Bütün gün bekleyemem traducir inglés
158 traducción paralela
Bütün gün bekleyemem.
I can't wait here all day.
Çabuk olun, bütün gün bekleyemem, ha?
Make it fast. I ain't got all day, huh?
Bütün gün bekleyemem.
I can't wait all day.
Bütün gün bekleyemem.
I ain't got forever.
Bütün gün bekleyemem.
I ain't got all day.
- Bütün gün bekleyemem hanımefendi.
- I ain't got all day, lady.
Bütün gün bekleyemem.
I ain't got all day!
Hadi, bütün gün bekleyemem.
Well, come on, now, I can't wait all day.
Hadi, Bütün gün bekleyemem!
Come on, I haven't got all day!
Hey, millet! Bütün gün bekleyemem.
Hey mac, I don't have all day.
Bütün gün bekleyemem seni!
Let's go. I don't have all day. Come on.
Şu şeyi şimdi yapalım, bütün gün bekleyemem.
Let's go, darlin'. Let's do this thing now, I ain't got all day.
Bütün gün bekleyemem.
I have not all day.
Bütün gün bekleyemem biliyorsun.
I don't have all day, you know.
Bütün gün bekleyemem, bu bayana yüzme öğretmek istiyorum.
We don't have all day, and I wanna teach this lady how to swim.
Hadi. Bütün gün bekleyemem.
Well, come on. I don't have all day.
Bütün gün bekleyemem.
We haven't got all day.
Bütün gün bekleyemem.
Then let's have your motion.
Haydi, bütün gün bekleyemem.
Come on, I haven't got all day.
Bütün gün bekleyemem.
Let's not be all day about it.
Bütün gün bekleyemem.
I don't have all day.
Bütün gün bekleyemem.
What you gonna do, sweetheart? I ain't got all day.
- Bütün gün bekleyemem, adamım.
- I don't have all day, man.
Bütün gün bekleyemem!
We haven't got all day!
Hadi, burada bütün gün bekleyemem!
Come on, I can't wait out here all day!
Hadi, zarfı bana ver. bütün gün bekleyemem.
Come on, give me the envelope. I ain't got all fucking day.
Ben bütün gün bekleyemem!
I do not have all day!
Kabul et ya da etme, bütün gün bekleyemem.
Take it or leave it. I ain't got all day.
- Hadi, bütün gün bekleyemem.
- Come on, I ain't got all day.
Bütün gün seni bekleyemem.
I can't wait here all day.
Bütün gün oturup mesaj yollamayï bekleyemem.
I can't sit here all day, waiting to send messages.
Ben bütün gün seni bekleyemem!
I haven't got all day!
Bütün gün seni bekleyemem, biliyorsun!
Haven ´ t got all day you know!
Bütün gün seni bekleyemem.
I ain't got all day!
Bütün gün seni bekleyemem.
I ain't got all day to wait on you.
Bütün bir gün bunu bekleyemem.
I will not wait such all day long.
- Bütün gün teknisyenleri bekleyemem.
Their work load's too big, you know.
Bütün gün cevabını bekleyemem.
I haven't got all day.
Hazırla. Bütün gün seni bekleyemem.
I don't have all day to wait on you.
Bütün gün seni bekleyemem.
I didn't come here for you to take all day to shave me.
Bütün gün delikli iç çamaşırları olan iki yaşlı haydudu öldürmek için bekleyemem.
I can't wait all day to shoot two wore-out old rangers with holes in their underwear.
Bütün gün bekleyemem.
We ain't got all day.
Bütün gün seni bekleyemem.
I don't have all day.
Dostum, hadi bin, bütün gün seni bekleyemem.
Oh, man, just get in. Come on. We ain't got all day.
Bütün gün sizi bekleyemem.
I don't have all day.
Bütün gün sizi bekleyemem!
Hurry!
- Bütün gün burada bekleyemem.
Of course.
Bütün gün seni bekleyemem.
I don't have all day. What?
Bütün gün sizi bekleyemem.
I'm fasting today!
Bütün gün seni bekleyemem.
I don't want to be here all day.
hadi, Bütün gün seni bekleyemem.
Come on, I haven't got all day.
bütün gün 52
bütün gün bekleyemeyiz 16
bekleyemem 97
bütün 38
bütün hayatım boyunca 16
bütün kalbimle 26
bütün bunlar ne için 24
bütün istediğim bu 17
bütün bunlar 64
bütün gece neredeydin 17
bütün gün bekleyemeyiz 16
bekleyemem 97
bütün 38
bütün hayatım boyunca 16
bütün kalbimle 26
bütün bunlar ne için 24
bütün istediğim bu 17
bütün bunlar 64
bütün gece neredeydin 17