Your family traducir turco

You should stay here with your family.

Burada, ailen ile kalmalısın.

The people I work for can find you and your family.

Çalıştığım insanlar seni ve aileni bulabilirler.

Do you ever feel like your family is slipping away from you?

Ailenizin, sizden sessizce uzaklaştığını hissettiğiniz oldu mu hiç?

I don't want to talk about your family, Sam.

Ailen ile ilgili konuşmak istemiyorum, Sam.

We had that love that you onlykeep for your family.

Sadece aile için taşınılabilecek sevgi, hâlâ içimizdeydi.

Is your family out of town?

- Aileniz şehir dışında mı?

But aren't i part of your family?

Ama ben aileden değil miyim?

I'm your family, Lorenzo.

Ailenizi, Lorenzo edişinin.

That's why your family was killed, and you have no one to blame but yourself.

Ailen bu yüzden öldürüldü. Ve bunun için sadece kendini suçlayabilirsin.

Do you know how your family died?

Ailenin nasıl öldüğünü biliyor musun?

i told her, i said, "patrice, Look, your family doesn't love me."

Ben de dedim ki, bak Patrice, ailen beni pek sevmiyor.

Your family is a horror!

Ailen tam bir kabus!

You are here because of what your family did to mine.

Ailenin bana yaptıkları yüzünden buradasın.

You've endangered your family and friends.

Aileni ve arkadaşlarını tehlikeye attın.

You said that Layla was gonna be the first one in your family to graduate college. - Mm-hmm. - That she had a bright future.

Layla'nın ailenizden üniversiteden mezun olacak ilk kişi olacağını, parlak bir geleceği olduğunu söylemiştiniz.

Any mental illness in your family?

Ailenizde akıl hastası olan var mı?

You stopped me from rescuing Belle, not to mention your family, and they're trapped in the same realm with her!

Belle'i ve aileni kurtarmama engel oldun ailen de Belle ile aynı diyarda mahsur kaldı!

But since then, with Henry and your family and Hook, those walls are down.

Ama sonradan Henry, ailen ve Kanca sayesinde o duvarları indirdin.

You fight to defend your Pack as though they are your family.

Sürün ailenmişçesine onları korumak için savaştın.

He always says he could live on a golf course, and I say, "You might have to if you don't spend more time with your family."

Her zaman "golf sahasında yaşayabilirim" der ve "ailenizle çok zaman geçirmezseniz yaşamak zorunda kalabilirsiniz" diye ekler.

Your family, your friends...

Ailen, arkadaşların...

Your family was ashamed.

Ailen utanmıştı.

You protect your family.

Aileni koruyacaksın.

Sarah told me you dated and all she said was that you had a nice relationship until some stuff went down with your family.

Sarah çıktığınızı söyledi ve ailenle arasına bir şeyler girene dek güzel bir ilişkiniz olduğunu söyledi.

But I will remind you that we can kill your family.

Ama şunu hatırlatırım ki ailenizi öldürebiliriz.

So your original life... Your friends, your family... Pretty soon, all of that will just fade away.

Gerçek hayatın, arkadaşların, ailen çok yakında hepsi yok olup gidecek.

For the sake of your family, if not our friendship, I'm warning you to brace yourself for the consequences.

Dostluğumuz için olmasa bile ailenin iyiliği için, seni uyarıyorum, kendini sonuçlara hazırla.

Go home to your family.

Evine, ailenin yanına dön.

Go home to your family.

- Yalvarıyorum! - Ailenin yanına dön.

Go home to your family.

Ailenin yanına dön.

What exactly did your family die for, Governor?

Aileniz ne uğruna öldü valim?

You and your family are welcome to join me on my journey.

Sen ve ailen dilerseniz bana eşlik edebilirsiniz. - Ne zaman?

Seems to hate everything your family stands for.

Ailenin yaptığı her şeyden nefret ediyor gibi.

When you bring your family into this, you're putting them in danger too.

Aileni de bu işe sokarsan onları da hedef yaptığını bil lütfen.

You turned your back on your people, on your family!

Sırtınızı halkınıza, ailenize döndünüz!

I implore every citizen of Gotham, if you love your family, if you love your children, find Fish Mooney.

Her Gotham vatandaşından istirham ediyorum. Ailenizi, çocuklarınızı seviyorsanız Fish Mooney'i bulun.

Your father wanted the company to stay in the family.

Baban şirkette aileden birilerinin çalışmasını istiyor.

A family of your own?

Kendi aileni kurmayı?

Your father and i love you and will do anything to keep this family together.

Babanla ikimiz, seni çok seviyoruz ve bu aileyi bir arada tutmak için her şeyi yaparız.

What is it about your fucking family that you guys think that you can lie and lie and lie until it's convenient to tell the truth?

Nedir sizin şu ailedekilere doğruyu söylemek işinize gelene kadar yalan üstüne yalan söyleyebileceğinizi düşündüren?

So what happened with your family?

Ne yani aileniz oldu?

As far as my family knew, Lucy Bennett was the only living witch in your line.

Kadarıyla ailem biliyordu, lucy Bennett. Kolunuz sadece yaşayan cadı oldu.

You came here as a miner's daughter and..... Married into this ancient family..... And you took its standards as your own.

Buraya madencinin kızı olarak geldin ve.. soylu bir aileye girdin. Kendi standartlarınmış gibi yaşadın.

The President and First Family appreciate your prayers and wishes.

Başkan ve ailesi, iyi dilekleriniz ve dualarınız için sizlere minnettar.

You took your sister and her family in after she lost her job.

Kardeşini ve ailesini götürdün ve o işini kaybetti.

Well, your dad's a wonderful man with a family that he loves, and I just didn't want my stuff to, uh, come between you two.

Baban, ailesini seven harika bir adam ve benim sorunlarımın sizin aranıza girmesini istemedim.

Winning means that you carry the fate of this entire family in your hands.

Bu yarışı kazanmak demek, bir ailenin kaderini ellerinize almak demek.

Your dad was in the family business.

Baban sadece aile mesleği yapıyordu.

I figured that now you're starting a family of your own that.... it would be a good time to make amends.

Artık kendine bir aile kurduğuna göre bunun, özür için doğru bir zaman olacağını düşündüm.

And then you are going to come home every night, and you're gonna tell me and your father everything that happened... what was said, their moods, their attitudes, their feelings... because that is what is important right now. Because, thanks to what you did, that is all that stands between us and this family being destroyed.

Çünkü yaptığın şey sayesinde şimdi hâlimizle ailenin yok olması arasında duran tek şey bu.

This could crush your mom's poll numbers, cost her the Senate race, and put you at the center of another Morrison family crisis.

Bu annenin kampanya oranlarını düşürüp senatör seçilme şansına mal olabilir ve sende başka bir aile skandalının ortasında kalırsın.