English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You love each other

You love each other traducir turco

683 traducción paralela
Are you sure that you love each other?
Birbirinizi sevdiğinize emin misiniz?
- You love each other terribly.
- Birbirinizi çok seviyorsunuz.
You love each other
Birbirinizi sevdiğiniz belli.
Will you love each other forever?
Birbirinizi sonsuza dek sevecek misiniz?
You love each other. People in love, fucking...
Birbirinizi seviyorsunuz.
If you want that, you feel you love each other.
Ancak çocuk isterseniz, birbirinizi sevdiğinizi anlarsınız.
'Don't you love each other? '
Birbirinizi sevmiyor musunuz?
'Oh! You love each other!
Birbirinizi seviyorsunuz!
And help us love each other in you, Lord.
Ve içlerimizi senin sevginle doldurmamız için yardım eyle Tanrım.
And I'm sorry I put the Chemical Brothers in a headlock, made them kiss each other, say "I love you", then I bunched their heads together.
Chemical Brothers'ı boyunduruğa aldığım, herbirini öptüğüm, "Seni seviyorum" dediğim then I bunched their heads together. ve onları biraraya topladığım için özür dilerim.
Take a pair of rabbits who get stuck on each other and begin to woo, and pretty soon you find a million more rabbits who say I love you.
İki tavşan birbirini bulursa ve birbirlerini isterlerse, kısa sürede binlerce tavşan ürer şunu söylerler : Seni seviyorum!
You're supposed to be in love with each other.
Birbirinize deli gibi aşık olmalısınız.
Love is best early on, before you know each other well, when you're both on your best behavior.
Aşk, tazeyken güzel, daha birbirini yeterince tanımadan, iki taraf da, en iyi hal ve tavırlarını sergilerken.
Johnny, when two people love each other as much as you do anything that keeps them apart must be wrong.
Johnny, iki insan sizin gibi birbirini seviyorsa... onları birbirinden ayıran her şey yanlıştır.
You're both madly in love with each other.
Birbirinize delicesine aşıksınız.
Well, you know we don't love each other anymore.
Artık birbirimizi sevmediğimizin farkındasın.
I know you'll go now, María, for both of us, because we love each other always.
Seninle birlikte olacağım. Şimdi gideceğini biliyorum. İkimiz için, birbirimizi daima seveceğimiz için.
And what you saw tonight... two brothers set against each other... and a woman driven mad by her own husband... do you love that?
Bir de bu akşam gördüklerinize bakın. Kavga eden iki kardeş ve kocası yüzünden aklını kaçırmış bir kadın. - Bunda sevilecek ne var?
What's right about keeping on with a guy when you don't love each other anymore? KATIE :
Birbirini sevmeyen iki insanın beraber olmaya devam etmesinin neresi doğru?
What a fool I've been, expecting trouble for days... when anybody with half a mind would know you two love each other.
Ne kadar da aptalmışım! Kim olsa birbirinizi... çok sevdiğinizi görebilirken, günlerce kötü bir şeyler olmasını bekledim!
You must believe in each other and love one another.
Birbirinize inanmalı ve birbirinizi sevmelisiniz.
We've been married for seven years... and if you'll forgive an old-fashioned expression... we're still in love with each other.
Biz yedi yıllık evliyiz... ve kullanmama izin verirseniz ; modası geçmiş bir deyişle... hala birbirimizi seviyoruz.
In the morning you could ride up on a horse and give orders... and then come home to me and I'd put my arms around you like this... and we'd never stop making love to each other.
Sabah atın üzerine binip emirler verirsin... sonra eve gelirsin, seni kollarımla böyle sararım... hiç durmadan sevişiriz.
You cloudy princes and heart-sorrowing peers... that bear this mutual heavy load of moan... now cheer each other in each other's love.
Siz, gözü buğulu prensler, yüreği yaslı beyler, hepiniz bu ağır matem yükünü yeterince taşıdınız. Artık sevginizle teselli edin birbirinizi.
I love you, we love each other. I -
Seni seviyorum. Birbirimizi seviyoruz. Ben...
" I'm sure you understand that no matter how much we love each other,
" Eminim birbirimizi ne denli sevsek de, bizim evlenebilme
This may sound fanciful to you, but somehow it was ordained, predestined that we should meet, that we should love each other.
Bu sana hayal gibi gelebilir, fakat sanki alnımıza yazılmıştı, önceden belirlenmişti : Tanışıp, birbirimizi seveceğimiz.
We hardly know each other and you speak to me already about love.
Birbirimizi daha tanımıyoruz bile bir de kalkmış bana aşktan bahsediyorsun.
I believe this very night, all over the world, men and women are saying to each other "I love you" when what they really mean is "I desire you".
Ben bu gece, dünyadaki tüm kadın ve... erkeklerin, birbirlerine "seni seviyorum" dediklerinde... gerçekte "seni arzuluyorum" anlamına geldiğine inanıyorum.
What the hell would you do if all the great powers... suddenly smiled at each other, had a bloody love affair?
Bu peşinde koşturup durduğun büyük güç aşkı bir gün senin peşine düşerse ne yapacaksın?
You said before we could love each other without a divorce.
İlişkimize devam etmemiz için boşanmak zorunda olmadığımı söyledin.
Five years ago today we promised to love, honour and cherish each other, and you were so nervous you put the ring on the minister's finger.
5 yıl önce bugün birbirimizi seveceğimize, onurlandıracağımıza dair söz vermiştik ve sen o kadar heyecanlıydın ki yüzüğü başkasının parmağına takmıştın.
One evening you told me : "Let's pretend to love each other".
Bir gece bana demiştin ki "Birbirimizi severmiş, gibi yapalım."
And none of them ever loved each other more than I love you.
Ama ben korkmuyorum. Hiçbiri kimseyi benim seni sevdiğim kadar sevmemiştir.
We'll love each other, and you'll give me sons.
Birbirimizi seveceğiz ve sen bana erkek evlatlar vereceksin.
Don't you think people that love each other usually...
Sence de birbirlerini seven insanlar genelde...
If I said, even though we can't believe in love anymore, you and I, if I said let's try to create something for each other, I need you, you can help me, would you refuse?
İkimizin bir daha asla aşka inanmayacağını, birbirimiz için bir şey yaratmaya çalışmamızı, sana ihtiyacım olduğunu ve bana yardım edebileceğini söyleseydim, beni reddeder miydin?
- You still love each other?
- Hala birbirinize aşık mısınız?
But we ought to swear to love each other, you and I.
Ama birbirimizi sevmeye yemin etmeliyiz.
Your father loves you like you'll love Bozo, but you Barretts are so proud that you'll always think you hate each other.
Baban seni seviyor, tıpkı senin de Bozo'yu seveceğin gibi. Ama Barrett'lar hep gurur yüzünden birbirlerinden nefret ediyorlar.
- What is it now? How long you think since we told each other "I love you"?
Birbirimize "seni seviyorum" dememizin üzerinden ne kadar zaman geçti sence?
We love each other like people do here on earth, but you're so demanding.
Galiba biz birbirimizi seviyoruz. Gerçekçi ve kusurlu bir biçimde. Seni hoşnut etmek çok zor.
You met Colonel Arbuthnott and fell in love with each other in Baghdad.
Albayı seviyorsunuz, o da sizi seviyor ve Bağdat'ta randevunuz vardı.
"If you will let us have room enough and air enough and peace enough to love each other as you never could."
"Eğer yeterli büyüklükte bir oda temiz hava ve huzur Birbirimizi sevmek için. daha önce hiç yapamadığınız gibi..."
ARE YOU WILLING TO TAKE EACH OTHER IN MARRIAGE, TO LOVE AND CHERISH EACH OTHER,
BİRBİRİNİZİ EŞ OLARAK KABUL EDİP HASTALIKTA VE SAĞLIKTA ÖLÜM SİZİ AYIRANA KADAR BİRBİRİNİZİ SEVİP KOLLAYACAĞINIZA YEMİN EDİYOR MUSUNUZ?
Because after 25 years of building a home and raising a family and all the senseless pain that we have inflicted on each other, I'm damned if I'm gonna stand here and have you tell me you're in love with somebody else.
Çünkü 25 yılın ardından bütün acılara beraber göğüs gererek bir yuva kurduktan bir aile yarattıktan sonra hâlâ burada dimdik ayakta duruyorum ve sen gelmiş başkasına aşık olduğunu söylüyorsun.
Do you know how small creatures love each other?
Küçük yaratıkların birbirlerine nasıl aşık olduklarını biliyor musun?
Sorry to bother you, but we don't love each other.
Pardon rahatsız ettim, fakat birbirimizi sevmiyoruz.
Why write if you don't love each other?
Birbirinizi sevmiyorsanız neden yazışıyorsunuz?
And one way we do that is we love each other, like I love you.
Bunun bir yolu da, birbirimizi sevmektir, benim seni sevmem gibi.
- Are you in love with each other?
- Birbirinizi seviyor musunuz? - Sanırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]