cave walls.
Gübre, günlerinin bir kısmını mağara duvarlarında dinlenerek geçiren diğer hamam böceği türlerini de besler.
Bluffing is a key part of poker, which is too bad, because I'm not very good at bluffing.
Blöf, pokerin anahtarlarından biri ne yazıkki,... çünkü blöf yapmada çok iyi değilimdir.
My dear friends, as the director, I have to make an official announcement that the work of Department 7 in which you all took part is over.
Saygıdeğer arkadaşlarım... 7.ci bölümün kapatıldığını en yetkili ağız olarak benden... sizlere duyurmam istendi.
This is about showing the world your youthful exuberance, and your unabashed commitment to higher learning, and having fun while you're doing it, which is where the naked part comes in.
Bu sizin dünyaya gençliğin bereketini, ve yüksek öğrenime gösterdiğiniz büyük bağlılığı,... ve de bunu yaparken eğleniyor olmanızı ifade ediyor, ki burada da çıplak kısım devreye çıkıyor.
which I am still legally a part of.
Hala yasal olarak bir parçası olduğum kilise din adamları ve papazlar adına özür diledim.
Perhaps the ultimate bodily part which fits this role of the autonomous partial object is the fist, or rather, the hand.
Bedenimizde, bu'Kısmi Özerk Obje'rolüne en çok uyan parça bir yumruk, ya da bir eldir.
In his last film, which is a coded portrait of the Stalin era, Ivan the Terrible : Part 2, which because of all this was immediately prohibited.
Stalin dönemine ait bir Portre olduğu söylenen son filmi,... Korkunç Ivan Bölüm II bu sebepten dolayı yasaklanmıştır.
Which makes the carpet part of me.
Bu da halıyı benim bir parçam yapar.
It's on the paramedic sheet, which is also part of -
Hepsi orada. Paramedik formunda. O da kuralların bir parçası.
The basis of the capitalist system of which we are a vital part.
Sesli harf alabilir miyim? Bilmi - Toprak!
Determining which is the hard part.
- Ki bunu saptamak zor.
Robert was a gay man and he was taking an on-line course I have, a part of which entails e-mail access to me.
Robert eşcinseldi. Benden online ders alıyordu ve e-mail yoluyla haberleşirdik.
Most of the leaders in the past missed the great part of The Secret, which is empowering and sharing with others.
Geçmişteki liderlerin çoğu, "sır" rın en önemli parçası olan insanlarla paylaşmayı es geçtiler.
If they couldn't make it part of a conspiracy, then it was more difficult to prove the terrorism motive, which they deeply needed to do.
Bu ilişkiyi kurup suikastin bir parçası haline getiremezlerse, bunun bir terör eylemi olduğunu kanıtlamaları çok daha zor olacaktı. Bunu kanıtlamaları gerekliydi.
The body naturally follows its impulses, which, I think, is part of what makes it so hard for us to control ours.
Beden doğal olarak dürtülerini takip eder ki bence bu yüzden onları kontrol etmemiz bu kadar zordur.
But according to my Einstein, it also packs a mean punch to a part of your brain called the amygdala, which triggers violent and aggressive behavior.
Benim Einstein'a göre aynı zamanda beynin duyguları yöneten kısmına iyi bir tokat atıyor ki buda şiddeti ve agresifliği tetikliyor.
like any sexual position, it proceeds by foreplay a central part of intercourse which makes penetration easier
Elbette bütün sevişme pozisyonları önsevişme ile başlar. Sevişmenin olmazsa olmazı önsevişme ilişkiyi oldukça kolaylaştırır.
I think this is very good, but if we don't remove the part which says, "You're free to kill L,"
Çok iyi ; fakat... Eğer bu "Ama yine de L'i öldürebilirsin" bölümünü çıkarmazsak ölürüm.
Their lead guitarist got into this wicked car accident, which isn't the great part, clearly.
Evet. Haberler harika. Gitaristleri kötü bir trafik kazası geçirmiş.
I got to go back tohe part that I like, which.
Sevdiğim işe geri dönmek zorunda kaldım.
Which we can't find because you don't remember what part of town you were in.
Şu yerini anımsayamadığın için bulamadığımız evde.
The funny part is Wong grew suspicious and contacted you, which is ironic, since you were the one running the bogus investigation out of this office in the first place.
İşin garibi, Wong şüphelendi ve sizinle bağlantı kurdu. Kaderin cilvesine bakın, buradan sahte soruşturmayı yürüten sizdiniz.
A part is... like a part of something... and an iciple... could be like municipal, which I think stands for swimming pool.
Zam bir şeyin fiyatını artırmak ve an da takan gibi olabilir, o da sanırım balıkçı teknesi anlamına geliyor.
I sell values based communities, which means that I, and you, need to act the part crucifix pin under the lapel, smile on the face, and a pleasant word for everyone.
Topluluklara değerli şeyler satarım, Sen ve ben tek bir bütün olup ; yakamızda haçtan rozetler, yüzümüzde gülücükler ile
Not Scrantonicity, which I am no longer a part of.
Artık üyesi olmadığım, Scrantonicity'yi değil.
The merger of communications and marketing is crucial and will, in fact, take place, which frees up katie graham, an invaluable part of our new york team, to stay here with us, and as of today,
İletişim ve pazarlamanın birleşmesi önemlidir ve gerçekleşecek, ki bu da, New York takımımızın paha biçilmez bir üyesi olan Katie Graham'ı boşa çıkartıyor. Bu yüzden, bugünden itibaren onu,
What a lot of people don't understand is the part of the marijuana plant that people smoke is the bud, which in essence is the plant's flower.
Birçok insanın anlamadığı marijuana bitkisinde insanların içtiği parça tomurcuktur, özünde bitkinin çiçeği var.
No, it's too late. We'll stop in Barstow, In-N-Out burgers, shakes, fries, celebratory coupling, which I believe is part of our sordid sexual history.
Barstow'da durur, bir şeyler yer içer, kutlamamızı da yapmış oluruz.
which part of 21
party 591
part 451
partner 1354
parties 83
partners 202
parts 27
partnership 23
partying 40
partial 17
party 591
part 451
partner 1354
parties 83
partners 202
parts 27
partnership 23
partying 40
partial 17
partridge 36
parting is such sweet sorrow 16
party time 60
particularly 54
party tonight 16
parter 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
part two 38
parting is such sweet sorrow 16
party time 60
particularly 54
party tonight 16
parter 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
part two 38
party of two 19
party's over 181
party of one 25
party on 25
part one 26
partially 44
part time 16
part of me 17
partly 89
parts per million 22
party's over 181
party of one 25
party on 25
part one 26
partially 44
part time 16
part of me 17
partly 89
parts per million 22