English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Gidiyorum ben

Gidiyorum ben traducir inglés

15,446 traducción paralela
Ben gidiyorum Stiles.
I'm leaving now, Stiles.
Ben merkeze gidiyorum.
I'm heading back to the station.
Ben önden gidiyorum.
I'll check.
Bence birimiz oraya gitmeli. Ben oraya gidiyorum.
I think one of us should go there, be there for them.
- Ben gidiyorum. - Alex.
I'm going to run away.
- Ben de gidiyorum.
- I'm going too.
Ben gidiyorum!
That would be me!
Ben eve gidiyorum.
I am going back home.
Ben Jersey'e gidiyorum.
I'm going to Jersey.
Görev dışı biri, ben kontrol etmeye gidiyorum.
Some off-duty guy. I'm gonna go check it out.
İzninle ben dışarı botlarımı çimene çalıp temizlemeye gidiyorum.
So, now, if you don't mind, I'm going to go outside and wipe my boot on the grass.
Ben gidiyorum, ülkeyi terk ediyorum, sen de aynısını yap.
I'm gone. I'm leaving the country.
- Ben yatmaya gidiyorum.
- I'm going to bed.
Ben gidiyorum.
I'm leaving.
Ben gidiyorum.
I'm going.
- Ben gidiyorum.
- I'm going.
İşte fikir, ben gidiyorum.
Here's an idea... I'm out.
Ben eve gidiyorum.
All right, I'm gonna head home.
Hey, ben tuvalete gidiyorum.
Hey, I'm going to go and check on my pan head.
Sen toplantıya git.Ben koşmaya gidiyorum.
You go to a meeting. I'm going for a run.
Ben gidiyorum.
I'm not staying.
Ben kahve almaya gidiyorum ve bir süre daha buralarda olacağım, ve aklınıza eğer bir şey gelirse sakın tereddüt etmeyin.
I'm gonna go get a cup of coffee and I'm gonna hang around for a little bit, and if you can think of anything, please don't hesitate.
Ben edebiyat okudum da, bazen böyle eski hikayelere dalıp gidiyorum.
You know, I studied the classics, so I tend to get a little carried away with the old stories sometimes.
Ve ben bunun ne olduğunu öğrenmeye gidiyorum.
And I am going to find out what.
Molly. Ben gidiyorum? Bir gece uyku değil?
Molly, where are you?
Ben gidiyorum! - Giriyorlar!
They're breaking through.
Üzgünüm. Ben gidiyorum.
_ [groaning]
Dinle, ben gidiyorum.
Listen. I'm leaving.
Ben editörümü sakinleştirmeye Londra'ya gidiyorum.
Well, I'm off to London to calm my editor.
Ben eve gidiyorum.
I'm going home.
Ben gidiyorum. - Neden?
I'm going.
Ben odama gidiyorum ve, sanırım sizi havalaanına götürmesi için kiraladığım at arabasını iptal ettirmem gerekecek
I'm gonna go to my room, and I guess I'll have to cancel the horse and carriage that I hired to take you to the airport.
Tamam, ben gidiyorum.
All right, I'm out of here.
Gidiyorum o zaman ben.
So, I'm gonna go.
Ben de oraya gidiyorum ama gitmeden önce her şeyi yerine oturtmak istedim.
I'm on my way out there now, but I wanted to get things settled before I go.
- Ben de doğudan gidiyorum.
I'll go in from the east. Get to it.
Ben toparlanmaya gidiyorum.
I'm going to go pack. I'm going to go pack.
Ben kuzeye gidiyorum, tüm gece boyunca devam edeceğim.
Well, I'm headed north, driving all night.
Ben havuza gidiyorum.
I'm going to the pool.
Biliyorum ben çok çalışıyorum, uzaklara gidiyorum... Ama bana olan desteğin için minnettarım.
I know I'm, er... working long hours at the moment, away a lot, but I really appreciate you supporting me.
Ben bu taraftan gidiyorum.
I'm this way.
- Ben odama gidiyorum.
I get the room to myself.
- Theo sadece bir arkadaşı ziyaret ettiğime inanıyor o yüzden ben yalnız gidiyorum. - Plan nedir o zaman?
So what's the plan?
Ben sürekli gidiyorum.
I come here often
- Ben de kendi savaşıma gidiyorum.
I mean, I'm about to go to war myself.
Xiao Zhang, ben yurtdışına gidiyorum.
Xiao Zhang, I'm going abroad.
Ben eve gidiyorum o zaman.
I'm going home.
Ben gidiyorum. - Yaşadıkların yetmedi mi?
Hey, haven't you had enough?
"Sokayım size beyler, ben eve gidiyorum."
Screw you guys. I'm going home.
Duymamış gibi yap o zaman. Gidiyorum ben.
We're losing too much money from the abalone...
Ben gidiyorum.
You want me to eat the one abalone we have?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]