You wanted me traducir turco
11,687 traducción paralela
I thought that you wanted me to stay.
Kalmamı istediğini sanıyordum.
I thought you wanted me to say something.
Bir şeyler söylememi istiyorsun sandım.
That's just what you wanted me to see, huh?
Görmemi istediğin şey bu, değil mi?
I spent so much time wanting you back that, when I thought that you wanted me back, it's like I lost my mind for a second.
Senin bana dönmeni o kadar çok istedim ki seninde benimle olmak istediğini düşündüğüm zaman bir kaç saniyeliğine aklımı kaybettim.
Well, I thought you wanted me to...
Sandım ki benim...
You wanted me to drive you down to Boca so I could be your fucking wingman?
Seni Boca'ya götürmemi istedin, çünkü sikici kanat oyuncun olacaktım.
For years, you wanted me to do what you wanted.
Yıllarca, istediğin şeyi yapmamı istedin.
I thought you wanted me to stay
- Kalmamı istediğini sanıyordum.
I was wondering if you wanted me to...
Düşündüm de acaba benden...
- Hi, you said that you wanted to see me?
Selam, beni görmek istediğinizi söylemişsiniz.
- Look, after you said you wouldn't come back home with me at the end of the summer for your "apprenticeship," I wanted to hide in my sweater forever.
- Bak, yaz bittikten sonra sen şu "çıraklık" meselesi yüzünden benimle eve gelmek istemediğini söyledikten sonra sonsuza dek kazağımın içinde saklanmak istedim.
- You wanted to talk to me earlier. - Uh, yes.
- Birkaç saat önce konuşmak istemiştin.
I wanted to see if you'd have dinner with me tonight.
Benimle bu akşam yemek yer misin?
You wanted to show me something, Dr. Edison?
Bana bir şey mi göstermek istediniz Dr. Edison?
Look, Mike signaled me because he wanted me to tell you big news.
Mike'ın öyle yapmasının sebebi size çok önemli bir haberi vermemi istedi.
I wanted to find you, but I guess you found me first.
Seni bulmak istiyordum fakat sanırım ilk sen beni buldun.
Everything I've wanted in my life, you take away from me.
Ömrümce ne istediysem, elimden aldın.
You wanted to take care of me on our 15th anniversary?
15. Yıl dönümümüzde benimle ilgilenmek mi istedin?
I just wanted to thank you for taking such good care of me.
Benimle çok güzel ilgilendiğin için teşekkür etmek istedim.
So, if you wanted to tell me your role in framing Wallace Boden, I'd be happy to make a deal with you.
Yani Wallace Boden'a kurulan tuzaktaki rolünden bahsetmek istersen seninle anlaşmaya varmaktan memnun olurum.
I just wanted to thank everyone for coming and thank you, Danny, for asking me to be your wife.
Geldiğiniz için hepinize teşekkür etmek istedim ve sana da Danny. Karın olmamı teklif ettiğin için.
- You, uh, wanted to see me, Bob?
- Beni görmek istemişsin, Bob?
If I wanted to kill you, I'd let you continue this suicidal journey on your own... because something tells me you're not gonna give up.
Seni öldürmek isteseydim, bu intihar misyonunu yalnız sürdürmene izin verirdim çünkü içimden bir ses pes etmeyeceğini söylüyor.
Me and the fellas wanted to thank you for helping us avoid that curse.
Uğursuzluğu önlememize yardım ettiğin için teşekkür etmek istedik.
So, what is it you wanted to see me about?
Beni neden görmek istemiştin?
You wanted to see me?
Beni mi çağırdınız?
You wanted it to kill me.
Seni öldürmesini mi?
So, last night, she wanted me to do something, you know, a little different.
Dün gece benim bir şey yapmamı istedi, biraz farklı bir şey.
- Maybe you wanted to tell me about Santa Barbara, and maybe you wanted to tell me about Santa Barbara over dinner?
Ve belki bana Santa Barbara'yı yemek sırasında anlatmak istersin?
Because it's just that I remember when you were in high school, you told me how much you wanted to be a photographer, travel the world.
Oysa sen lisedeyken bana en çok istediğinin..... fotoğrafçı olup, dünyayı gezmektir demiştin.
He wanted you to tell me everything.
O, sizin bana her şeyi anlatmanızı istiyordu.
I just wanted to say thank you for saving me!
Sadece beni kurtardığınız için teşekkür etmek istedim!
I guess that was old enough, you know? Old enough to know she wanted no part of me.
Sanırım bunu bilecek yaştaydım kızımın benim parçam olmak istemediğini
I wanted you to call me, "Boss." All right? And that's just for simplicity's sake.
"Patron" demenizi... kısa ve basit olduğu için istedim.
I just assumed that you wanted to be rid of me.
Sanıyorum ki benden kurtulmak istiyorsunuz.
Uh, so uh, I just wanted to say thanks, uh, in person for what you've done for me.
- O da bir eşcinsel bir insan. - Tanrı başımıza taşlar yağdırsın. Yürü gidelim Flo.
But your nurse said you wanted to see me first?
Çocuklar için küçük bir parti veriyorum da.
Why didn't you just tell me you wanted to meet her?
Seni sinsi seni. Sana iyi olacaksın demiştim.
You asked me why I wanted to save a piece of rebel trash like you, and I told you the war was over.
"İşe yaramaz bir asiyi neden kurtarmak isteyesin?" demiştin. Ben de sana "Savaş bitti." demiştim.
Elsa always wanted me to write you, and I didn't think that was a great idea.
Elsa hep sana yazmamı istiyordu ama bence bu iyi bir fikir değildi.
Oh, here. Geppetto wanted me to give you this.
Geppetto sana bunu vermemi istedi.
Well, you were the one who wanted me to write the damn thing.
Lanet şeyi yazmamı isteyen sendin.
- You wanted to see me, father?
Beni mi çağırdın peder? Evet Doug.
If you wanted to change me, you should have been there when I was growing up.
Beni değiştirmek istediysen çocukken başımda olsaydın.
You ain't wanted to talk to me in months.
Aylardır benimle konuşmak istemiyorsun.
You ain't wanted to talk to me last night.
Dün gece de benimle konuşmak istemedin.
They wanted me to invite you to my birthday dinner next Thursday. But don't worry, I said you wouldn't want to go.
Seni gelecek perşembe doğum günü yemeğime davet etmek istediler fakat merak etme, gelmek istemiyor dedim.
There are a few things I wanted to say and couldn't, because you would have got all emotional and you wouldn't have let me finish.
Hep söylemek istediğim ama söyleyemediğim bir iki şey var çünkü duygusallaşıp sözlerimi bitirmeme izin vermezdin.
Mom said you wanted to see me.
- Selam. Annem beni görmek istediğini söyledi.
Do you think the mayor asked what I wanted... - when he assigned you to me?
Seni benim altıma atadığında sence belediye başkanı ben ne istiyorum diye sordu mu?
Look, I didn't know what I wanted then, and I was getting myself back together, and then you going off doing the "poor old me" thing.
Bak, ne istediğimi bilmiyordum o zaman. Ve kendimi tekrar bir araya getiriyordum, Ve sonra "zavallı yaşlı ben" şeyini yapmaya gidiyorsun.