Young love traducir turco
860 traducción paralela
Young love.
Genç aşıklar.
There is young love and old love.
Yeni aşklar var... Eski aşklar var...
"If the maiden wishes to drive the man out of his wits for love..." I have a potion boiled in May from a young and playful male sparrow. "
"Bakire, eğer adamı aşka dair sağlam fikirlerinden ayırmak istiyorsa Mayıs ayında, genç ve oyuncu bir erkek serçeden yapılmış bir iksirim var."
I don't mean any tosh about love's young dream, but i do like being friends.
Aşkın gençlik rüyasını bozmak istemem ama arkadaş olmaktan hiç hoşlanmıyorum.
It's a time when young and old, rich and poor, sick and sound pay their homage to the god of love.
Genç ve yaşlının, zengin ve fakirin, hasta ve sağlıklının aşk tanrısına hürmetlerini sunduğu andır.
I'm young. I've got a right to go to the man I love.
Gencim. Sevdiğim adamın yanına gitmeye hakkım var.
Young people in love are never hungry.
Genç aşıklar hiç acıkmaz zaten.
" Young people in love
" Genç aşıklar
"Young people in love are never hungry"
"Genç aşıklar hiç acıkmaz"
It's sad to be young and in love and not to marry the loved one.
Genç olmak, aşık olmak ve sevdiğinle evlenememek çok üzücü.
You don't want a young girl like Jean falling in love with you.
Jean gibi genç bir kızın size aşık olmasını istemezsiniz.
I'll love you as long as I live, but don't sacrifice your young life for me.
Yaşadığım sürece seni seveceğim ama yaşamını benim için feda etme.
When you've experienced all the disgusting things I knew as a young girl, It's madness to hope for a true love of your own.
Fakat bir genç kız olarak, tüm yaşadığım iğrençliklerden sonra gerçek aşkı aramak, benim için sadece delilik.
Coming between two young people in love is furthest from my wish or intention.
Birbirini seven iki gencin arasına girmek hayatta istediğim en son şeydir.
Tell Grandpa that I love him just as much as ever but a terrible, young vice president has me in his power.
Büyükbabama onu her zamanki gibi çok sevdiğimi söyle. Ama korkunç bir başkan yardımcısına çattım.
I don't believe anyone has the right to interfere with young people in love.
Bence kimsenin birbirini seven gençlere karışmaya hakkı yok.
But, young man, you see, we all love this young lady very dearly.
Ama delikanlı, biz hepimiz bu genç hanımı çok seviyoruz.
- And phooey! - They're about nice, clean young people... who fell in love... with laughter and music and legs.
Birbirine aşık, genç, temiz insanlar... kahkaha, müzik ve güzel bacaklar hakkındaydı.
"Or perhaps you think me too young for love?"
Belki de beni aşk için çok genç buluyorsundur.
- I was young once! I was in love once!
- Ben de genç oldum.
Love's young dream.
Ufak bir aşk rüyası.
You suggest that a beautiful young woman, engaged to another man falls in love with you, wins you, and persuades you into a quick marriage against your better judgment.
Başkasıyla nişanlı genç ve güzel bir kadının bunun doğru bir karar olduğunu düşünmediğiniz hâlde size aşık olduğunu ve sizi çabucak evlenmeye ikna ettiğini söylüyorsunuz.
I don't think I like that young man she's in love with.
Millie'nin aşık olduğu o adamı gözüm pek tutmadı.
He claimed, in fact, that in these 20 hours a young lady of good American stock had fallen in love with him.
İddia ettiğine göre, aslında bu 20 saatte güzel Amerikan soyundan genç bir hanım ona aşık olmuş.
The next points are, is this young Englishman in love with this girl of American stock?
Diğer önemli nokta, bu genç İngiliz, güzel Amerikan soyundan gelen bu kıza aşık mıydı?
Mr. Walters, if you were a judge and this man realized this young girl was unfortunately in love with him and agreed to help her get over him... -... wouldn't you be inclined to be lenient? - l would.
Bay Walters, eğer hakim olsaydınız ve bu adam, genç bir kızın kendisine malesef aşık olduğunu farketseydi ve kızın onu unutması için, yardım etmeyi kabul etseydi hoşgörülüğe meğilli birisi olmaz mıydınız?
Specifically, I behave quite idiotically towards a certain young lady that I fell in love with while passing on a stair.
Özellikle de, merdivende yanından geçerken aşık olduğum malum bir genç kadın karşısında... -... budalaca davranıyorum.
They are young, they are together and they are in love.
Gençler, beraberler ve birbirlerine aşıklar.
You think I'm a silly young girl... who doesn't know the difference between pity and love.
Acıma ve sevgi arasındaki farkı gözetemeyen aptal bir toy kız olduğumu düşünüyorsunuz.
"We are young and we are in love"
"Genciz ve aşığız."
Georgia, love is for the very young.
- Georgia, aşk gençler için
- Love is for the very young.
- Aşk gençler içindir
Lo, young May moon is beaming'love
Mayıs ayı aşk ışınları yayıyor
A young girl wanting to leave a luxurious home... in love with a hard working ambitious war veteran and build a simple life together.
Çalışkan, hırslı bir gaziye âşık olup beraber sade bir hayat kurmak için lüks yaşamını terk etmek isteyen genç bir kız.
So I think this young man had just better know that Dorothy thinks she's in love with him.
Sanırım bu genç adamın şunu bilmesinde yarar var : Dorothy ona aşık olduğunu düşünüyor.
You're young. You're in love.
Gençsin, aşıksın.
She tried to explain her love to me, as a young girl will at her age.
Bana olan aşkını, onun yaşındaki genç bir kızın yapacağı şekilde anlatmaya çalıştı.
The young prince falls in love with a waitress and the prime minister is sent to buy her off.
Genç prens garson kıza aşık olur..... ve başbakan kıza rüşvet vermeye gelir.
They're just young boys in love.
Bunlar genç çocuk.Aşka düştüler.
Oh, it's love's young dream.
Girin. Sersem Aşık bu.
Well, we can all make mistakes when one's young and in love.
Genç ve aşıkken hepimiz hata yapabiliriz.
Young man, you buy my love potion and your wench will walk beside you.
Genç adam, aşk iksirimden satın al ve kızı kendine bağla.
- So a young person can't love?
- Yani genç bir erkek sevemez mi?
- What do you mean? - You have to show your character, the inner self, the hidden qualities, the true Miss Gravely, sensitive, young in feeling, timeless with love and understanding.
- Karakterinizi göstermelisiniz, yüreğinizi, gizli yönlerinizi, gerçek Bayan Gravely'i, duygusal, ruhu genç, sevgi dolu ve anlayışlı Bayan Gravey'i.
I'm a young woman, 21 years old, and whether you know it or not, quite in demand by young men who would just love to take me out.
21 yaşındayım ve fark etmemiş olabilirsin ama benimle çıkmak isteyen birçok erkek var.
You were young and very much in love.
Gençtin ve aşıktın.
How about the case of the Benedictine monk who quit his order for the love of a young widow?
Peki, Kutsal Hong dosyasına ne diyorsun? Genç dulu sevdiği için..... kurallara karşı geldi.
Too young to love Bernadette we decided to hate and torment her
Bernadette'ye aşık olmak için çok küçük olduğumuzu anlayınca, ondan nefret etmeye ve ona eziyet etmeye karar verdik.
On fences, tree-trunks, bridges and city walls we announced with arrow-pierced heart they were going steady but we were too young to see the difference between that and Love
Parmaklıkların, ağaç gövdelerinin, köprülerin surların ve şehirdeki tüm duvarların üstüne, okla yaralanmış kalpler çiziyor ; ve onların oynaştıklarını herkese ilan ediyorduk. Bununla, "aşk" arasındaki farkı göremeyecek kadar gençtik.
And I love her with all the foolishness the young never know.
Ve gençlerin hiç tanımadığı tüm aptallıkla onu seviyorum.
They're young, happy. Maybe in love.
Gençler, mutlular, belki de aşıklar.
love 6635
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
love is all you need 17
lovebirds 65
love is blind 30
love you 2060
love me 205
love you too 190
love is 42
love you guys 28
love you more 28
love actually 22
lovebirds 65
love is blind 30
love you 2060
love me 205
love you too 190
love is 42
love you guys 28
love you more 28
love actually 22