English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / Your son

Your son traducir turco

37,378 traducción paralela
Fine, you can ride with us, but do not interfere with your son's treatment.
Tamam, bizimle gelebilirsiniz ama oğlunuzun tedavisine müdahale etmeyin.
Well, your son's breathing is normal, his blood pressure is good, and other than a slight concussion, he's fine.
Oğlunuzun nefes alışı normal, kan basıncı iyi hafif bir sarsıntı dışında durumu iyi.
Are you seriously telling me that you're unwilling to go back out and get your son the medicine in the form that he requires?
Bana gerçekten dışarı çıkıp oğlunun ihtiyacı olduğu formda ilaç almayacağını mı söylüyorsun?
Your son Eli is still alive.
Oğlunuz Eli hala yaşıyor.
Can we assume your son has military training?
Oğlunuzun askeri eğitim aldığını düşünebilir miyiz?
What do you think your son would do if he knew that your daughter was sleeping with an American?
Oğlunun ne yapacağını sanıyorsun? Kızının bir Amerikalıyla yattığını mı?
Your son is Sean.
Oğlunun adı da Sean.
I even know what your son did.
Oğlunun ne yaptığını da biliyorum.
I mean, what-what your son Sean did, he did on his own.
Oğlun Sean ne yaptıysa kendi yaptı.
I noticed your son didn't show up for practice.
Oğlunuz antrenmana gelmedi.
I know you love your family, and it would be a tragedy if something happened to Luke... or to Yvette... sometime after you buried your son.
Aileni çok seviyorsun, biliyorum. Luke'un başına bir şey gelirse çok üzücü olur. Ya da Yvette'in...
Your son will be safe as long as you do everything I tell you to do, starting with the obvious.
Oğlunun güvenliği için dediklerimi yapacaksın en bariz şeyden başlayalım.
- Your son will be safe as long as you do everything I tell you to do.
Dediklerimi yaparsan oğlun güvende olacak.
After that, you'll either find your son safe at home... or not.
Sonrasında oğlunu ya evinde, güvende bulacaksın ya da bulmayacaksın.
After that, you'll either find your son safe at home... or not.
Sonrasında oğlun ya güvende olacak ya da olmayacak.
As we suspected, they want to swap the life of your son for their leader's freedom.
Tahmin ettiğiniz üzere, oğlunuzun hayatına karşılık... -... liderlerinin bırakılmasını istiyorlar.
You don't want to negotiate with terrorists, your son is in there.
Teröristlerle pazarlık edemez misin?
The gods have guided you to your son
Tanrılar seni oğluna getirdi
He just saved your son's life.
Oğlunun hayatını kurtarmış.
If I had the mind to raid, I would raid with your son.
Yağmaya çıkacak olsam, oğlunla birlikte yağmaya giderim.
Your son asks a good question.
Oğlun güzel bir soru sordu.
- 61, repeat your last.
- 61, son dediğini tekrarla.
By next shift I want a final statement on my desk with both your signature it'll go to the OFI and that will be the end of it.
Sonraki vardiyaya kadar ikinizin de imzalı son ifadenizi masamda göreceğim ve Yangın Araştırma'ya gidip olayı kapatacak.
- I can tell Mom I wanna finish out my senior year at your house.
- Son senemi senin yanında geçirmek istediğimi anneme söyleyebilirim.
'Cause I haven't even met your parents yet, and I'm coming with their son to their anniversary party.
Ailesiyle bile henüz tanışmamışken yıl dönümü partilerine oğullarıyla gitmem.
Son of Dawn, we beseech you and your legion to rise... and walk among us.
Şafağın Oğlu. Ordunla birlikte ayağa kalkıp aramızda yürümenizi istiyoruz.
According to this e-mail, you wanted to turn your footage of Arturo Alzado's last jump into a documentary.
Bu e-postaya göre, çekimlerinizi çevirmek istediniz Arturo Alzado'nun son atladığı bir belgesel.
I couldn't help but notice that recently your personal grooming habits have become a little lax.
Ben yardım edemedim Ama son zamanlarda dikkat edin Kişisel bakım alışkanlıklarınız biraz gevşek hale geldi.
Your son? - Yeah.
- Oğlundan demek.
Leo, you will always be my son. And I will always be your father.
Leo, sen daima benim oğlum olacaksın, ben de daima senin baban olacağım.
When was the last time you washed your hair?
Saçını en son ne zaman yıkadın?
Tell me, how would you evaluate your performance over the last five years?
Söylesene, son beş yılki performansını nasıl değerlendirirsin?
Is that your final question or are you just getting started?
Bu son sorun mu, yoksa daha yeni mi başladın?
It's your last birthday here.
Buradaki son doğum günün.
You wouldn't do that to your own son.
Kendi oğluna bunu yapamazsın.
It's your last chance to see him alive. "
Bu, onu yaşarken görmek için son şansın. "
I'm not sure of the odds, but... I think they're better than an asteroid showing up to put you out of your misery.
Oranlardan emin değilim, ama sanırım bir asteroidin sizi öldürüp acılarınıza son verme ihtimalinden daha yüksektir.
We might be able to identify the culprit if we see your recent trading data.
En son işlem bilgilerinizi görürsek, şüpheliyi de tespit edebiliriz.
But the last thing I need is your death on my conscience.
En son istediğim şey ölümünün benim vicdanıma kalması.
Unfortunately, over the last 48 hours, the DEA and Federales shut down your entire operation, so, everything you have is gone.
Maalesef, son 48 saat boyunca, UMB ve Federaller senin bütün operasyonunu tasfiye ettiler, bu yüzden elinde hiçbir şey kalmadı.
My son, who I know'cause he lives in my house, and your daughter- - the two of them are dating?
Benim oğlum evimde yaşadığı için bildiğim oğlum ve senin kızın. İkisi çıkıyor demek?
Every day maybe your last.
Her gün son günümüz belki.
- To save your bastard son
- Piçini kurtarmak için bekleme
Let me go and all of your problems go with me.
Beni bırakın ve bütün problem benimle birlikte son bulsun.
Raims, in the last two years, I mean, your mother's changed.
Raims, son iki yılda annen çok değişti.
Ben 10 doesn't really fit with your name, son.
Ben 10, gerçekten senin isminle uyumlu değil, oğlum.
With your unique dual nature and these recent incidents of sleep-Hulking you told me about,
Benim doğama çok benziyor ve bana son olaylarda bahsettiğin uykulu hantal halin
Yes, well, now that you've graced us with your presence, Hulk, why don't you tell me everything you can remember about these recent incidents where you turn...
Evet, şey... hulk bizi varlığıyla onurlandırdığına göre neden bana son olaylar hakkında hatırladığın herşeyi anlatmıyorsun.
So, all of a sudden, your quest for justice... over.
Birden bire adalet arayışınız son bulmuştu.
A lonely trail that ends in a dreary room without a single soul to mourn your passing.
Ölümüne yas tutacak zavallı bir ruhun bile olmadığı kasvetli bir odada son bulan yalnız bir yol.
Don't let your life be the last thing they take.
Alacakları son şey yaşamın olmasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]