Youngblood traducir turco
64 traducción paralela
Chuck Youngblood.
Chuck Youngblood.
He has a receiver!
Jim Youngblood'a pas verecek!
Hey, youngblood!
Hey, delikanlı!
- Nan Youngblood.
- Nan Youngblood.
Sam, this youngblood is Jack Spade.
Sam, bu taze kan Jack Spade.
Fighting for what's right putting my life on the line saying "Freeze!" and "Spread'em!" And "Rico, Youngblood!"
Hak için savaşmak önde yaşamımı ortaya koymak "Kıpırdamayın!" ve "onları bırakın!" demek... ve "Rico, Delikanlı!"
- All right, thanks, youngblood.
Yap o vuruşu. - Tamam, sağol, delikanlı.
Yeah, uh... to the youngblood who couldn't be with us today.
Bugün bizimle olamayan delikanlıya. - Erbaş Martin'e.
Youngblood! Come on, boy!
Delikanlı!
- That's enough, youngblood.
- Bu kadar yeter, delikanlı.
Hey, youngblood.
Selam delikanlı.
Hey, listen, youngblood.
Hey, dinle, delikanlı.
You know, youngblood... I took care of your woman and your baby when you were in the war.
Biliyor musun delikanlı, sen savaştayken kadının ve bebeğine ben baktım.
- What's up, youngblood?
- Naber, kankardeşim?
Youngblood, how'd you know about my gun?
Delikanlı, sen silahım olduğunu nereden biliyorsun?
YOU REALLY HAVE YOUNGBLOOD, NUMBER ONE?
Gerçekten kanın kaynıyor, eşsiz mi?
All right, youngblood, holler at your boy.
Pekala, gençkan, oğlanına bağırış.
All right, youngblood, holler at your boy.
Ne diyorsun? Çok iyi.
Well, who's the best, then, youngblood?
Peki, en iyi kim, o zaman, delikanlı?
All right there, youngblood.
Peki öyleyse, delikanlı.
Good morning there, youngblood.
Günaydın sana, delikanlı.
Youngblood taking care of his lady.
Delikanlı, kadınıyla ilgileniyor.
Look, youngblood, back the hell up.
Öyleyse, bekle ve gör.
- Episode 5 "YoungBlood"
- Bölüm 6 "Genç Kan"
What's your name, youngblood?
Adın nedir, genç?
Youngblood! Come here, man.
Küçük çocuk.
Clete youngblood murdered a man in'89 and spent years on death row.
Clete 89 senesinde bir adamı öldürdü, ve yıllardır infazını bekliyor.
You told me you were honoring clete youngblood.
Onur konuğunun Clete Youngblood olduğunu söylemiştin.
It's a youngblood, isn't it?
Bir Youngblood, değil mi?
Well, I was hoping to show it to clete youngblood's daughter.
Bunu Clete Youngblood'ın kızına göstermeyi umuyordum.
Leslie's got you convinced that there's been some great injustice done to the youngblood name.
Leslie, Youngblood soyadına yönelik büyük bir haksızlık olduğu konusunda seni ikna etmiş olmalı.
You don't know anything about my relationship with clete youngblood.
Benim Clete Youngblood ile olan ilişkim hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Clete youngblood is dead, and those paintings are mine.
Clete Youngblood öldü ve bu tablolar benim.
Hey, youngblood, I don't buy, I sell.
Hey, ufaklık, ben almam, satarım.
All right, youngblood.
Pekâlâ, ufaklık.
Rumour going around the cats making book got pissed at young blood for point-shaving against Dorsey.
Söylentiye göre "The Cats" geçen gece "Youngblood" un "Dorsey" e karşı yaptığı şikeye sinirlenmiş.
Mr. Youngblood, are we clear now?
Bay Youngblood, artık güvende miyiz?
I did think he was gonna toss youngblood over though.
Delikanlılık taslayacağını sanıyordum.
Did Youngblood over here knock you up, little lady?
Bizim Youngblood mercimeği fırına verdi mi yoksa, küçük hanım?
Now, Youngblood's looking at the evidence found at the chamber.
Şimdi, gençkan odada yeni bir kanıt buldu.
Youngblood only got the file this morning.
Sadece Gençkan dosyayı bu sabah almıştı.
It's Youngblood, Captain.
Ben gençkan, şef.
Youngblood.
Nick. Gençkan.
Too close, Youngblood.
Çok yaklaştın, gençkan.
This earnest young writer comes to Hollywood to make his mark, and all very Youngblood Hawke, right?
Azimli genç bir yazar kendisini göstermek için Hollywood'a gitmiş Youngblood Hawke * gibi bir hikaye misali, tamam mı?
I can connect you to agent Youngblood.
Sizi Ajan Youngblood'a bağlayabilirim.
Randy Rhoads, the 25-year-old lead guitarist for Ozzy Osbourne's group, was killed in a plane crash this morning along with two other people, Andrew Aycock, the pilot of the plane, also Rachel Youngblood, the group's hairdresser.
25 yaşındaki Ozzy Osbourne'un gitaristi Randy Rhoads, pilot Andrew Aycock ve grubun kuaförü Rachel Youngblood isimli iki kişiyle birlikte bu sabah geçirdiği uçak kazasında hayatını kaybetti.
And Rachel Youngblood, my seamstress.
Ve tabii ki terzim Rachel Youngblood'la da birlikte.
- Hey, what's happenin', youngblood?
- Hey, ne var ne yok, delikanlı?
- Youngblood?
- Delikanlı?
See, I ain't the enemy, youngblood.
Bak, ben düşman değilim, delikanlı.
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young love 41
young girl 46
young one 29
young guy 16
young girls 24
young master 235
younger 104
young man 1667
young blood 22
young love 41
young girl 46
young one 29
young guy 16
young girls 24
young master 235
young lady 1202
young and old 19
young fella 42
young fellow 27
young woman 79
young mr 18
young men 35
young sir 32
young women 31
young people 40
young and old 19
young fella 42
young fellow 27
young woman 79
young mr 18
young men 35
young sir 32
young women 31
young people 40