Ayrıldılar traducir inglés
1,054 traducción paralela
Hatta, gitmeden önce sevgilisiyle gülerek ayrıldılar.
And, even before to leave... she and her boyfriend took fun of the situation.
Ayrıldılar mı?
Have they left?
Majesteleri de ayrıldılar.
Her Highness left too.
Çocukların hepsi büyüdü ve evden ayrıldılar.
Now that they've left home,
- Buchananlar bu öğlen ayrıldılar.
- The Buchanans left this afternoon.
Harrison ile Mancuso Robinson'ın arkasında ayrıldılar.
Harrison and Mancuso are split behind Robinson.
"Annen, baban ve kardeşin ise Midilli'den ayrıldılar."
"Your father, mother and the kid got off at Mytilene."
Recherle'ler kızlarıyla birlikte ayrıldılar. Herkesin bildiği bu.
The Richelieurs left with their child, and nobody heard from them again..
Şu anda ayrıldılar!
They just cut out!
Diğerleri işe gitmek için ayrıldılar.
The other two had to go to work.
Ayrıldılar.
They split up.
Çok sayıda değişik şekillere ayrıldılar ve çoğu geceleri aktif konumdadır.
They've branched out into many many different forms, and a great number of them are active at night.
Kendileri bu sabah ayrıldılar.
They checked out this morning, sir.
İki farklı fraksiyona ayrıldılar.
You see, they've split into two different factions.
Tapınaktan ayrıldılar..
They've left the temple.
- Orada değiller ki. Ayrıldılar.
Well, they're not in there.
- Evden az önce ayrıldılar.
- They just left the apartment.
Yaklaşık bir saat önce ödeyip ayrıldılar.
They checked out about an hour ago.
Madam, Baiyu Tepesinden tüm adamlar... Bu sabah ayrıldılar
Madam, all the men from Baiyu Heights... have left this morning
Annemle babam ayrıldılar.
My parents have separated.
O ve arkadaşları arabaya atlayıp Brooklyn'den ayrıldılar.
So she and a couple of friends hopped in a car and blew out of Brooklyn.
Ne zaman ayrıldılar?
When did they leave?
O Giulia Dozza'nı arkadaşı ile birlikte ayrıldılar.
He was in the company of Giulia Dozza, they left together.
Cambacérès'den ayrıldılar.
They're off to the place Cambacérès.
Hayır, yani gittiler. Ayrıldılar.
No, I mean they're gone.
Peki nasıl ayrıldılar?
And how were they separated?
Her zamanki gibi bardan ayrıldılar ağaçlığa doğru saptılar, sonra da içine çekilmişlerdi sanki.
It was last year. They left the pub as usual. They set off through the grove and then, well, it is as if they were just swallowed up.
O ve arkadaşları, dün gece ayrıldılar.
They left last night, her and that big feller.
Leydi Carrington ve Reggie, kahvaltıdan sonra ayrıldılar.
Lady Carrington and Reggie left after breakfast.
Onları çok korkutan bir şey gördüler, sonrasında ayrıldılar.
They saw something that scared them so much, that they left.
- Evden ayrıldılar mı?
- Have they moved out?
Kalbi kırılan Catherine onu affetmedi. Ayrıldılar. François evi ona bıraktı.
Catherine deeply hurt didn't forgive him They separated and he left her the house
Temel değerler, prensipler ve yanıcı phlogiston yok oldu,... iki konsantre element, tam anlamıyla birleştirilerek, yeniden ayrıştırıldılar.
Essences, principles, phlogiston have disappeared, two concrete elements have really been put together and taken apart.
Tedavisi biten yaralılar Umi Yukaba'yı söyleyerek hastaneden ayrıldı.
The recouped men already left of the hospital singing the Umi Yukaba.
Kaleden ayrıldıktan sonra, şövalyeler dağıldılar.
After leaving the castle, the knights were dispersed.
Arabalar ayrıldı, yarışçılar favori rotalarını izliyorlar.
The cars have split up, the drivers taking off on their favorite routes.
Evimden ayrıldım ayrıları Aylar aylar geçti
Many a month has come and gone Since I wandered from my home
Avcıların bir kısmı ana filodan ayrıldı.
Several fighters have broken off from the main group.
Aristo, insanlığın Yunanlılar ve Barbarlar olmak üzere ayrıldığını iddia ediyor idi. ve bu nedenle Yunanlılar'ın kendilerini saf tutmaları gerektiğini savunuyordu..
Aristotle had argued that humanity was divided into Greeks and everybody else, who he called "barbarians" and that the Greeks should keep themselves racially pure.
Spaniard'lar ayrıldı mı?
Have the Spaniards left?
Tarayıcılarım Burns'ün arabasının şu an sahil evinden ayrıldığını gösteriyor.
My scanners show Burns's car is now leaving the beach house.
Serbest bırakıldılar ve Teruggi, elçiliğe teşekkür bile etmeden oradan ayrıldı.
Were released, and Teruggi left without even thanking the embassy.
Ağrılar kocanızdan ayrıldıktan sonra mı başladı?
The pains started after the separation from your husband?
Bu New York'tan ayrıldığımızın işareti sanatçılar ellerindeki paketleriyle gidecekler ve bu yerlerde oynayacaklar onlar kişisel olarak asla oynamak istemezler.
This is to signify we're leaving New York with this package of artists to go out and play at places where, individually, they never would play.
- Hayır, ayrıldılar.
No, they left.
Kaptan, martı saygılarını göndererek ayrıldı.
Captain, the seagull has left, sending regards
Burada mutluluk şarkıları bulamadın : Sen buradan ayrıldığında işten çıkaraılacaklar.
You found no happy songs here : they will dismiss you when you go back.
Ayrıldığım üç adam, evimde takıldılar babamla TV seyredip annemin kurabiyelerinden yediler.
So there were three guys I broke up with, hanging around my house watching TV with my dad, eating my mom's cookies...
Kuyruklu yıldızdan ayrıldıktan sonra rotalarını tekrar ayarlamaları gerekirdi, ama hiç bir güncelleme yapmadılar.
It would appear that they set their course... just after they left the comet and haven't updated it since.
Gazete benim ayrıldığımla ilgili yalan bir haber geçti ve tonlarca protesto maili aldılar.
The newspaper ran this untrue story that I was leaving.. .. and they got all these tons of protest mail.
Onun kızlarımıza yapmaya çalıştığı şeyi gördüğümde, aptal prosedürel ayrıntıları hatırlamadığım için çıldırıyordum.
When I saw what he was about to do to our girls, I was too crazy to remember every stupid detail.
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrılıyoruz 54
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrılıyoruz 54