Work fast traducir turco
557 traducción paralela
- Hey, I had to work fast.
- Hızlı çalışmam gerekti.
I told you, I had to work fast.
Hızlı çalışmam gerekti dedim.
- You work fast, don't you, Tony?
- Hızlı çalışıyorsun, ha Tony? - Hiç de değil.
We've got to work fast.
Hızlı çalışmalıyız.
So work fast.
O yüzden elini çabuk tut!
- We've got to work fast, lads.
- Elimizi çabuk tutmalıyız, beyler.
Work fast because you gotta get out in 10 minutes.
Elinizi çabuk tutun, 10 dakikada odadan çıkmalısınız.
I said the girls had to work fast, not your friend.
Kızlar elini çabuk tutsun dedim, arkadaşın değil.
Now must work fast.
Şimdi hızlanmalıyız.
Work fast, before he disposes of everything.
Her şeyi dağıtmadan çabuk hareket etmeliyiz.
- Work fast.
- Hizli bak.
We got to work fast.
Çabuk olmalıyız.
We've gotta work fast.
Elimizi çabuk tutmalıyız.
We gotta work fast.
Hızlı çalışmalıyız.
Now, we've gotta work fast.
Hızlı davranmalıyız.
That means I've gotta work fast.
Acele etmem gerekiyor.
You have to work fast in these matters. So I just slid down to Margetson's and slid back with this.
Bu işlerde eli çabuk tutmak gerekiyor, ben de Margetson'a gidip bunu aldım.
You work fast, commissioner.
Hizli çalisiyorsunuz.
We got to work fast.
Çok çabuk olmalıyız.
Gladly, only work fast, will you? I...
Seve seve, ama çabuk ol, tamam mı?
You can stay here meanwhile, but we've got to work fast.
Bu süre zarfında sen burada kalabilirsin fakat biz işleri hızlıca bitirmeliyiz.
We gotta work fast before that thug gets out of the elevator. Who?
Haydut asansörden çıkmadan bitirelim.
You must have a good eye and work fast.
Dikkatli olmalı ve hızlı çalışmalısın.
- Don't we work fast enough as it is?
- Yeterince hızlı çalışmıyor muyuz?
Now, it won't lift the stuff far, and we gotta work fast.
Şimdi, araba bunu fazla uzağa çekemez, elimizi çabuk tutmamız lazım.
Moe, we gotta work fast.
Moe, hızlı hareket etmeliyiz.
We've gotta work fast.
Hızlı çalışmalıyız.
I couldn't work fast, because of the noise I made and the constant fear of being caught.
Çıkardığım gürültüden ve yakalanma korkusundan dolayı çok hızlı çalışamıyordum.
For God sake work fast and quietly.
Burası düşman kaynıyor.
But you'd better work fast.
Fakat hızlı çalışsan iyi olur.
Father, you do work fast.
- Baba, hızlı gidiyorsun.
I've got to work fast, if it isn't too late.
Hızlı hareket etmeliyiz eğer çok geç kalmadıysak.
Not really, but all we have is one night, so I have to work fast.
Aslında değil ama tek bir gecemiz var. Bu yüzden hızlı çalışmalıyım.
You gotta work fast here, boy.
Hızlı olmalısın oğlum.
Do I work fast?
Hızlı mı çalıştım?
We must work very fast.
Çık hızlı olmalıyız.
You mean he... I never thought the duocane would work so fast.
Duocane'in hiç bu kadar hızlı çalışacağını düşünmemiştim.
If our work goes slowly it's because the world, it goes so fast.
İşimiz yavaş ilerliyorsa, bu dünya hızla döndüğü içindir.
We have to work fast.
Çabuk olmalı.
Pretty fast work.
Hızlı bir çalışma.
- And work fast.
- Hızlı çalışın.
How fast does it work?
Erimesi ne kadar zaman alır?
That's fast work.
Hızlı iş.
That's fast work.
Ne çabuk!
I want work out of every desk, notjust faster than Cantrell's section, twice as fast, you understand?
Her masadan iş istiyorum. Cantrell'ın bölümünden sadece hızlı değil, iki katı hızlı olmalıyız. Anladın mı?
With all your emotion, what I see when I look at your work... - is just that you paint too fast.
Tüm bu duygularınla, tablolarında gördüğüm tek şey çok hızlı boyamış olman.
I don't work that fast.
O kadar hızlı çalışmam.
They work real fast.
Çok hızlı çalışırlar.
The fact is, the machines work so fast... they are so intricate... the mistakes they make are so subtle... that very often, a human being just can't know... whether a machine is lying or telling the truth.
Sorun şu ki, makineler çok hızlı... çok karmaşıklar... hataları çok güç algılanıyor... ve bu sıklıkta, hiçbir insanoğlu... bir makinenin doğruyu mu yanlışı mı söylediğini bilemez.
You live, you work hard, but it's very fast.
Sıkı çalışıyorsun ama yaşam çok hızlı.
After some rest and mild therapy, you'll be able to work twice as fast
Biraz istirahat ve hafif bir terapiden sonra, iki kat hızlı yazabileceksiniz.
work faster 33
fast 937
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
fast 937
faster 1890
fasten your seat belts 21
faster and faster 20
fasten your seat belt 23
fast as you can 38
fast forward 42
fast cars 26
fast asleep 26
work in progress 22
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
work here 19
work it out 99
work hard 130
work with me 70
work harder 35
work it 115
work your magic 26
work for you 20
work stuff 34
work here 19
work it out 99
work hard 130
work with me 70
work harder 35