Ben de biliyorum traducir inglés
3,055 traducción paralela
- Ben de biliyorum o kadarını.
I know that.
Evet, çalışmalarını ben de biliyorum.
Yeah, I'm familiar with your work.
Olmadığını ben de biliyorum.
It's not like I don't know that!
Bunu sen de biliyorsun, ben de biliyorum, ama unutma ki, geçen ikiçeyrekte biz Wales'teki en yüksek satış rakamlarının sahibiyiz.
You know that, I know that, but if you must know, over the last two quarters, our shop has had the highest sales in all of Wales.
Ben de biliyorum.
I do too.
Beni seviyor, bunu biliyorsun, ben de biliyorum, o da biliyor.
He loves me, and you know it, and I know it, and he knows it.
Ben anne değilim ama bunun önemini ben de biliyorum.
And I am not a mother, but I know the importance of it loo.
Çok hoş biliyorum Kesinlikle ben de biliyorum bunu
I know about 30 dogs with prettier nails than either of you.
Yemeklerimin iyi olduğunu ben de biliyorum.
I know my food is good!
Ben de biliyorum.
So do I.
Nasıl kılıç kullanacağını biliyor, ben de biliyorum.
He knows how to use a sword and so do I.
Ben de biliyorum.
I got one, too.
- Hocam biliyorum zaten ben de.
- Sir...
Biliyorum, çünkü ben de ağlıyordum.
I know I certainly was.
belki düşünmek istersin, çünkü... biliyorum ben pek ele avuca sığmam ve... nevrotiğim ve bazen de... çok buyurgan oluyorum, öyleyim ama...
You can think about it,'cause I know that I am a handful, and neurotic, and sometimes I am too bossy, and that I do that, but...
- Onu ben de biliyorum.
It's been known to happen.
Ben de senin bildiğin kadarını biliyorum.
You know as much as I do.
Ben de bir medyuma gittim ki çok saçma, biliyorum- - Ama o, bir umut var dedi.
which is insane, I know... but she said there was hope.
- Hayır, beni kastettiğini biliyorum çünkü ne ben aptalım ne de Caroline aptal.
No, I know you meant me, because I'm not dumb and neither is Caroline.
O benim onu sevdiğimi biliyor, ben de onun beni sevdiğini biliyorum.
He knows I love him, and he loves me.
Belki de o acıkmıştır. Ben acıktığımı biliyorum.
Maybe he's hungry.
Hafızamı kaybetsem de utanmayı biliyorum ben.
Although I've lost my memory... I know when I'm being humiliated.
Öyleyse ben de ne çizmem gerektiğini biliyorum.
They're sheep. Then I know what I should draw.
Ne kadar deli olsam da, bunun işe yaramayacağını... ben de yeteri kadar biliyorum.
I know that unless I'm crazy, I can't be with him.
Bunun ne kadar ağır olduğunu biliyorum. Ben de yardımcı olmak için buradayım.
I know how tough this is, but I'm here to help anyway I can.
- Ben de olacakları biliyorum.
- I know what comes next. - Yeah.
Ben de birkaç bir şey biliyorum.
I've got a few tricks up my sleeve.
Bak ben beklediğiniz büyücü olmadığımı biliyorum ama ihtiyacınız olan büyücüyümdür belki de.
Look... I know I'm not the wizard that you were expecting... but I might just be the wizard that you need.
Ne kadar karışık olduğunu biliyorum. Ekibine ben de katılabilir miyim?
I know how complicated all of this is and, uh, can I be on your quiz team?
Biliyorum dostum, ben de mest oldum.
I know, man, I'm pretty blown away.
Biliyorum, çünkü ben de polistim.
I know because I was.
Ben bu şehri biliyorum beni herkes tanıyor, ama yine de yalnızım.
I am known to this city... everyone knows me, yet, I am alone.
Ve ben de, biliyorum.
And I know you do, too.
Biliyorum bu korkutucu ama ben de korkuyorum
I know this is really scary. But I'm scared too.
Biliyorum, ben de ordaydım.
Yes, I was there.
Biliyorum. Ben de farkındayım.
I feel it, too.
Belki bunu ben de senin kadar biliyorum.
Perhaps I know that as well as you.
Ben de benekli pençelerini şirketime geçirmeye nasıl sabırsızlandığını biliyorum!
And I knew you couldn't wait to get your liver-spotted claws into my company!
Biliyorum, sana artık her şey bitmiş gibi geliyor ama inan bana, ben de benzer bir durumdayım. İnan bana. Fena sıçtık.
And I know everything seems doomed now- - and believe me, I'm in a similar situation myself- - but trust me... we are ( bleep ).
- Biliyorum, ben de öyle hissetmiştim.
I know, I felt like that,
Ben de bir anne olarak kızını kaybetmenin nasıl bir his olduğunu biliyorum.
I know what it is to lose a daughter.
Ben senin kim olduğunu biliyorum. Sen de benim kim olduğumu biliyorsun.
I know who you are ; you know who I am.
- Ben de iyi olduğumu biliyorum.
- I know I'm good too. - Yeah?
Senin de bunu bildiğini biliyorum ama ben sadece... Hazır olduğunda yapmalısın.
I know you know that, but I just thought... that well... when you're ready.
Ben de yabancı dil biliyorum.
I can speak another language as well.
- Ben söyleyeyim de. - Biliyorum ki sen...
I'm just saying.
Şu an ne kadar üzgün hissettiğini biliyorum ama ben de... tam da buna uygun bir şey var.
I know how sad you're feeling right now, but I... I have just the thing for it.
O kadarını biliyorum ben de!
I know that much!
Ben de bir tane biliyorum : "Yaşa ve yaşat!"
Even I know one, "Live and let live!"
Ben de seksi bir dil biliyorum.
Voglio passare la notte con te, carino. I can speak sexy language too.
Biliyorum, ben de onu istiyorum, ama o istememişti!
I know, that's what I want, but he didn't!
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17