Ben icabına bakarım traducir inglés
473 traducción paralela
Ben icabına bakarım.
I'll take care of it.
Ben icabına bakarım.
I'll take care of it!
Harvey kapımıza gelirse ben icabına bakarım.
Then when Harvey comes to the door, I'll deal with him.
Siz bekleyin, ben icabına bakarım.
All right, now, you all hold it. I'll take care of this. Just stand back.
Ben icabına bakarım.
I'll take care of him.
Ben icabına bakarım, aynı senin yaptığın gibi.
I'll take care of it, just like you would have.
Ben icabına bakarım, patron.
I'll take care of them, boss.
Teşekkürler, ben icabına bakarım.
Thank you, I can manage this myself.
O samuraya gelince, ben icabına bakarım.
I'll take care of the Samurai in the mill myself
- Ben icabına bakarım.
- I'll take care of him!
Tamam, ben icabına bakarım.
O.K., I'll take care of him.
Ben icabına bakarım.
I can handle myself. Yeah.
Merak etme, ben icabına bakarım.
Now I won't have to stand in line.
Ben icabına bakarım.
- Go to bed. I will handle this.
Ben icabına bakarım.
I'II handle it.
Ben icabına bakarım.
I can take care of it.
Ben icabına bakarım.
I'll see what I can do.
Merak etme, bu buzun icabına ben bakarım.
- Don't worry.
Ben bu domuzların icabına bakarım.
I'll take care of those swine.
- Ben bunun icabına bakarım. - Pop, hayır.
- I'm going to take care of this.
Bana Jonathan deyip durma, ben onun icabına bakarım.
Stop telling me about Jonathan, I'll take care of him.
İşin icabına ben bakarım.
I'll take care of the business.
Onun icabına ben bakarım.
I'll handle him.
Onun icabına ben bakarım, Amos.
I'll take care of that, Amos.
Ben onun icabına bakarım.
I'll take care of him.
Ben onun icabına bakarım.
I can handle her.
Ben senin icabına bakarım, inan bana.
♪ Cause I'll look after you, believe me.
Sen Ned'in peşine düş, ben Chaney'nin icabına bakarım.
You go after Ned, I'll take care of Chaney.
Onu buraya getir, ben onun icabına bakarım, merak etme.
Bring it here, then I'll take care of it.
Merak etmeyin, ben kuşun icabına bakarım.
I'll take care of that damn bird.
Ben onun icabına bakarım, görürsün!
I'II take care of him, you wait!
Bu süre içinde ben herşeyin icabına bakarım.
I'll take care of it all. Newspapers, arrangements.
Bu hiçbir şey, ben onların icabına bakarım.
It's nothing. I can take care of them.
Endişelenme, ben onun icabına bakarım.
Don't worry, I'll take care of him.
Ben onun icabına bakarım.
I will spoil his fun.
Ben adamın icabına bakarım.
I'll handle him.
Devereau'un icabına ben bakarım.
I'm gonna take care of Mr. Devereau.
Bir nevi hayatta kalma içgüdüsü. Bozuk kısmını ailem yesin ben en iyi kısmın icabına bakarım.
It's sort of a survival thing, a self, you know, it's sort of like a, let my family have the rotten bread,
Buna gerek yok, efendim. Onun icabına ben bakarım.
No need, I'II see that he's taken care of, sir
Ben kulenin icabına bakarım.
I'll worry about the tower!
Eğer canını sıkacak olursa, ben onun icabına bakarım.
If he bothers you, I'll take care of him.
Ben onların icabına bakarım.
I'll take care of them.
Ben de, merak etme, Hepsinin icabına bakarım.
And don't worry about me, I'll take care of everything.
Ben onların icabına bakarım.
I'll take these two.
Tamam, ben hemen icabına bakarım.
Yeah, well, I'll check it out right away.
Ben her şeyin icabına bakarım.
I'll take care of everything.
Ben Onun icabına bakarım.
I'll get him.
Ben icabına bakarım.
I stay with him.
Ben Lao Li'nin icabına kendim bakarım.
I'll handle Lao Li myself.
Ben de icabına bakarım. Hapse yollayanın ben olduğumu ruhu bile duymaz.
I'll put him back behind bars, he won't even know it was me.
Onun icabına ben bakarım.
I'll take care of him.
icabına bakarım 27
bakarım 81
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
bakarım 81
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144