English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Your mom's right

Your mom's right traducir turco

226 traducción paralela
Mom. Your mom's all right.
- Annen iyi.
I think your mom's right.
Bence annen haklı.
Mom. Honey, there's dinner on the table right next to your sister's head.
Tatlım, akşam yemeğin masada ablanın kafasının yanında.
Your mom's right, Ern.
Anne haklı, Ern.
I guess your mom's right...
Sanırım annen haklı.
Tell your mom everything's gonna be all right.
Annene herşeyin yoluna gireceğini söyleyecekmişsin.
I want you to get in a cab right now, go to your mom's in Redlands... and stay there until you hear from me, okay?
Bir taksiye binip annenin evine gitmeni ve ben haber verene kadar.. ... orada kalmanı istiyorum tamam mı?
Great pictures in here. That's your mom, right?
Fotoğraflarına bakıyordum Çok harika fotoğraflar var burada Bu annen değil mi?
If that's all right with your mom.
Tabii annen izin verirse.
Your mom... technically, she's off right now.
Şu an teknik olarak annenin izin saati.
Hey, kids, how about a hand for your mom, she's all right.
Hey, çocuklar annenize bir alkışa ne dersiniz? O iyi.
Your mom's right about that.
Annen bu konuda haklı.
- Your mom was right.
- Annen haklıymış.
I mean, your mom can't stop talking about it... and the kids are over there right now trying to pet the fish.
Yani, Annen sürekli onun hakkında konuşuyor... ve çocuklar şu anda balıkları evcilleştirmeye çalışıyor.
Sure it's okay with your mom, though, right?
- Annen içinde uygun, değil mi?
Your mom's making progress, right? On her new medication, the Clozaril?
Annen şu yeni ilacı Clozaril... hakkında işlemleri yapıyor, değil mi?
If your mom's awake, she's gonna see right through that Dean Martin impression.
Eğer annen uyanıksa senin bu Dean Martin ifadeni görür.
Your mom's right, Lana. Till this whole thing's straightened out, it'd be better for everyone... if Brandon stays someplace else.
Annen haklı Lana, her şey çözümlenene kadar Brandon'ın başka bir yerde kalması herkes için daha iyi.
Man, if we would have had your mom in'Nam, there'd be a McDonald's in Hanoi Square right now.
Adamım, eğer anneni Vietnam'a gönderseydik şimdi Hanoi Meydanı'nda bir McDonald's olurdu.
Maybe your mom's right, you know?
Belki annen haklıdır.
I was this close to losing it. But your mom's right.
Oynatmaya bu kadar kalmıştı ama anneniz haklı.
- Right after your mom's engagement...
- Annen için verilecek partiden...
Remember, your mom's right outside... if you want to stop or anything.
Annenin dışarıda olduğun unutma... Bırakmak istersen söyle.
YOUR MOM'S RIGHT, SWEETIE.
Annen haklı, tatlım.
Mom... taking your car out is gonna seem like the least of it... because whatever you're thinking right now... it's worse.
Anne. Arabanı almak en ufak şey aslında. Çünkü şu an düşündüğün şeyin daha kötüsü var.
- Your mom's right here.
- Annen burada.
You think that if you had this, you could bring about your mom's transmutation, right?
Herhalde bunu kullanırsanız annenizi geri getirebileceğinizi düşünüyorsunuz.
You should be with your mom right now.
Şuan annenle olmalısın.
Okay, Homie. If it makes you feel better, I think your mom's all right, too.
Tamam, Homie bu seni daha iyi hissettiriyorsa devam et ben de annenin iyi olduğunu düşünüyorum.
You know what your mom's doing right now?
Annen şu anda ne yapıyormuş, biliyor musun?
All right. Your mom's blood alcohol was.12.
Annenin kanındaki alkol oranı % 2.
There's no way your mom gave me these, right? No.
Bunları bana annen vermiş olamaz di mi?
From what you told me, your mom's the one who needs therapy, right?
Söylediklerinden, annenin ihtiyacı var diyebiliriz, değil mi?
Your mom's right next door.
Annen hemen yan odada.
Your mom's sick, right?
Annem hasta dersin, tamam mı?
- Mom. It's important to keep your eyes on the road, right?
- Gözlerini yolda tut!
One morning, I was sitting there... it wasn't that table, it was another, but it was right there... crying over my breakfast while Mom and Dad screamed at each other... and you were crying your lungs out in the bathroom, and...
Bir sabah, şurada oturuyordum bu masa değildi, başkaydı, ama oradaydı. Annem ve babam bağırışırlarken ben kahvaltı masasında ağlıyordum sen de banyoda ciğerlerin sökülürcesine ağlıyordun.
Hell, your mom's right.
Lanet olsun, annen haklı.
If I hadn't slept with your half sister and got a weird back rub from your mom, I would strangle you right now.
Biliyormusun, Eğer bende senin üvey kızkardeşinle yatmamış ve annenden garip bir sırt masajı almamış olsaydım, Seni şu anda boğardım!
And you get to lay there every night and listen to him doing your mom right there in your daddy's old bedroom.
Ve her gece yattığında, babanın eski odasında onun anneni becermesini dinlersin.
That's right. And your mom staying here is a good example of that. Very nicely put, Alan.
- Çok güzel açıkladın, Alan.
I could call your mom right noW and ask her if it's okay.
Hemen şimdi anneni arayıp izin alabilirim.
It's... you know, despite what your mom says I'm not completely useless. I'll be right back.
Annen aksini söylese de ben tamamıyla yararsız biri değilim.
Look, look, look. Your Mom's right there.
Bak annem burada.
All right, I don't know how to tell you this, Michael, but your mom is dead.
Michael şimdi sırası değil biliyorum ama... ... annen öldü.
It's all right, sweetheart, your mom's going to be fine.
Her şey yolunda tatlım... annen iyileşecek.
Just so you know, my mom did teach me right from wrong, so my actions should in no way influence your opinion of her as a parent.
Annem bana doğru ve yanlışı öğretti. Bu yüzden hareketlerimde onun ebeveyn olarak herhangi bir etkisi yok.
- I think your mom's right.
- Bence annen haklı.
Your mom's not here right now.
Annen şu an burada değil.
Your mom's on her way to my house right now.
Annen bizim eve doğru yola çıkmış.
Pulled down their pants and laid a big mud monkey right on your mom's face?
Ve tam annenin yüzünü doğru b.kunu serse nasıl hissederdin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]