English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You were with me

You were with me traducir turco

2,655 traducción paralela
Glad you were with me, Tiger.
Geldiğin için memnunum, Kaplan.
I don't think I realized just how upset you were with me till last night.
Dün geceye kadar bana ne kadar kırgın olduğunun farkında bile değildim.
You were with me the whole day.
Bütün gün yanımdaydın.
Before I decide what I'm going to do with you tell me why you were being whipped so savagely?
Seninle ne yapacağıma karar vermeden önce neden öyle barbarca kırbaçlandığını açıkla bana.
Does it have something to do with the work you owe me that's late that we were just talking about?
Biraz önce konuştuğumuz şu geç kalmış işim hakkında mı yoksa?
I thought you were fucking with me.
Affedersin, dalga geçtiğini zannediyordum.
And you can have Eric all to yourself since you were obviously thinking about him while you were making out with me.
Eric de sana kalacak çünkü beni öperken bile onu düşündüğün çok açık.
Hey, don't forget, you were the one who broke up with me before you went to med school.
Eğer med okula gitti önce Hey, benimle kırdı biri vardı, unutmayın.
Mind telling me why you were hanging out with an eight-year-old in the first place?
Neden sekiz yaşında bir çocukla takıldığını söyler misin?
Tell me who you were with the night the ransom was paid.
Fidyenin ödendiği gece kiminle olduğunu söyle.
You broke up with me when we were, what, like, 17? - Eighteen.
- Benden ayrıldığında 17 yaşında falan mıydık?
Let me explain... You were shot with a.22 bore.
Sana şöyle anlatayım seni 22 kalibrelik silahla vurdular.
You were still more honest with him than you are with me.
Yine de ona karşı bana olduğundan daha fazla dürüsttün.
Do you wanna explain why you lied to me or why you were hanging out with Lola?
Bana neden yalan söylediğini ya da neden Lola'ya takıldığını açıklamak ister misin?
You want me to flirt with you, White House? When you were in the NBA your nickname was what?
Sen NBA'deyken lakabın neydi?
And you can rationalize it all you want by saying that you were always honest with me, but it's still stealing.
Bana karşı dürüst olduğunu söyleyerek akla uygun hale getirebilirsin, ama bu hala hırsızlık.
He shared with me the details of what he found in the room where you were being held.
Bana seni tuttukları yer hakkındaki detayları anlattı.
Joe, I came to you with this deal because you were a closer when you worked for me.
Joe, bu anlaşmayı sana getirdim çünkü benimle çalışırken bana yakın biriydin.
I'd say you were flirting with me.
Senin benimle flört ettiğini söyleyebilirdim.
I asked if you were standing. You said no. I said, "Come with me."
Sana devam edip etmeyeceğini sordum, hayır dedin, ben de "Bana katıl" dedim.
You were so brave with that whole Belle initiation, and you helped me with my fertility situation even though you didn't have to.
Belle kızı kabul işkencesinde çok cesurdun ve gebe kalabilmem için yardım ettin, zorunlu olmadığın halde.
You say that, but, Zoe, let's face it... you were more excited about your war with Wade tonight than you were a romantic night with me.
Diyorsun, ama Zoe gerçeği görmelisin. Bu akşam Wade ile savaşırken benimle geçirdiğin romantik akşamdan daha çok eğlendin.
You were just tonsils-deep in that guy, and you're asking me to behave myself with your wife?
Adamın boğaza aletini kökledin ve karına karşı dikkatlı davranmamı mı istiyorsun benden?
Everybody warned me that when you were eight, and you were bugging the crap out of me that one day I'd be begging for you to wake me up at 4 : 00 a. m. with a nightmare or, you know, wreck the kitchen, playing restaurant.
Sen sekiz yaşındayken ve beni acayip rahatsız ederken bir gün sabahın 4'ünde kâbus gördüğün için beni uyandırmanı ya da restorancılık oynadığın için mutfağı dağıtmanı isteyeceğim konusunda herkes beni uyarmıştı.
I was you, and you were me, and Kurt was Finn, and he wanted to have sex with me, as you.
Ben sendim, sen de ben ve Kurt de Finn'di ve sen sanıp devamlı benle sevişmek istedi.
All the girls had told me that there were no excuses with Sharon Marquette, that you came back your first night out with your money, or you were done, and she was the best.
Kızların hepsi bana ilk gecenden parasız dönmenin Sharon Marquette'in nezdinde bir bahanesi olmadığını söylemişti, aksi halde bitmiştin ve o en iyisiydi.
You looked me straight in the eye and you gave me your word you were done with your criminal ways.
Gözlerini üzerime dikip suç işlemeyeceğine söz vermiştin.
Honestly, I broke into his office to find proof that you were cheating on me with him.
Dürüst olmak gerekirse, onun ofisine, beni onunla aldattığına dair bir kanıt bulabilmek için girmiştim.
Daniel, I asked you to go with me, and you kept saying that the government scanners in public places were monitoring your thoughts.
Daniel, sana birlikte gidelim mi diye sordum ama sen, umuma açık yerlerde hükümet tarayıcılarının zihin okumaya çalıştığını söylüyordun.
I knew you were cheating on her with me, but you'cheating on me with her?
Ama beni de onunla mı aldatıyorsun?
I thought you said you were cool with me dating Rick.
Rick ile çıkmamı sorun etmiyordun hani?
- I wasn't gonna tell you until after you got knocked up and were stuck with me.
- Tamamen sarhoş olup benimle yalnız kalana kadar sana söylemeyecektim.
Starting with me taking this case while you were stuck in the hospital in the first place.
Sen hastaneye saplanıp kaldığında benim davayı almamla başlayıp...
They were teasing me and I might have told them that I was coming to the city to do it with you.
Beni gaza getiriyorlardı. Ben de şey söylemiş olabilirim... Şehre, şey... seninle yatmak için geldiğimi...
You know, I thought you were crazy when I met you, and you have confirmed it by not acting the way that you acted with me.
Tanıştığımızda senin bir çeşit deli olduğunu düşünmüştüm, sen de şimdi benimleyken yaptığın gibi davranmayarak bunu doğruladın.
You know, Howard, I talked to my office and it turns out you were right about my policy, so I let them set me up with a broker.
Howard, bizim şirketle konuştum da poliçem konusunda haklıymışsın. Beni bir sigortacıyla görüştürecekler.
I thought you were done with me.
Benimle bir alâkanın kalmadığını sanıyordum.
You acted like you were friends with me.
Sanki seninle arkadaşmışız gibi davranıyorsun.
But for me, to see you here... my amazing daughter... still in this house where you were with him, I mean, living, dying, to see this is my idea of hell.
Ama benim için seni burada görmek benim o harika kızımı hala o adamla birlikte yaşadığı bu evde görmek yani yaşamanı, ölmeni görmek benim için cehennem gibi.
And you were hoping to have sex with me?
Ve benimle sevişmeyi mi umuyorsun?
When you were 2 "I thought I'd bring you both with me then make other plans," but I didn't count on
Sen iki yaşındayken ikinizi de yanıma alıp başka planlar yapmayı düşündüm ama kendime güvenemedim.
Lfhe reallyis that great, what were you doing hereall night with me?
eğer o bu kadar iyi biriyse senin bütün gece benimle burada ne isin var?
You didn't tell me you were gettin'down with that.
Bu hatunu'götürdüğünü'hiç söylemedin.
You were too busy with all those inappropriate transient women to teach me any viable life lessons...
Gelip geçici o uygunsuz kadınlarla o kadar meşguldün ki bana hiç işe yarar bir hayat dersi vermedin.
Great. So you remember how you said you were gonna hook me up with some career connections or whatever?
Güzel.Bazı iş tavsiyeleri ya da her neyse..
"Why did you stay with me all those years when you knew that we were doomed?"
" Sonumuzun ne olduğunu bile bile, bunca yıI neden benimle kaldın?
One day, when we were on the bus, she said to me, "Do you like what I've done with my eyebrows?"
Günün birinde otobüsteydik. Bana "Kaşlarıma yaptığım şey hoşuna gidiyor mu?" dedi.
Spending every waking moment with my dad watching baseball... eating food that was no good for me. Playing pool, staying up too late, those were the best seats in the house... until you sent me away.
Babamla her ânımı beyzbol izleyerek geçirmek vücudum için zararlı olan yiyecekler yemek bilardo oynamak, geç saatlere kadar uyanık kalmak, en marjinal şeylerdi.
Jackie Peyton, were you sleeping with me for my drugs?
Jackie Peyton sana ilaç vereyim diye mi yatıyordun benimle?
I wouldn't do anything with that phone if I were you... someone just text'd me.
Senin yerinde olsam o telefona ile bir şey yapmazdım Birisi bana mesaj yazdı
When you first came to me with your suspicions, it was... it was just more than I could handle. But you were right.
Şüphelendiğin şeyleri bana ilk kez anlattığında bu şey kaldırabileceğimden çok daha fazlaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]