English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bılmıyorum

Bılmıyorum traducir inglés

45 traducción paralela
Şubat'ın ortasındayız... ve sınavlara 4 ay var... seni bir daha ne zaman görürüm bılmıyorum.
What is it? The middle of February... and I've got 4 months till exams. I never know when or if I'm gonna see you.
Ama bılmıyorum daha kaç hayat benimkine baglı
But you don't know how many lives are attached to mine.
Uzgünüm, 11 Eylül saldırısını kimin yaptığını bılmıyorum.
Sorry, I don't know who did it. 9 / 11...
Bılmıyorum. Buraya gelıp hayatını benımkını mahvettığı gıbı mahvetmek ıstedım.
I wanted to come down here and blow up his life like he had mine.
Bılmıyorum.
And I don't know.
- Bılmıyorum.
- I don't know.
Üzgünüm, bılmıyorum.
No, I'm sorry. I don't.
Hükümeti, adamımı bırakmaya zorlayacak bir rehine arıyorum.
lm looking for a hostage to force the government to return my officer.
Size katılmıyorum.Bıçak Barelli'yi öldürmek için kullanıldı... sonra da madam Lilli'yi.
Beg to differ. Knife used to murder Barelli... later used to kill Madame Lilli.
Şeçkin beyefendi Joshua Nettlewood... Tarafından yapılmış portremi miras bırakıyorum.
I bequeath the portrait of myself... painted by the distinguished Sir Joshua Nettlewood.
Bıyıklılara bayılmıyorum ama...
It's not that I'm crazy about men with a moustache, but...
Bakıyorum Sam Stone bırakılmış.
I see Sam Stone's been released.
Bak üzerimize bir bebek kalmasına bayılmıyorum ama en azından para bırakma nezaketini göstermiş.
Look, I'm not wild about having a baby dumped on us, but at least it was darn decent of her to leave some child support.
Bu konu neden ikimize bırakılmıyor anlamıyorum.
I work here.
"Geriye kalan mülkümü, bütün finansal varlığımı, bütün arazilerim ve içindekileri hayatımın tek gerçek aşkına bırakıyorum... benim için yaratılmış olan kadına..."
"The remainder of my estate which includeses the entirety of my financial holdings all real estate and its contents will go to the true love of my life... the woman I was meant to be with..."
Neden kaçmıyorum, Sonunda tarlaya bırakılmış olmama rağmen?
Why am I not running, now that I've been released in the field?
Geceyi o otelde geçirdiğim kanıtlanmış, ben niye bırakılmıyorum arkadaş.
It's been proved that I spent the night there that night. Why am I still here?
Ve ter kokusu polemiğine katılmıyorum ama.. .. ama sen gerçektende düşüncesizin tekisin.
And I don't agree about the B.O., but you are very, very inconsiderate.
Katılmıyorum, ve ben onları bırakmadıkça sen de onlara sahip olamazsın.
I disagree, and you can't have them unless I release them to you.
Bılmıyorum.
Oh God. I don't know.
Gio'nun benden hoşlanmasından bana ne, ben ondan hoşlanmıyorum ki. Ve sert bir dilde yazılmış bir notla ona beni rahat bırakmasını söyleyeceğim.
I don't care if Gio likes me, because I don't like him, and I'm gonna tell him to leave me alone in a strongly worded note.
Sizi tanımıyorum fakat gözleriniz sakat bırakılmış biri olduğunuzu gösteriyor.
I don't know you, but your eyes show a mutilated woman.
Bu golü tüm geri bırakılmış medeniyetler adına atıyorum.
I am scoring this goal in the name of all oppressed civilizations.
Çünkü kapı açık bırakılmıştı zaten. İçeri girer girmez mektubu hemen buldunuz mu? - Anlıyorum.
- The door had been left unlocked.
Hotch, tamam bazen yaptıklarını sorguluyorum ve katılmıyorum ama bu ekibi bırakman için bir gerekçe değil.
hotch, look, yeah, ok, sometimes your actions, i may disagree with them, but it's not enough for you to leave this team.
Ama şimdi bu yere bakıyorum bulmamız için tam yolumuzun önüne bırakılmış.
I mean, I stopped believing all that, but now... I look at this place, put right in our path for us to find.
"Tuğladan inşa edilmiş bu şehri mermerden yapılmış olarak bırakıyorum."
He said, "I found this city built of bricks, and I left it made of marble."
Clark, yüz üstü bırakılmış gibi hissettiğini anlıyorum ama hala bunu neden yaptığını bilmiyoruz. Ayrıca güçlerini gün batımında geri alacağını söyledi.
Clark, I know that you feel like you've been let down, but we still don't know what his motive is, and he did say that you'd get your powers back at sunset.
Merak etmeden duramıyorum... Neden Leydi Georgiana Grex serbest bırakılıyorken, diğerleri bırakılmıyor.
You know I can't help wondering why Lady Georgiana Grex is to be set free, but none of the others are.
Bu konteynerin birini dışarda bırakmak için kullanıldığını sanmıyorum. Bir şeyi içeride tutmak için kullanılmış.
I don't think this container was used to lock anyone out.
İlaçları bırakıyorum çünkü kendimi kuşatılmış hissediyorum.
I go off my meds because they make me feel closed in. - I know.
Sanıyorum kalbin kırılmış ama seni bırakmak istemiyorum.
I guess your heart's broken... But I don't want to let you go.
Ama dipnotlarda Letan'a bırakılmış bir yorum var.
But in the footnotes... a comment attributed to Letan.
Demek artık dışarıda bile bırakılmıyorum.
So I'm not even the one who gets left out anymore.
Benim için bırakılmış bir şey olduğunu sanmıyorum.
Well, I don't think there's anything left for me.
Neden serbest bırakılmıyorum?
Why am I not being released?
Ona bakıyorum, sanki yere.... dün bırakılmış gibi görünüyor.
Looking at it, you might think it had dropped to the ground only yesterday.
LGBT'yi bırakma konusunda yazdıklarına hiç katılmıyorum.
I totally disagree with what you said about dropping LGBT.
Taksi ve limuzin şirketinde binlerce kayıtlı limuzin var ama bunlar renklerine göre ayrılmıyor, ben de "B" planı üzerine çalışıyorum.
The Taxi and Limo Commissions have thousands of limos registered, but they're not broken down by color. So I'm working a Plan B.
Anlıyorum ki karın deşme olaylarından beş yıl önce aileniz küfürlü mektup akınına maruz bırakılmış.
Um, I understand that five years before the rippings, your family was subject to a campaign of abusive letters?
B : katılmıyorum.
B : disagree.
A : katılıyorum B : katılmıyorum.
A : agree, B : disagree.
A : katılıyorum, B : katılmıyorum.
A : agree, B : disagree.
Bılmıyorum canım.
I don't know, honey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]