Ben içeri giriyorum traducir inglés
238 traducción paralela
Ben içeri giriyorum sevgilim.
I'll be inside, darling.
Sen üstünü değiş, ben içeri giriyorum.
You change, I'm going in
Şimdi, konuşmalar falan, ben içeri giriyorum herkesle tanıştırılıyorum. ... sonra büyük starımız - yani sen - ortaya çıkıyorsun.
So, talk, talk, talk, I come in, introductions, introductions, introductions, then our big star - you - makes his appearance.
- Ben içeri giriyorum.
- I'm going.
Ben içeri giriyorum.
I'm going in.
Ben içeri giriyorum.
'Cause I'm going in.
Ben içeri giriyorum
I'm going back
Ben içeri giriyorum.
I'm going inside.
Ben içeri giriyorum.
I'll go in.
Ben içeri giriyorum.
I'm goin'in.
Ben içeri giriyorum!
I'm goin'in!
Ben içeri giriyorum.
Guys, I'm goin'in.
Ben içeri giriyorum.
I'm ready to go in now.
Tamam, ben içeri giriyorum.
All right, I'm going in.
Ben içeri giriyorum.
I'm going in!
- Ben içeri giriyorum.
- I am going in.
Bak ben içeri giriyorum!
I'm going in now!
Burada bekle, ben içeri giriyorum.
Let's take this one step at a time. Stay here.
Ben içeri giriyorum.
I'm gonna go inside.
- Ben içeri giriyorum!
I'm going up!
- Ben içeri giriyorum.
- I'm going in there.
Gelip her şeyi hallederler. Ben içeri giriyorum.
You people are so stupid!
Ben içeri giriyorum, hemen ölüm sessizliği.
I walk in, sit down, it's death.
Bak, Ben içeri giriyorum.
Look, I'm gonna go in here.
- Ben içeri giriyorum.
I'm going inside. No.
Ben içeri giriyorum.
Oh, I'm going indoors.
Köprü, ben içeri giriyorum.
Bridge, I'm going in.
Ben içeri giriyorum.
I'm going back in.
- Ben içeri giriyorum.
I'll go inside.
Ben içeri giriyorum!
- Ah! I'm goin'in!
Ben içeri giriyorum!
I'm going in!
Ben içeri giriyorum, sen gözcülük yap.
Elwood, we'll go in. You keep a lookout.
- Ben içeri giriyorum.
I'm going in.
Hiç komik değil. Ben içeri giriyorum.
It's not funny, I'm going back inside.
Sen kırıyorsun, ben içeri giriyorum.
You break, I enter.
Çöz kıskaç bağlarını! Ben içeri giriyorum!
Take off the rubber bands!
- Ben içeri giriyorum.
Are you in position?
- Ben içeri giriyorum yine.
- I'm going back in.
Ben içeri giriyorum.
I am going in.
Ben içeri giriyorum.
I'll go inside.
Ben içeri giriyorum.
Um, I'm going in.
Kapı açık, ben de içeri giriyorum.
The door is open, so I go inside.
Yağmur yağıyor. Ben içeri giriyorum.
It's raining!
Ben de onunla içeri giriyorum.
I'm going inside.
Ben de içeri giriyorum.
I'm going in too
Askerler geldiğinde onları içeri yolla. Ben giriyorum.
When the troops get here send them in, but I'm going.
"Bu doğru değil" İçeri giriyorum elime istasyon sahibinin, yazar kasanın arkasındaki revolverini geçiriyorum alıyorum, horozunu kaldırıyorum ben döner dönmez kapıdan içeri giriyor.
"This is wrong". I walked in, stuck my hand behind the cash register where the owner kept a.41 revolver, pull it out, cocked the trigger, and just as I turned around, he was comin'through the door.
Ben de içeri giriyorum.
- I have a full bladder.
- Ben içeri giriyorum.
- I'm going in.
Ben de içeri giriyorum. Çünkü bunları not alıp sana kıyafetle ilgili işkence yapmalıyım.
I'm going inside, too, because I have to write down... how I'm gonna torture you about that outfit.
Ben içeri giriyorum?
I'm gonna head back inside.
ben içerim 23
içeri giriyorum 86
giriyorum 40
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
içeri giriyorum 86
giriyorum 40
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63