English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ П ] / Плохой

Плохой traducir turco

28,825 traducción paralela
Я не собираюсь выслушивать от того, кто покрывал мошенника, какой я плохой адвокат.
Ama bir sahtekarı işe alan birinden ne kadar kötü bir avukat olduğumu dinlemeyeceğim.
Я не думаю, что вы плохой адвокат, Джорджина.
Kötü bir avukat olduğunu sanmıyorum Georgina.
Жаклин ведь не говорила, что её муж плохой полицейский, верно?
... yani Jaclyn sana hiç Raymond'ın normal işini yapmadığını söylememişti, değil mi?
Буду делать хорошую мину при плохой игре.
Görünümlere devam edip, ilerlerim.
- Плохой?
ilerlemek.
Он застрянет в плохой части города.
Şehrin kötü tarafında sıkışıp kalacak.
И одной очень плохой - убивать людей.
İnsan öldürmek gibi çok kötü bir alışkınlığın var.
Плохой день.
- Kötü bir gündü.
- Я не стану поддерживать плохой план.
- Kötü bir plana arka çıkmam.
— Когда мои племянницы и племянники плохо себя ведут, иногда помогает просто их отвлечь. Что он любит? — Он всё просит сводить его в магазин с леденцами.
Benim yeğenlerimde bazen dikkatlerini dağıtmak gibi basit şeyler işe yarıyor.
Но... Это именно то, что я плохо помню.
Belirsiz kısmı da burası zaten.
Насколько все плохо?
- Pekâlâ, durum ne kadar kötü?
Секс в офисе прямо перед эфиром — это плохо.
Endişelenme. Patron hanım.
Это плохо. Я был адвокатом Оскара много лет.
Kardeşin olarak söylüyorum, bu kötü bir fikir.
А если я спущусь купить презерватив, то попаду в "Ас уикли" под заголовок "Прыжок тигрицы". Это плохо для шоу.
Fakat prezervatif almak için aşağıya inersem "Cougar Atılıyor" başlığıyla Us Weekly'e düşeceğim.
Я плохо сплю в последнее время.
Son zamanlarda pek uyuyamıyorum.
Я не плохо парень, но, знаете, мне дали 2 миллиона долларов бюджета, чтобы кого-нибудь наказать.
Kötü adam ben değilim, biliyorsun birini dava etmem için 2 milyon dolar bütçe ayırdılar.
У тебя плохо получается.
Yürütemedin.
Рейчел, послушай. Всё прошло не так плохо.
Rachel beni dinle, duruşma gayet iyi gitti.
И насколько все плохо?
- Ne kadar kötü?
Убеждал меня, что мне будет плохо без него.
Ondan ayrılmaya çalışırsam neler olabileceğini anlattı.
Вам плохо?
İyi misin sen?
Не сказать, что все плохо, но и ничего хорошего.
Buna değmediğini söylemeyeceğim, çünkü değmedi.
И это плохо, друзья мои.
Bu da iyiye işaret değil, dostlar.
Так. Это уже плохо.
İşler boka sarıyo Bizim gitme vaktimiz artık.
Я не понимаю. Почему это плохо?
Bunun neden kötü olduğunu anlayamadım.
У меня плохой день.
Özür dilerim Kevin, ben iyi bir gün geçirdiğim söylenemez.
Это очень плохо, потому что я организовала с ним встречу, когда увидела Джессику, идущую к тебе в кабинет.
Kötü olmuş çünkü Jessica'nın ofisine geldiğini görür görmez sana randevu ayarladım.
– Так плохо?
- O kadar mı kötü?
Мистер Кейхил, выглядит это плохо.
Bay Cahill durum iyi gözükmüyor.
Это плохо?
Kötü mü bu?
Это плохо кончилось.
Sonra işler yolunda gitmedi. Bazı sorunlar ortaya çıktı.
"Он видит разницу между хорошо и плохо, но не может остановиться".
Doğruyla yanlış arasındaki farkı bilirsin ama yine de kendini durduramazsın.
Что хорошо, а что плохо.
Doğru ve yanlış.
- Это плохо.
- Bu kötü.
Всё очень плохо.
Hepsi çok kötü.
Я гуманитарий, у меня плохо с математикой.
Ben sosyal bilimlerde okudum, matematiğim pek iyi değildir.
- Вас плохо слышно, можете говорить громче?
- Efendim, sizi duyamıyorum. Daha yüksek sesle konuşabilir misiniz?
Если сразу все выпьете, вам может стать плохо.
Birden bu kadar içmen iyi değil.
Но тут я столько не вижу. Кто-то плохо сделал свою работу?
Fakat bunlar dışarıdan görünmediği için konulmuyor.
Это очень плохо.
- Bu çok kötü bir şey.
Не так уж плохо.
Çok kötü değil.
Да, очень плохо готовишь.
- Tamam, bok gibisin.
Я понимаю, что я плохо это перенесла...
Ve bununla pek iyi başa çıkamadığımı biliyorum...
Но это плохо на тебе сказалось, да?
Ama sana zarar da verdi öyle değil mi?
- Это плохо?
Bu o kadar kötü mü?
Это очень плохо.
Bu çok kötü.
Снаружи становится плохо.
Dışarısı iyice kötüleşiyor.
Очень плохо.
Çok yazık.
Нда, выглядит плохо, но я видел как Коулсон выкручивался из передряг покруче.
Pekâlâ, durum kötü görünüyor ama Coulson'ın konuşarak daha beter durumlardan sıyrıldığını gördüm.
О, это плохо, очень плохо.
- Bu kötü, çok kötü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]