You help me traducir turco
31,022 traducción paralela
Will you help me?
Bana yardım eder misin?
Can you help me get in touch with my home world?
Dünyam'la temas kurmama yardım edebilir misin?
Can you help me with this?
Bana bir yardım eder misin?
Unless you help me.
Sen bana yardım etmedikçe.
Will you help me?
Yardım edecek misin?
... if you help me paint later.
Eger daha sonra boyamama yardim edersen.
You wanna help me ruin his?
Onunkini mahvetmekte bana yardım eder misiniz?
You're gonna have to help me out.
Bana yardım etmek zorundasın.
Now you want to help me?
Şimdi de yardım etmeye mi çalışıyorsun?
You came and begged me for help with a case of demonic possession, and now you got your knickers in a twist'cause I don't bring you flowers?
Şeytan çıkartma konusunda yardım etmem için bir yalvarmadığın kalmıştı ama gelirken çiçek getirmedim diye şimdi beni kovacak mısın?
Are you guys here to help me or to do a comedy show?
Bana yardım etmeye buradansınız çocuklar Ya da komedi şovu yapmak için mi?
People like me can help you find the missing pieces and put them in place.
Benim gibi insanlar sana yardım edebilir Eksik parçaları bulmak Ve onları yerine koyun.
It is your decision where to best utilize me and my men, Obergruppenführer, but acting Chancellor Heusmann's hope is that our reinforcements will help you end this destruction.
Ben ve adamlarımdan en iyi faydayı nerede sağlayacağınız sizin kararınız General, ancak Şansölye Heusmann'nın umudu güçlerimizin bu yıkımı bitirmekde size yardımcı olacağı yönünde.
Look, Juliana, let me help you, okay?
- Bak, Juliana, sana yardım etmeme izin ver, tamam mı?
If you don't help me, Joe, your home's going to become a wasteland.
Eğer bana yardım etmezsen, Joe, eviniz çöl haline gelecek.
What I need is both of you to step up and help me put together a cabinet.
Şuan ihtiyacım olan ikinizin de iş yapması ve bir kabine toplama konusunda bana yardım etmeniz.
Hey, hey, Eve, let me help you.
Eve, dur sana yardım edeyim.
Well, actually, maybe you can both help me. Um...
Aslında, belki ikiniz de bana yardım edebilirsiniz.
And I'll be here to help you, however you need me to.
Ben de ihtiyacın olduğunda yanında olayım, ne zaman olursa.
You have to help me save him.
Ona yardım etmek zorundasın.
I need you to help me find her, so that she doesn't hurt any more innocent people.
Başka masumlara da zarar vermeden önce onu bulmama yardım etmelisin.
Ask me for my help and I'll give it to you.
Yardımımı istersen veririm.
- Here, let me help you.
- Dur sana yardım edeyim.
You have to help me.
Bana yardım etmek zorundasın.
I-I can't help you if you don't believe me. Okay?
Bana inanmazsan sana yardım edemem, tamam mı?
I guess he thought you could help me.
Bana yardım edebileceğinizi düşündü sanırım.
I want you to help me defeat Jafar.
Jafar'ı yenmemde yardım etmeni istiyorum
Now you need to help me.
Yardımına ihtiyacım var
Is that why you decided to help me?
Bu yüzden mi bana yardım etmek istedin?
Think of me as a circuit board... that's gonna die if you don't help.
Benim bir devre kartı olduğumu düşün... yardım etmessen ölecek bir kart.
Lucy, one day you are going to help me.
Lucy, bir gün... bana yardım edeceksin.
I need you to help me search the servers.
Sunucuları ararken yardımına ihtiyacım var.
So if I think of anything else you could help me on, or any questions, I'll be in touch.
Yardımınızın olacağını düşünürsem ya da soracaklarım olursa sizinle tekrar irtibata geçerim.
I couldn't lose the one thing that might help save you. Even if that meant you hated me, but luckily, your boy made me see the error of my ways.
Bu benden nefret edeceğin anlamına da gelse seni kurtarabilecek tek şeyi kaybedemezdim.
So, tell me, what is it you need my help in getting?
Söyle o zaman yardımıma ihtiyacın olan isteğin nedir?
Todd, if you don't talk to me, I can't help you.
Todd, benimle konuşmazsan sana yardımcı olamam.
Todd, help me understand, what did you mean when you said the slaughter?
Todd, bana şunu açıkla. Kesim diyerek neyi kastettin?
The vegetarian in me approves, but it doesn't help you at all.
İçimdeki vejetaryen onaylıyor, ama bunun da size faydası yok.
He knows that you came to me for help.
Benden yardım istediğinizi biliyor.
Let me help you.
İzin ver sana yardım edeyim.
If you tell me what happened, I can help you.
Eğer neler olduğunu anlatırsan, sana yardım edebilirim.
I need you to help me save my daughter.
Kızımı kurtarmak için bana yardım etmeni istiyorum.
Now, let me help you with that.
Şunu çıkartmana yardım edeyim.
You're gonna help me take care of this, and then we're going to get rid of his daughter.
Bununla ilgilenmemde bana yardım edeceksin ve kızından kurtulacağız.
Hey, Stewie, seriously, thanks for everything you did to help me get my license back.
Stewie, ehliyetimi almam için yaptığın herşeye cidden teşekkür ederim.
You need me to get you some help?
Yardım etmemi ister misin?
He's not around, but I can probably help, if you tell me what it's about.
Burada değil ama konuyu anlatırsanız yardımcı olabilirim.
I have seen amazing things, and I am hoping that you can help me see them again.
Çok güzel şeyle görürdüm ve umut ediyorum ki onları tekrar görmeme yardım edebilirsin.
I need you to help me out.
Bana yardim etmelisin.
- So if you could just help me out. - Well, we got those.
- Yardim ederseniz.
I mean, it's much, you know, bigger role and, like, you know, it would help me get a bit more established and... um...
Çok daha büyük bir rol ve kendime bir yer edinmeme yardimi olacak.
you helped me 40
you helped 22
you help him 20
you help us 25
you help people 19
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
you helped 22
you help him 20
you help us 25
you help people 19
help me 6892
help me please 29
help me understand 34
help me with this 60
help me out 369
help me out here 204
help me here 41
help me now 22
help me find him 18
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
help me here 41
help me now 22
help me find him 18
help me up 156
help me get him up 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31