Family only traducir turco
2,525 traducción paralela
My sister and her family only come on some weekends.
Kız kardeşim ve ailesi, bazı hafta sonları buraya gelir.
Let's get family only.
Sadece gelinin ailesini alalım.
Freebies for family only, Frank.
Sadece aileye beleş, Frank.
They had a family. I did everything I could to fuck the idiot up, but I only fucked myself up.
O gerzeği mahvetmek için elimden geleni yaptım.
How will I explain to my family that I've travelled a 1000 miles... just only to sell a stinking Swiss pincher?
Binlerce kilometre yolu bir İsviçre kerpeteni satmak için geldiğimi aileme nasıl açıklayacağım?
We only have room for your family.
Sadece sizin aileniz için yer bulabildik.
This was criminal damage, and the only reason I haven't involved the police is out of respect for your family.
Bu suç sayıIan bir zarardı ve polisi bu işe karıştırmamamın tek sebebi ailene duyduğum saygı.
- We would like to give thanks for the bountiful food before us, our family, our health, and our new friendships that I feel certain that will bring us joy and only make us stronger.
Önümüze gelen bu cömert sofra için şükretmek istiyoruz. Ailemiz, sağlığımız ve bize neşe getireceğinden, bizi daha güçlü yapacağından emin olduğum yeni arkadaşlarımız için.
She's the only family that I have.
Ailemden sadece o kaldı.
My only family.
Benim tek ailem onlar.
The only my family.
Sahip olduğum tek ailem.
But the only reason you did was to get away from the family business.
Ama yapmanın tek sebebi aile işinden kurtulmaktı.
The only other significant link between the murder cases is that in each instance the killer murdered the entire family except one. A child which he took with him.
Tüm olaylarda sadece bir ortak nokta var katil yanında götürdüğü çocuk hariç bütün aile fertlerini öldürmüş.
You and Baxter are the only family I got.
Sahip olduğum tek aile, sen ve Baxter'dan ibaret.
Alice, you are the only one in our family who hasn't reproduced.
Alice, ailemizde çoğalmayan bir tek sen varsın..
You're not my family, and honestly, after listening to everybody upstairs, the only person I feel sorry for is Ivy.
Siz ailem değilsiniz ve dürüst olmak gerekirse yukarıdaki herkesi dinledikten sonra şu an üzüldüğüm tek kişi Ivy.
Because without him and without her, we're the only family you have left.
Çünkü o ve annen olmadan geriye kalan tek ailen biz oluyoruz.
I might have... come to New York because Carol paid me to, but once I met you, the only thing that mattered to me was feeling like I was a part of your family.
New York'a... Carol bana ödeme yaptığı için gelmiş olabilirim, ama seninle tanıştıktan sonra benim için önemli olan tek şey ailenin bir parçası gibi hissediyor olmamdı.
Well, after last week's family meltdown, this laptop is the only thing keeping me sane.
Geçen haftaki aile faciasından sonra bu bilgisayar, akıl sağlığımı koruyan tek şey.
Our family knew she only had a little time left.
Ailemiz onun çok az vakti kaldığını biliyordu.
So there's Claire, working on this project that's supposed to enrich her life with family history, and her only visual of her grandparents is a leaf.
Claire, aile geçmişini öğrenerek hayatını zenginleştirmesi gereken bir proje üzerinde çalışıyor ama büyük anne ve babasının tek görseli bir yapraktan ibaret.
Only Sean has the potential to support a family.
Yalnızca Sean'ın bir aileyi destekleyebilecek potansiyeli var.
So do I. You're the only family she's got.
Onun sahip olduğu tek aile sensin.
I never dreamed to be able to not only stay in a place where I'm loved but actually to have a family.
Sadece sevildiğim bir yerde kalabilmeyi değil, ailem olmasını dahi asla hayal etmemiştim.
The only person I hadn't met in the Barclays'family was, erm, Jason, his other brother, the brother of, erm, Carey.
Barclay ailesinde tanışmadığım tek kişi Jason'dı, Carey'nin diğer erkek kardeşi.
It means that the girl you love finally gave you a sign that she likes you back, and there's not a damn thing either of you can do about it without destroying not only Blair's marriage but her family's entire financial future.
Yani sevdiğin kız sonunda onun da seni sevdiğine dair bir işaret verdi ve ikinizin de hem Blair'in evliliği hem de ailesinin tüm finansal geleceğini mahvetmeden bu konuda yapabileceği bir şey yok.
The Cherufe, I only did it to keep the family safe.
Cherufe, Bu Konuda Sadece Ailemi Korumaya Çalışıyordum.
Since her return, she said she only wants this family whole again.
O döndüğünden beri sadece bu ailenin bir bütün olmasını istediğini söyledi.
But I realize now that after a thousand years together as a family, you're the only one who never left me.
Ama şimdi fark ediyorum ki bir aile olarak 1000 yıl geçirmiş de olsak beni asla terk etmeyen bir sen vardın.
And I speak, not only for myself, but for Bevans and his staff and the entire Lambrick family when I say, "well played, both of you."
Sadece kendi adıma konuşmuyorum. Bevans, çalışanlar ve tüm Lambrick ailesi adına "Oyunun hakkını verdiniz." diyorum.
Like, the only reason my family even owns a casino is'cause we've kept such a close eye on our money for generations.
Ailemin kendi kumarhanesini açabilmesi nesiller boyunca parasını sıkı sıkı gözetmesiyle oldu. Tabii canım, öyle!
If we turn him then he's our responsibility, and the only thing that we know about him is that he'd be willing to sell out his own family for a better offer!
Eğer onu dönüştürürsek, bizim sorumluluğumuz altında olacak ve bu adam hakkında bildiğimiz tek şey daha iyi bir teklif için kendi ailesini bile satmaya gönüllü olması.
And it's only because I love you, and I want the best for you and our family.
Ve sadece seni sevdiğim ve senin ve ailemiz için en iyisini istediğimden dolayı.
Well, if I lost my whole family and everything I ever had when I was only ten, in a fire... I'd sure want to hang on to the one single thing that didn't burn...
On yaşımdayken tüm ailemi ve her şeyimi bir yangında kaybetseydim yanmayan tek şeyi elimde tutmak isteyeceğim kesin.
Not only will your family be safe but you'll be richly rewarded under Akbari.
Sadece ailenin güvenliği için değil Akbari tarafından da ödüllendirileceksin.
I mean, a failed rescue like that can only bring more shame to the family name.
Yani böyle kurtarma planları yaparak, onların ismini lekelemek çok utanç verici olurdu.
She was only six... when Jhilmil's family left her at Muskaan.
Jhilmil'in ailesi onu bakım evi Muskaan'a bıraktığında henüz altı yaşındaydı...
This is Joo-han, our family's only son!
Bu Joo Han. Tek oğlumuz.
He said it was the only way our family was ever going to be safe.
Bunun ailemizin güvenliği için tek yol olduğunu söyledi.
And even if it doesn't skip a generation usually only runs in 20 percent of the family.
Bir nesli atlamasa bile ailenin % 20'sinde etkili oluyormuş genelde.
We had the farm in our family for 150 years, but it only took nine months to lose it.
O çiftlik 150 yıldır ailemizindi ama sadece 9 ayda kaybettik.
Family members only during procedures.
İşlem esnasında sadece aile bireyleri içerde olabilir.
She's my only family.
Ailemden bir tek o kaldı.
Lord only knows what kind of family business he needs to speak to you about so urgently.
Seninle bu kadar acil konuşması gereken aile meseli nedir Tanrı bilir.
Only contact, family... Alexander Barrol.
Tek bağlantısı, ailesi Alexander Barrol.
Thought it was only for friends and family.
Sadece arkadaşlar ve aile için olduğunu sanıyordum.
Not only the tyranny of government... but also the tyranny... of the "shoulds" and the "oughts" of so-called normal family life.
Sadece hükümetin zorbalığına karşı değil ayrıca sözüm ona normal aile hayatında yapılması ya da yapılmaması gereken şeylere karşı da.
And you are the only family I have left.
Ve ailemden geriye bir tek sen kaldın.
Excuse me, but only family members are allowed.
Affedersiniz ama sadece aileden olanlar girebilir.
Well, considering the only people allowed in this room are your doctors and your family...
Bu odaya yalnızca doktor ve akrabaların giriş izni olduğunu göz önüne alırsak.
The fact that you're the only fruit on your family tree is getting to you.
Aile ağacındaki tek meyve olduğun gerçeği canını sıkıyor.
only 1631
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only you can 21
only time will tell 38
only for you 27
only then 35
only thing 21
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only you can 21
only time will tell 38
only for you 27
only then 35
only thing 21
only now 58
only i 19
only better 42
only if you want to 26
only one problem 30
only one way to find out 127
only child 42
only once 48
only two 46
only one 202
only i 19
only better 42
only if you want to 26
only one problem 30
only one way to find out 127
only child 42
only once 48
only two 46
only one 202
only this time 157
only in america 16
only joking 24
only just 22
only us 19
only that 31
only about 26
only problem is 60
only by reputation 21
only problem 18
only in america 16
only joking 24
only just 22
only us 19
only that 31
only about 26
only problem is 60
only by reputation 21
only problem 18