Она плачет traducir turco

Ой, она плачет!

Ama ağlıyor.

Она плачет всю ночь.

Eve iyi değil.

Иногда она плачет над прошлыми грехами красочная оргия с очень странным парнем, закончившаяся абортом.

"Bazen geçmiş günahları için,..." "... kürtaj ile sonlanan tuhaf bir çocukla yaptığı... "

Она плачет?

Ağlıyor mu?

- Тогда почему она плачет?

- Neden ağlıyor öyleyse?

Она плачет каждый вечер и грезит каждую ночь.

Eşim her akşam ve her gece ağlıyor.

- Чего она плачет?

O neden ağlıyor?

- Она плачет по хорошей еде.

- Güzel bir yemek uydurmak için çağırıyor!

- Почему она плачет?

- Neden ağlıyor?

Она плачет! "

Ne yapmayalım? Ağlıyor. "

Не видишь разве, что она плачет?

Ağladığını görmüyor musun?

когда я смотрю на нее, она плачет

ona baktığım zaman, ağladığını görüyorum.

потому что, когда Я смотрят на нее, она плачет

çünkü ona baktığım zaman, ağladığını görüyorum.

Вдруг он видит девушку, у которой нет ни рук, ни ног - только туловище. И она плачет.

Güneş ışıldıyormuş ve birden kolları, bacakları olmayan, sadece bir gövdeden oluşan bir kızın ağladığını görmüş.

Но я в отчаянии, не выношу, когда она плачет.

Bunu biliyorum ama Suzzie umutsuz durumda. Ağladığı zaman dayanamıyorum.

Когда она плачет, это не причина, чтобы заводить ребенка. Слушай, у тебя есть травка?

Ağladığı zaman dayanamaman çocuk sahibi olman için sebep olmaz.

И она плачет.

Sonra da ağladı.

Она плачет, когда смотрит сверху на длинную вереницу мрачных времен.

Ve şu halinize baktığında, nasıl kirlenip bozulmuş olduğunuzu gördüğünde. Ağlıyor. Korkuyla duraksıyor.

л услышать, как она плачет!

Ağladığını duyuyorum.

Потому что она плачет, когда они вянут, и устраивает целые похороны.

Çünkü onlar ölünce ağlar. Sonra da cenaze işi filan.

Хорошо. кроме того, что она плачет, вела она себе по-другому?

Ağlamasının dışında, farklı davranmaya başladı mı? Hayır, hayır.

Ты знаешь, что она только и плачет после того, как поговорила с тобой.

Seninle konuştuktan sonra hep ağlamadı mı?

Она даже не плачет!

Ağlamıyor bile!

Она плачет.

Ağlıyor.

Она иногда плачет.

Ona gelirsek...

Она плачет.

.. beni çok endişelendirdi, yarın da New Haven'a gidiyor.

Она влюблена в Николая, и каждое утро с восьми до девяти плачет.

Sonya Nikolai'ya aşık.

Она плачет!

Dario ve Maria mı? Harika!

Точь-в-точь она. Вот так лежит и плачет, лежит - и все.

Hanımım da böyle yere serilmiş, ağlıyor ve hıçkırıyor, hıçkırıyor ve ağlıyor.

Она все время плачет о Тибальте, я ни о чем не мог с ней говорить.

Tybalt'ın ölümüne çok fazla ağlıyor. Az konuşabildim sevgiden.

- Это она, плачет.

- Kız, ağlıyor.

Она опять плачет.

Çocuk ağlamak üzere. Hem pis kokuyor.

Она в это время всегда капризничает и плачет.

Bir keresinde dengesizleşti ve ağlamaya başladı.

Я ее уже везде искала. Пожалуйста, найди ее. Наверняка она где-то сидит и плачет.

Korkuyor olmalı eminim bir yerlerde ağlıyordur lütfen bana yardım et.

Она иногда плачет.

Onu bazen ağlarken görüyorum.

На будущее - если женщина плачет, как сейчас, она не веселится!

Şunu bil ki bir kadın böyle ağlıyorsa, hiç eğlenmiyor demektir.

Почему она так плачет?

Neden böyle ağlıyorlar?

Она плачет.

Ağlar.

Она никому не может сказать, и она все время плачет.

Hiç kimseye söyleyemiyor ve sürekli ağlıyor.

Она же плачет.

Onu ağlattın.

Да ничего она не говорит, а только плачет, плачет, закричит : "Ромео!" - и упадет опять.

O nerede, ne yapıyor? Benim gizli eşim ne diyor hükümsüz bırakılan aşkımıza?

Она все время плачет о Тибальте.

Git de anneme söyle Babamı üzdüğümden

Да ничего она не говорит, а только плачет, плачет, закричит : "Ромео!" - и упадет опять.

Sürgünün bakışlarında çünkü daha çok dehşet var ölümünkinden. Sürgün deme n'olur.

Она все время плачет о Тибальте.

Ya da öldü sayılır, ha var ha yok sana yararı olmadıktan sonra.

Она плачет, и он пытается узнать - почему.

Ve kız ağlıyormuş. Adam kızın yanına gidip "neden ağlıyorsun?" diye sormuş.

- Она больше не плачет!

- Şimdi ağlamıyor!

Она такая красивая! [Плачет]

Çok güzel.

И увидел, что она сидит на диване, плачет..

Kanepede oturmuş ağlıyordu.

Она все еще плачет?

Hayır, hayır.

Зачем она там сидит и плачет?

Neden orada oturup ağlıyor?

- Она, похоже, плачет.

- Sanki ağlıyor.