English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You guys have

You guys have traducir turco

8,856 traducción paralela
I mean, you guys have treated me like family.
Bana ailedenmiş gibi davrandınız.
Do you guys have back doors in your code?
Kodunuzda arka kapı mı var?
You guys have no idea how good it is to be here.
Burada olmanın ne kadar güzel olduğuna dair hiçbir fikriniz yok.
You guys have been great, thanks a lot for coming.
Harikaydınız millet, geldiğiniz için çok teşekkürler.
It's like you guys have been married for 10 years.
10 yıldır evli gibisiniz çocuklar.
You guys have any idea what we're really stealing?
Gerçekten ne çaldığımıza dair bir fikriniz var mı?
You guys have any idea what we're really stealing?
Tam olarak çaldığımız şeyin ne olduğuna dair bir fikri olan var mı?
I mean, you guys have to accept everybody, right?
- Yani siz herkesi kabul ediyorsunuz değil mi?
You guys have to help me.
Bana yardım etmelisiniz.
- You guys have a lighter?
KARLY : Çakmağınız var mı? TRESSA :
Whew! And not to knock the air force, but... good thing you guys have airplanes.
Hava kuvvetlerini aşağılamak istemem ama iyi ki uçaklarınız var.
What, you guys have.
Ne var, ayrılmadınız mı?
No wonder you guys have so much free time to be idiots.
Aptallık yapmak için bu kadar vaktiniz olmasına şaşmamalı.
You guys have been doing a lot of couples classes lately.
Son zamanlarda çok fazla çift kurslarına gidiyorsunuz.
Well, it sounds like you guys have a lot to talk about on the ride home, so good luck with that.
Eve giderken konuşacak çok şeyiniz var gibi görünüyor... -... yani bu konuda size kolay gelsin.
And it's not like you guys have the time to hack Roscosmos and steal the Russian blueprints, do you?
- Ve sizin de Roscosmos'u hackleyip... -... planları çalacak vaktiniz yok herhalde?
You guys have no idea how lucky you are that you found love.
Aşkı bulduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu bilmiyorsunuz.
"You guys have to focus on a low-end Mac because that's what's going to turn the company around."
"Uygun fiyatlı bir Mac'e odaklanmalısınız çünkü şirketi düzlüğe çıkaracak şey budur" diyordu.
All right, you guys have ten minutes.
Pekala, 10 dakikanız var.
Oh, no, I've got to call my bookie. You guys have 20 minutes!
Bahisçimi de aramam gerek. 20 dakikanız var.
Hey, you guys have been here a while.
Siz bayadır buradasınız.
You guys have been saved.
Siz kurtarıldınız.
- Figures. You guys have no imagination.
Siz çocukların hiç hayal gücü yok.
- Raph, you guys have two minutes to blow that thing before we do.
Raph, biz bir şey yapmadan önce patlatmak için iki dakikanız var.
- Hope you guys have good news soon.
- Sizin de güzel haberlerinizi alırız inşallah.
You guys don't know of a place nearby that doesn't have four locks on the door?
Buralarda kapısında dört kilit olmayan bir yer biliyor musunuz?
Yeah! Have you guys seen Kelly Severide?
Kelly Severide'ı gördünüz mü, beyler?
Well, it... it would not have come together without you guys and your hard work.
Sizler ve sıkı çalışmalarınız olmasaydı bir araya gelemezdi.
You could have thrown out 20 more guys and not hit bottom.
Yirmi adam daha atsaydınız yine de dibe vurmazdınız.
You guys, I have searched every shelter up and down the West Coast.
Batı sahilindeki tüm sığınma evlerini aradım.
Have you guys been to Dr. Hysteria's Hall of Horrors yet?
Dr. Hysteria'nın Korku Salonu'na gittiniz mi?
What have you guys been up to?
Sizler ne yaptınız?
What about you guys? Do any of you have boyfriends?
Ya sizin sevgiliniz var mı?
Look, I hope you guys find what you're looking for, I really do. But if you'll excuse me, I have a wedding to attend to.
Umarım aradığınızı bulursunuz ama izninizle düğüne gitmem gerekiyor.
Trust me. There's plenty of guys around here your age that would be lucky to have a woman like you.
Güven bana Buralarda senin gibi bir kadına sahip olduğu için şanslı olacak sen yaşlarda birçok adam var.
Okay, Mike, you know what I hate more than guys who don't have their shit together?
Bak Mike, hayatı yerli yerinde olmayan adamlardan da fazla nefret ettiğim adamlar kim biliyor musun?
I have someone who loves me and wants to take care of me, and it's good for you guys because I'm no longer a problem for you anymore.
Beni seven, benimle ilgilenen birisi var. Bu sizin için de iyi. Çünkü artık sizin için bir problem olmayacağım.
- Have you guys not eaten yet?
- Yemek yemediniz mi siz?
If you guys don't have sex again this year then forget about being monsters, you'll turn into one of those dirty politicians.
Bu yıl da yine seks yapamazsanız canavar olmayı bir kenara bırakın o pis politikacılardan birine döneceksiniz.
I have a confession to make to you guys!
Ayrıca sizlere yapacağım bir itirafım var!
Where have you guys been?
Nihayet!
Have you guys tried turning the key really slow?
Anahtarı yavaşça döndürmeyi denediniz mi?
You have on the one side this huge bank of photographers, and I remember looking at all these guys with their cameras trained on Steve, thinking,
Bir yanda fotoğrafçı ordusu vardı. Hatırlıyorum, herkes fotoğraf makinelerini...
"You guys have no idea what's about to happen."
Ve ben "Birazdan neler olacağını hiç bilmiyorsunuz" dedim.
You guys want me to go out there and have a...
Sizinle gelip bir bakmamı ister...
Yeah? You guys wanna go have some fun with your dad?
Babanızla vakit geçirmek istermisiniz?
I have to say, a - - a lot of guys when they retire, They just drift, But you're really making this work.
Söylemeliyim ki, birçok insan emekli olduktan sonra illegal yollara sapar ama sen gerçekten bu işte başarılısın.
Those dozen degrees mean that I have studied things that you never dreamed back on the farm. Guys?
O bir deste diploma, köyünde hâyâl edemediğin kadar çok konuda çalışma yaptım demek oluyor.
We only have one Earth, you guys.
Bu dünya hepimizin, arkadaşlar.
If I've learned anything in life, it's this, guys. You gotta drink to have a good time. C'mon, get the vibe!
Ya gençler, "Şu hayattan ne ders çıkardınız?" diye sorsanız o da, içmeden eğlenilmez abi, hadi biraz enerji ya.
Okay, if you guys can't hear me now, we're gonna have some real problems at the club.
- Beni şimdiden duyamıyorsanız kulüpte işimiz iş demektir. - Sorun olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]