English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Why is

Why is traducir turco

58,793 traducción paralela
Well, if he's not here, why is his phone ringing?
Madem burada değil telefonu neden çalıyor?
Father Beocca, you will have me kill for Alfred but not for myself. Why is that?
Peder Beocca bana kendim için değil Alfred için öldürteceksin.
Wait. Why is Artie Goodman on a waiting list?
Artie Goodman niye sıra bekliyor?
No. Why is that?
- Edemezsin.
Why is she standing there?
- Neden orada dikiliyor?
Why is some rich guy able to buy justice?
Neden zengin bir adam adaleti satın alabiliyor?
Why is everyone acting like it's a failure when it hasn't even opened yet?
Neden herkes film daha gösterime girmemişken bir fiyaskoymuş gibi davranıyor?
So if he's supposed to be in Dallas, why is he on a flight to Beijing?
Yani Dallas'ta olması lazımsa, neden Beijing'e giden uçakta?
Why is that?
Neden ki sebep?
Well, then why is my phone ringing?
Peki neden benim telefonum çalıyor?
Who is that, and why is he so important?
O kim ve neden bu kadar önemli?
Why is his car still out front?
Arabası neden hala dışarıda duruyor?
- Why is that?
- Nedenmiş o?
Especially since there's less than six hours left on a suspect, which is why I'm calling at this ungodly hour.
Hele de şüpheli için altı saat kalmışken. Böyle bir saatte aramamın nedeni de bu.
And I cannot, for the life of me, understand why that is.
Bunu da hiçbir şekilde anlamam mümkün değil.
But all white guys look the same to me, which is why I have no clue why the movie Twins is funny.
Bana tüm beyazlar aynı gerçi. İkizler filminin nesi komik, hiç anlamamışımdır.
♪ That's why this tramp stamp Is still damp ♪
O yüzden bu bel dövmesi hâlâ nemli
Is this the reason why you brought us here?
Bizi buraya getirme sebebin bu muydu?
The Baudelaire fire is precisely why I'm here.
Tam olarak Baudelaire balyası için buradayım.
The only reason why Count Olaf hasn't torn you limb from limb is because he hasn't gotten a hold of your fortune.
Kont Olaf'ın sizi lime lime etmemiş olmasının tek sebebi, henüz servetinizi ele geçirememiş olması.
Why he was there last night specifically, how often he visited the cemetery, and what led to this fatal outcome is still unknown.
Neden özellikle dün gece orada olduğunu, mezarlığı ne sıklıkta ziyaret ettiğini ya da bu ölümcül olayın kesin sebebini henüz bilmiyoruz.
I mean, why the hell is it - 40 percent more than the PERC?
Neden Perc'ten yüzde 40 daha pahalı olduğunu soruyorum.
Well, maybe that's why Rob is dead now.
Belki Rob da bu yüzden ölmüştür.
But I could, which is why I said no.
Ben tahmin ettim ve bu yüzden hayır dedim.
This behavior is precisely why you lost your family, Joseph!
Aileni de böyle davrandığın için kaybettin!
Which is why he's as vital now as he was before talkies.
O yüzden sessiz film döneminde ne kadar önemliyse bugün de o kadar önemli.
That's why I say golfing is a contact sport.
Bence bu yüzden golf de temas içeren bir spor.
That is why we're recasting, isn't it?
Bu yüzden tekrar oyuncu seçmiyor muyuz zaten?
Which is why I'm still refusing his dinner invitations.
Bu yüzden hala yemek davetlerini geri çeviriyorum.
Is that why you called me?
Bunun için mi beni aradın?
What I don't understand is why you would want to work with her again.
Ama neden onunla tekrar çalışmak istediğini anlamıyorum.
Christ, is that why you agreed to this... because you thought I'd come running back?
Tanrım! Bu yüzden mi kabul ettin? Koşa koşa geri döneceğimi düşündüğün için mi?
We did a job together years ago. Which is why you're here.
Yıllar önce beraber bir iş yapmıştık.
My guess is Bray told her he'd let Maddox go if she detonated it, and that's why she escaped... to get to the target.
Tahminim, Bray, eğer bombayı patlatırsan Maddox'ı bırakırım demiş, bu yüzden kaçmıştır... hedefe ulaşmak için.
- No, which is why...
- Hayır, bu yüzden...
- Which is why I need you to handle this personally.
- İşte bu yüzden bunu şahsen halletmeni istiyorum.
Which is why I can see the truth, Tom, for the first time.
İşte bu yüzden gerçeği görebiliyorum Tom, hem de ilk defa.
Why are my assets in Kyrkistan telling me about a firefight at the prison where Kevin Jensen is being held?
Kyrkistan'daki muhbirlerim Kevin Jensen'ın tutulduğu hapishanede bir çatışma çıktığını söylüyorlar
Which is why I'm putting tom and Solomon on board.
Bu yüzden Tom ve Solomon o uçağa binecekler.
Four notorious terrorists escape, and you're asking me to believe Brian Mayhew is the reason why?
Dört ünlü terörist kaçıyor. Sen de sorumlunun Brian Mayhew olduğuna inanmamı istiyorsun, neden?
Which is why Scottie now believes that her son is dead.
İşte bu yüzden artık Scottie oğlunun öldüğüne inanıyor.
And that's why I built Halcyon, and that's why I'm so afraid of what Scottie is trying to do.
Ve bu yüzden Halcyon'u inşa ettim, Bu yüzden Scottie'nin yapmaya çalıştığı şeyden çok korkuyorum.
And what I want to know is why?
Ve bilmek istediğim şey, neden?
Which is why you're here.
İşte bu yüzden buradasın.
He's family, which is why this offer is non-negotiable.
O ailedendir, dolayısıyla bu teklif tartışılabilir değildir.
Problem is, the warden over there won't let us talk to him and won't tell us why.
Sorun şu ki, orada bulunan müdür onunla konuşmamıza izin vermiyor ve nedenini de söylemiyor.
But your associate is, and that's a problem... which is why I need to know his name.
Ancak ortağın yapabilir, ki bu bir sorundur... dolayısıyla onun adını bilmem lazım.
Well, this is why, Scottie.
İşte bu yüzden Scottie.
What is a Chock'lit Shoppe and why does it sell burgers?
Chock'lit Shoppe nedir ve niçin burger satıyorlar?
Which is why nerves are acceptable, but we agreed, Betty...
İşte bu yüzden gerginlik kabul edilebilir, ama kabul edelim, Betty...
Which is why I've asked the School Board not to cancel the Back-to-School semiformal.
Bu yüzden okul yönetiminden okula dönüş partisini iptal etmemesini istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]