Bu sefer farklı traducir inglés
674 traducción paralela
Bu sefer farklı biri olacağım.
iii be different.
Belki bu sefer farklı olur.
Maybe this'll make a difference.
Bu sefer farklı.
This time there's a difference.
- Bu sefer farklı mı olacak?
Will it make any difference this time?
Ama, bu sefer farklı bir şekilde ölmek için çalışıyor. Ama cenaze masraflarını ödemek için para toplamak gerekir.
By this time he'll more than likely work himself to death for somebody else and then have to take up a collection to bury him.
Bu sefer farklı bir yaklaşımda bulundum.
I've used a slightly different approach on this one.
Bu sefer farklı.
This time it's different.
- Bu sefer farklı olacak.
- This will be different.
Bu sefer farklı.
This is different.
Zarlar bu sefer farklı ses çıkardı.
The dice sounded different that time.
Bu sefer farklı.
It's different.
Bu sefer farklı biri olduğunu düşünmüştüm.
I thought this one was different.
Biliyorum, haklısın. Ama bu sefer farklı.
I know, you're right, but it's different now.
- Bu sefer farklı.
- This time will be different.
Bu sefer farklı. Onlar kalsın Claire.
It's different this time.
- Hayır, bu sefer farklı.
- No, this is different.
Her oyuncu "Bu sefer farklı olacak" der.
Every player says, "This time is different."
Bu sefer farklı bir yöntem uygulamamız gerekiyor.
We'll have to do this differently.
Bu sefer farklı.
It's different this time.
ama bu sefer farklı olacak!
This time I must go to Wudang
hayır aynı değil bu sefer farklı!
No, it's not the same!
Belki bu sefer farklı olur. Hayır, olmaz, Andie.
toby... come, toby.
Ama bu sefer farklıdırlar.
that they're different.
Ama bu sefer farklıydı.
Only this time it was different
- 10 yaşından beri kullanıyor zaten. Hayır, bu sefer farklı.
Julian's been doing that since he was 10.
O hissi biliyorum. Bu sefer farklı.
I know that feeling. lt`s different this time.
Bu sefer farklı.
lt`s different this time.
Bu sefer farklı mı? Doğru.
This time it's different?
Farklı olarak bu sefer sağlam birşey bulduk.
We've got hold of something concrete for a change.
Bu sefer çok farklı, Victor'la evlenebilirim bile.
Oh, this is different. I might even marry Victor.
Sanırım bu sefer biraz farklı olmalı.
I think this time it ought to be different.
Bu sefer durum biraz farklı.
It's a little different this time.
Esasında Percy Garrison'a çalışmak için... beklemeniz gerekir... ama bu sefer durum farklı.
Ordinarily you've got to wait to work for Percy Garrison, but this ain't ordinarily.
Ben de bizimle olmanı isterdim, Ama bu sefer çok farklı
I too like you following me but it's different today
Sayıca az Fransızlar, daha önce yaşanan hezimetlerden farklı şekilde bu sefer inatla direndiler.
Although the enemy forces to be more than two superior times, the Frenchmen had fought stubbornly e of much more aggressive form of what during the battle of the Mosela.
Şimdi, bu durumu doğru bir şekilde ele almayı bana bırakın. Bu sefer, kocanızın davranışı bazı zamanlardaki tutumuyla farklı ama her zamankinden farklı...
This is different from some of the times he behaves this way but not different from all the times?
Bu sefer ki farklıydı.
No, this was something different.
Bu sefer biraz farklı yaklaşmak istiyorum ; sadece konuşalım.
I'd like to go about it a bit differently ; let's just talk
Bu sefer ki biraz farklı.
This one's slightly different.
Ama bu sefer, Tanrının da yardımıyla her şey çok farklı olacak.
This time, with God's help it's going to be different.
Lanet olsun, bu sefer durum farklı.
Goddamn it, it's different this time.
Ama bu sefer durum farklı.
But this is not the case this time.
Bu sefer işlerin farklı olması için bir şans var mı?
Is there a chance that this time things will be different?
Ben dünyevi meseleler için öldürmem ama bu sefer çok farklı
I never kill for revenge... but this time it's different
Bu sefer çok farklı olacak!
We'll set a precedent today
Ama bu sefer, seninleyken farklı olduğunu biliyorum.
But I know it's different this time with you.
Belki her 500 yılda bir ya da onun gibi bir sürede.... bir sporcu ortaya çıkar... ve bu sefer bu sporcu farklı bir bohçada geldi.
maybe every 500 years or so... an athlete comes along. and this time this athlete has come in a different-looking package.
Bu sefer farklı olacak.
This time will be different.
Belki bu sefer farklı birşey denemeliyiz?
Maybe we ought to try something different this time.
Bu sefer daha farklı bir şey dene.
Well, that's okay.
Bu sefer, söz veriyorum farklı olacak.
This time, I swear it'll be different.
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
farklı 83
farklısın 17
farklıydı 16
farklı mı 29
farklı yeni dünyalar keşfetmek 33
bu sefer 162
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
farklı 83
farklısın 17
farklıydı 16
farklı mı 29
farklı yeni dünyalar keşfetmek 33
farklı görünüyorsun 44
farklı yeni dünyaları keşfetmek 45
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
farklı yeni dünyaları keşfetmek 45
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195