Young'un traducir turco
635 traducción paralela
Hi, young un.
Selam, genç tosun.
Joo-young is doing really well.
Joo-young'un durumu gerçekten iyi.
- Who? - The girl that ruined Tae Yi Ryung's wedding.
- Tae Ri Young'un düğününü mahveden kadına.
Merely this, that Mata Hari went straight to the rooms of young Rosanoff when she left here last night.
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
While the cannons of Fontenoy thundered in the distance, a young man in a modest room...
Uzakta Fontenoy'un toplarının patladığı sırada mütevazı bir odada bulunan bir genç...
I told you Guidon tapped them too young.
Guidon'un onları çok erken tapaladığını söylemiştim.
Say ain't you young Tom Joad, old Tom's boy?
Sen yaşlı Tom'un oğlu, genç Tom Joad değil misin?
And who was the mysterious young lady whose cigarette Grayson lighted?
Ve Grayson'un sigarasını yaktığı gizemli genç bayan kimdi?
The young Sternwood girl was there.
Sternwood'un küçük kızı oradaydı.
Just don't let Lem hear you say that, young'un.
Bunu işittiğini Lem'e söyleme, genç adam.
You figure the farthest of any young'un I ever knowed.
Bildiğim gençlerden en uzaktakini düşün.
Well, young'un, what's the matter?
Pekala, genç adam, Ne oldu?
Come'ere, young'un.
Buraya gel ufaklık. Buraya gel!
Young'un!
Delikanlı.
Young'un, you're coming with me. Get me a rope.
Çocuk benimle geliyorsun.
Keep close to me, young'un.
Yakınımda dur, çocuk.
- Little Boy's got a lot of plans! ! for young Nelson!
- Little Boy'un genç Nelson için... bir sürü planı var.
Mr. Molon's daughter, a young blond.
Bay Molon'un kızı, sarışın bir genç.
Well, I cannot imagine Miss Inwood going to see her young man...
Bayan Inwood'un sevgilisine...
However, of all these geishas, the most beautiful and most emblematic are the young dancers of Gion, the maiko.
Ancak bu geyşalardan... en güzeli ve semboliği... Gion'un genç dansçıları maikolardır.
Impatient of my absence, and grief that young Octavius with Mark Antony have made themselves so strong, for with her death that tidings came.
Yokluğum tüketmiş sabrını. Octavius'la Antonius'un güçlenmeleri de son umutlarını yıkmış olmalı çünkü ölüm haberi, onların yükseliş haberleriyle birlikte geldi.
- This your young'un?
- Bu oğlun mu?
There were young ladies present, 50 of them from the finest families of Elysium.
Orada Elysium'un en iyi ailelerinden... 50 genç bayan vardı.
She can't gather eggs without busting''em... but she's got mother hands with a young'un, so what are you to say?
Kırmadan yumurta taşımayı beceremez ama küçüklere çok iyi annelik yapar. Buna ne diyeceksiniz?
There was only one young'un- - a little boy babe. Not this time.
Bu sefer değil!
Here's you and all your men ready to tell me that Wade Matlock shot this young boy... Early this morning out in the hills.
Adamlarınız, Wade Matlock'un bu sabah tepenin yamacında... bu genci vurduğunu söylemeye hazır.
If I revolt, off goes young George's head.
Ben isyana katılacak olursam, genç George'un kellesi gidecek.
Who is this fair young god come into the house of Pharaoh?
Firavun'un evine gelen bu adil ve genç tanrı da kim?
He's a young Lonesome Rhodes and easier to handle.
'Yalnız'Rhodes'un genç modeli ve başa çıkması daha kolay.
I know exactly how young Templeton feels.
Genç Templeton'un nasıl hissettiğini biliyor olmalısın.
Crassus sponsored this young man.
Bu genç adam Crassus'un himayesindeydi.
- Gryllus, the father of young Phylon.
- Gryllus, genç Phylon'un babası.
My friend, Professor Baer, The Romantic Poets and here's something you might like, The History of Dancing, and A Portrait of the Artist as a Young Man by James Joyce, you might like.
Arkadaşım Profesör Baer'in kitabı Romantik Şairler. Bu da senin seveceğin bir şey, Dansın Tarihi ve... seveceğini umduğum, James Joyce'un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi.
Go west, young man, go west, and seek fame, fortune, adventure.
Batıya git genç adam, batıya. Ün, servet, macera ara.
I also understand that you have requested young Patty Duke to accept your prize should you win.
Ayrıca anladığım kadarıyla, kazandığın takdirde ödülü genç Patty Duke'un kabul etmesini talep etmişsin.
And after everyone's kindness, too. She has laid the child at young Mr Jones's door.
Onca iyi davranıştan sonra çocuğu Bay Jones'un kapısına bırakmış.
The young ones, Fane, for one, must lark about in the billiard room and break all the windows.
Genç olanlarınız, Fane, sen mesela, bilardo odasında azıtabilirsiniz. Bütün camlar kırılacak Norwood'un apaçık emri var.
That young'un... Tender as a cottontail.
Şu en gençleri bir tavşan kadar yumuşak.
THE YOUNG GIRLS OF ROCHEFORT
ROCHEFORT'UN GENÇ KIZLARI ( TATLI GÜNLER )
Contact Starfleet. Inform them that Federation mining rights on Capella have been secured by treaty. Documents signed by the young High Chief's regent.
Yıldız Filosu'na iletin, Federasyon'un Capella'daki maden hakları güvende, evraklar büyük şefin vekili tarafından imzalandı.
He says the Viet Cong takes all the rice, pigs and chickens and forces all the young men to fight for them.
Vietkong'un bütün pirinçlerini domuzlarını ve tavuklarını aldığını ve bütün genç adamlarını onlar için savaşmaya zorladığını söylüyüyor.
- If I lived round here, I'd train a young'un.
- Burada otursaydım, bir tane eğitirdim.
Who doesn't know the story of the young lady of Ephesus?
Ve Ephesus'un Başhemşiresi hikâyesini kim bilmez ki?
Yes, you realize, of course, that Rosamund is still rather young?
Rosamund'un çok genç olduğunun farkındasınızdır.
Seems there's a young, beautiful servant girl who roams the halls of Collinwood.
Ona göre Collinwood'un koridorlarında dolaşan genç ve güzel bir kız varmış.
... faced the young playboy Bruce Caufield in his hospital room and heard Bruce reveal that Millicent is...
... hastane odasında genç çapkın Bruce Caufield ile karşılaştı ve ve bir zamanlar gizli bir şekilde Millicent ile evli olan Bruce'un...
These images are of films caretakers of Eva Braun, the discrete young that it was with it until a death.
Bu kayıtlar, Hitler'in ölümüne dek yanından ayrılmayan Eva Braun'un kendi kayıtlarıdır.
I'm pleased to announce the arrival of Alphonse and his young bride... "
Size oğlum Alponse'un geleceğini müjdeliyorum. Genç hanımıyla birlikte.
Churchill told Morrison to stop the paper, but the press rallied to the Mirror's support, led by the young editor of Beaverbrook's Evening Standard, michael Foot.
Churchill Morrison'a yayını durdurmasını söyledi. fakat basın Mirror'a destek vermek için toplandı. Beaverbrook'un Evening Standard'ının genç yayın yönetmeni MichaeI Foot önderliğinde...
In this night, a group of young officers invaded the Palace e tried to steal the writing of the message of the Emperor.
O gece, bir grup genç subay, sarayı işgâl etti ve İmparator'un mesajını içeren ses kaydını ele geçirmeye çalıştı.
It is about a young man who sells his soul to the devil to become a pop star. It'll be the first rock version of Faust.
Genç bir adamın pop star olmak için ruhunu şeytana satmasını anlatıyor.Faust'un ilk rock versiyonu olacak.
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young master 235
young guy 16
young lady 1202
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young master 235
young guy 16
young lady 1202
young girls 24
young fella 42
young and old 19
young fellow 27
young woman 79
young mr 18
young men 35
young sir 32
young women 31
young people 40
young fella 42
young and old 19
young fellow 27
young woman 79
young mr 18
young men 35
young sir 32
young women 31
young people 40