Bir aptal traducir inglés
11,041 traducción paralela
Bir ölüm dileği yerine geçer. Ve bir aptalın isteği...
It's a death wish... and a fool's errand.
- O adam bir aptal.
- The man is an idiot.
Para musluğunun başındaki bir aptal ama!
An idiot who holds the purse strings!
- Ronnie tam bir aptal.
Ronnie's such an idiot.
Tam bir aptal gibi hissediyorum.
I feel like a total idiot.
- O bir aptal.
He's an idiot.
Ben bir aptalım.
I'm an idiot.
Bir aptalı Boston'a kadar kovalayacak vakti olan birine mi benziyorum?
Do I look like I got time to chase down some fool in Boston?
Hayatın bana tekrar kıçımı tekmeleyemeceğini düşünmediğim için çok büyük bir aptalım.
I'm such an idiot to think that life wouldn't kick me in the teeth again.
Ne tür bir aptal gecenin bir yarısı birinin evine girer?
What kind of idiot breaks into somebody's house in the middle of the night?
Bilge bir adam, aptalca bir sorudan, aptal bir adamın bilgece bir cevaptan öğreneceğinden daha fazla şey öğrenir.
A wise man can learn more from a foolish question than a fool can learn from a wise answer.
Guguk kuşları her zaman aptal bir kuşun yuvasını hedef seçer.
Cuckoos always target the nests of a certain stupid bird.
Sadece aptal bir makinesin, değil mi?
You're just a stupid machine, aren't you?
Aptal çit dışında bir şey yok.
Except for the stupid fence.
Bu benim söyleyeceğim bir fikir olur ve sen de bana ne kadar aptal olduğumu söylerdin.
This sounds like an idea I would have and you would tell me is really stupid.
- Hangi aptal böyle bir çöp yığınına 20 bin dolar verdi?
So who's the idiot who paid 20 grand for this derivative piece of garbage?
Kırmızı kravatlı aptalın seninle aynı fikirde olmaması güzel bir şey.
Well, it's a good thing the idiot in the red tie disagrees with you.
"Monuşma diye bir kelime yok, olsa bile Danny harflerini heceleyemeyecek kadar aptal." diye düşündü Justin.
"'Smonversation'isn't a word, and even if it was, Danny was too dumb to spell it, " Justin thought.
Dosyasına bakmayacak ve bir futbol takımına yetecek sıvıyı aldığını görmeyecek kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun?
You think I'm an idiot, that I can't look at her chart and see that you ordered enough fluids - to hydrate a football team?
Aptal bir çocuğa tokat atıldı diye her şeyini kaybedecek misin?
To lose everything because of slapping some stupid kid, hmm?
Aptal bir sarışını oynamak için, akıllı bir esmer olmak zorundasın.
You know it takes a smart brunette to play a dumb blonde.
Boşver yukarıyı, bunu kimin yaptığını çok iyi biliyorum büyük aptal, küçük aptal ve bir fahişe.
Screw upstairs, I know exactly who caused this... a big dumb guy, a smaller dumb guy, and a bitch.
Yani, aptal bir bürokratik sürecin arkasına saklanacaksın, işini yapmak istemiyor musun?
So, you're gonna hide behind some stupid bureaucratic process'cause you don't want to do your job?
Hacker zaten aptal bir isim.
And hacker is already such a dumb name.
Zamanlarının yarısını aptal bir bürokrasiyle uğraşarak harcayacaklarını biliyorlar.
They know they're gonna spend half their time dealing with a stupid bureaucracy.
Ben sadece... Wilmington, Kuzey Carolina'dan aptal, önemsiz bir köy kızıyım.
I'm just... a dumb little country girl from Wilmington, North Carolina.
Bir tek karate yaptığını gösteren şu aptal kaseti bulduk.
All we found was this stupid tape of him doing karate.
- Bir daha dağa çıkmayı aklından bile geçirme aptal, tamam mı?
Idiot, don't even think about climbing a mountain again.
Hayır, aslında tanıdığın birine yalan söylemek bir yabancıya yalan söylemekten daha zordur. Bu yüzden aptal bir kural olurdu.
It's actually harder to lie to someone you know than to a stranger, so that would be a pretty silly rule.
Aptal bir garson. Ayrıca kaltak ve yalancı. Ve bütün ailemi yerle bir etti!
She's a stupid fucking waitress, and she's also a slut and she's a liar, and she destroyed our entire family!
Ve nasıl ya da neden gittiğini bile bilmeden, bir yerlerde yalnız başına olan o aptal, kayıp domuzu düşündükçe içim acıyor.
And when I think of that foolish missing pig, all alone out there, without even knowing how or why he left, my insides... feel.
Bir ömür boyu kararları, aptal kararları savundum.
One in a lifetime of stupid decisions. Decisions that I defended.
- Aptal bir isim.
A stupid one.
Aptal bir flash bellek.
It's this stupid flash drive.
Tam bir aptalım.
I'm such an idiot.
yanın bolca güneş kremi al sana söylüyorum Costa rica daki güneş çok fena tamam soluk tenin bir kibrit gibi yanacak aptal değilim güneş kremi süreceğim tamam ben de aptal değildim ama benim başıma geldi tamam mı sadece söylüyorum sadece uzaklaşmak ve dinlenip hiç bir şey için endişelenmemek istiyorum
Get plenty of sunscreen. I am telling you, the sun in Costa Rica, is relentless. - Okay.
Gördüğüm en aptal suçlu, cesedi atmak için daha iyi bir yer seçebilirdi.
The dumbest criminal I know would pick a better spot
Eğer dolaşan yarı kız yarı aptal bir şey görürsen o da kız kardeşimdir.
If you see a half-dork, half-girl walking around, that's my sister.
Çökmüşüm işte, kalıcı bir şekilde, aptal, anlamsız hayatımın geri kalanında.
I'm just broken... permanently and for the rest of my stupid, pointless life.
Buradayım çünkü paraya ihtiyacım var ve kendine bir şey kanıtlamak için kredi kartlarını parçalayacak kadar aptal olan tek kişiyim.
I'm here because I need some goddamn money... and I'm the only idiot in the world I know who would cut up her credit cards... to prove a point to herself.
Çünkü aptal bir içki istedin.
Why? 'Cause you ordered a dumb drink.
Sen de aptal bir serserisin.
And you're just a stupid dropout.
Tanrım, aptal labaratuvarına sadece bir kere girdim.
Jesus, I've only been to your stupid lab once.
Tamam yani, ayakkabılarımı çocuk mağazasından alıyor olabilirim evet yani, kazlardan korkuyor olabilirim ama işinin ehli bir polisim. Beni aptal yerine koymasına müsamaha göstermeyeceğim.
Yeah, I might buy my shoes at a kids store, and, yeah, I might be scared of geese, but I am a damn good cop, and I will not be made a fool of.
Dürüst olmak gerekirse bunu aptal bir kitapta okumuştum.
You know, to be honest, I... I-I was reading this, uh, silly book.
Belki bu kadar çok bebek istediğim için ben de aptalımdır ama ben bir bebek istiyorum.
Maybe I'm dumb, too, for wanting a baby this bad, but I want a baby.
Sanki kocam bir şey yapmış gibi oğlumun sözlerini çarpıtan.. ... oyun bahçesindeki aptal bir kızın sözlerine bakarak ne denir, bilmiyorum.
I don't know who said what, if some silly girl on a playground twisted my son's words to make it seem like my husband- -
Benim gerçekten ardımda böyle bir kanıt bırakacak kadar aptal biri olduğumu mu düşünüyorsunuz?
Do you honestly think that I would be stupid enough to leave a piece of evidence like this behind?
Bu tavrını mümkün olduğunca devam et çünkü dostum telefonum tekrar çaldığında artık uzun bir süre aptal aptal sırıtamayacağından eminim.
You should hang on to that attitude as long as you can, pal,'cause I'm pretty sure the next call I get is, uh... is gonna wipe that stupid smirk off your face for a very long time.
Nasıl bir adam öyle aptal olur, Baş Rahip.
Such a man would be a fool, High Priest.
- Şimdi, aptal bir sorusu olan var mı?
Now, are there any stupid questions?
aptal 1495
aptalsın 52
aptallar 307
aptalca 170
aptal olma 508
aptalım 22
aptallık 35
aptal herif 152
aptal köpek 23
aptal kız 56
aptalsın 52
aptallar 307
aptalca 170
aptal olma 508
aptalım 22
aptallık 35
aptal herif 152
aptal köpek 23
aptal kız 56
aptal mısın 23
aptal kadın 29
aptal değilim 87
aptal mısın sen 28
aptalca bir soru 19
aptal şey 64
aptal herifler 19
aptal değil 30
aptal çocuk 40
aptal gibi hissediyorum 19
aptal kadın 29
aptal değilim 87
aptal mısın sen 28
aptalca bir soru 19
aptal şey 64
aptal herifler 19
aptal değil 30
aptal çocuk 40
aptal gibi hissediyorum 19